|Medya; Bahadır Tatlıöz - Beni Yak|
🔥Kitabımızın şarkısıdır.🔥● • ۰ ۰ • ●
°º°O gece sevdanın ellerinde can verdi bir anka.
Bir kadın, dizlerinde avuttu ölümü.
Bir adam, külle işledi ateşin cinayetini.
Kaderleri yazılmıştı; kavuşmak küllerinden doğmak kadar imkânsızdı.
🔥Yangın başlıyor.🔥
Kül olmaya hazır mısınız?
ღ Başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz. ღ
DİKKAT! SİLMESİNLER İZLERİMİ VE KELEBEKLER SEVMEDEN ÖLMEZ hikâyelerim için spoi içerir.
●
İstanbul, 2018.
Ada Akar;
"İnsan yaraları kadar büyürmüş," diye başlamıştı bir yazar kitabına.
Ben, annemi hep başkalarının anlattığı kadar tanıdığımda büyüdüğümü anlamıştım. Hiç 'anne' dememiş ve asla diyemeyecek olmam bende tamiri imkânsız yaralar açmıştı. Kalbimin en ücra köşelerinde eksikliğe gebe kalan düşüncelerim sızlarken, etrafımda beni sarıp sarmalayan insanları sessizliğimle başbaşa bırakmıştım.
Sadece ilk konuşmayı öğrendiğimde bir süre konuşmuş, sonra da kendimi tamamen kapatmıştım. Belki yedi yaşında, belki sekiz... Tam olarak ne zaman hiç konuşamayacak hâle geldiğimi hatırlayamıyordum ama gittikçe sessizleşen bir çocuk olduğumu hep biliyordum. Kendimi mâhkum ettiğim bu sessizlik bazen ruhuma dolanıyor, paslanmış kelimelerin silinişi bir sis bulutu gibi dağılıyordu zihnimde. Babamla gittiğimiz psikologlar, psikiyatrlar... Hepsini çok iyi hatırlıyordum. Konuşmam için herhangi bir engel olmadığını tekrar eden cümleler kurmuşlardı.
Etrafımdakilerin düşündüğünün aksine, ben bu durumdan şikayetçi değildim. En azından ailemin işaret dili bilmesi bunu kolaylaştırıyordu. Fakat ne zaman ki içime gömdüğüm milyonlarca cümlenin haykırışlarını kulak ardı etmek istesem, daha da hırçınlaşıyor, kırıp döküyordum. Galiba dışarı çıkaramadığım duygularımın hıncını ancak böyle alabiliyordum. Sessizliğimde can bulan acılarım beni günden güne insanlardan uzaklaştırırken, kendi dünyamda küçüldüğüm kız çocuğunu kurtarmaya çalışıyordum. Hayallerim küçük ama gerçekleşmeyecek kadar imkânsız olmuştu hep.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL ADA'M & KÜL DÜĞÜMÜ
Novela JuvenilAdam, şafak sökerken yığmıştı ölü denizlerini göğsüne. Tebessümüne giydirdiği kefeni ustalıkla yüreğindeki mezarlığa kabul etmişti kadın. Sessizliğin alevinde yanan adamla, adamın küllerinde matem tutan kadının hikâyesi... Ne bir sessizlik bu kad...