30.BÖLÜM | FİNAL

7.8K 495 484
                                    

Merhaba!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhaba!

Bugün 1.yılımız, bundan mütevellit final için bu günü seçtim. Tanıtımı geçen sene, tam bugün yayımlamıştım. Şimdi burada finale gelmişken insan bir duygulanmadan edemiyor.Şimdiye kadar gerek oy, gerek yorumlarıyla destek olan herkese canıgönülden teşekkür ederim. Yorumlarınızı okumak için sabırsızlanıyorum, satıraralarını ıssız bırakmayın.

Herkes birer 🔥 bırakabilir mi?

Cem Adrian - Biz Senle

Pera - Şarab-ı Izdırap 🎸🎤

Cem Adrian - Bu Gece Affet Beni 🌃

Cem Adrian & Ceylan Ertem - Bu Gece Uyut Beni 🌆


       Gönlü yara bere içinde olanların zihni hep dumandır. Kırık hikâyelerle avutulan çocukluğunun dizlerindeki yara izlerine esir olan hatıralar ise acıtmaktan öteye gitmezdi. Bir vazgeçişin kollarında intihar eden nice kazançlar vardı, sahi kimse görmüyor muydu? Kifâyetsiz kelimelerin boyunduruğundaydım. Acı çeken paragraflarla süslenmiş hikâyelerin çığlığını neden kimse duymuyordu?

"Gitmek istiyorum," dedim kelimelere keskin bir acımasızlık saplayarak. Kahve gözleri elimin iki hareketini takip ettikten sonra, gözlerimle buluştu. Mavilerim soluk alıp veremeyeceği kadar derindeydi. Dudakları belirsizlikle açılıp kapanırken diyeceklerini toparlayamadığını gördüm. Bunu çok nadir yapardı. İri elini saçıma atarak merhametle okşadı.

"Neler olduğunu anlatmak ister misin?" Başımı kararlılıkla iki yana salladım. Duygularım tek tek intihar ediyordu. "Sadece gitmek istiyorum."

"İsviçre'ye mi?" Sessizliğin kanattığı saniyelerde gözlerim hâlâ merdivenin ilk basamağında oturan Buğra'yı buldu. Dudaklarına yerleşen hüzün yetim kalmıştı. Nereye gideceğimi belirlememiştim, zaten neresi olduğunun da hiçbir önemi yoktu. Sadece çok uzaklarda olmak istiyordum. Başımı salladığımda gözlerinden binbir şey geçti. Anlamışçasına benim gibi başını salladı ve kafasını yere eğdi. Hayır, aslında hiçbir şey anlamadı ama anlamış gibi yaptı.

"Ada'm," diyen babama döndüm bu kez. Kelimelerini özenle seçerek tartıp biçiyordu. Dizlerimin üzerindeki oturuşumu değiştirerek, kalçamı yana devirip bacaklarımı koltuktan sarkıttım. "Biliyorsun, benim için senin isteklerin her zaman değerlidir. Ama birden bire bu kararı almanda etkili olan şeyi bilmek hakkım değil mi sence de?" Uzun uzun yere bakarken kilitlenmiş dudaklarımı sıkıca birbirine bastırdım ve yüzüne baktım.

"Orada daha mutlu olacağım." Keşke buna yürekten inanabilseydim. İçim toparlayamayacağım kadar dağıldı. Bunun üzerine hiçbir şey söyleyemeyeceğini biliyordum.

KÜL ADA'M & KÜL DÜĞÜMÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin