21.BÖLÜM | SINAV

6.7K 523 128
                                    

Bahadır Sağlam - İki Gözüm 🌙🌹

     Dizelerine sonbahar vurmuş bir şiirin kuru yaprak sallanan kelimeleri oradan oraya savrulurken, kaburgalarımın arasında asılı kalan düşüncelerim ininden çıkmaya niyetlenmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

     Dizelerine sonbahar vurmuş bir şiirin kuru yaprak sallanan kelimeleri oradan oraya savrulurken, kaburgalarımın arasında asılı kalan düşüncelerim ininden çıkmaya niyetlenmişti.

Fakat, iki dudağımın arasında sakladığım dünyam keşfedilmeye değer mi emin değildim.

Bunu önce babamla, sonra da teyzemle konuşmalıydım.

"Ben kavgaya karşıyım," diye konuşan Buğra elindeki çikolatasından ufak bir ısırık aldıktan sonra Ege'ye uzattı.
"Ama bak çikolatamı seninle paylaşabilirim yakışıklı." Ege ellerini beline koyarak gözlerini kıstı.

"Korktun mu sanki?" Buğra elindeki çikolatadan bir kere daha ısırıp, kalan çikolatayı Afra'nın eline tutuşturarak ayağa kalktı.

"Tamam lan hadi gidelim." Afra olduğu yerde dizlerinin üstünde dikleşerek elindeki çikolatayı bırakıp heyecanla el çırptı. "Biz de gelelim!"
Ege kararsız gibi gözükse de başını sallayarak onayladı.

"Yalnız bu okul kıyafetlerimizle gitmesek," dediğinde ayağa kalkarak benimle gel dercesine bakış attım. Sonra da Buğra'ya dönerek "Siz aşağı da bekleyin," dedim.

"Tamam bak çok bekletmeyin." Köşeye attığım çantamı aldığımda bizim daireye Afra'yla doğru koşarak gelmiştik. Çıkardığım anahtarla kapıyı açtığımda Afra benden önce davranarak içeri girdi. Onun peşi sıra adımladığımda kapıyı arkamda kapatarak merdivenleri işaret ettim.

Birlikte odama girdiğimizde çantamı yatağımın üstüne atarak giyinme odama doğru yöneldim.

"Senin için bir sıkıntı olmazsa istediğini giyebilirsin." Ellerimi takip ettikten sonra cümleyi tam anlayamamış gibi duruyordu. "Dur biraz yavaş yap. Hemen anlayamıyorum," dedi.

Gülümseyerek "İstediğini giyebilirsin," diye tekrar ettim. Bakışlarını raflara ve askılara çevirerek beni onayladı. Biraz sonra şortlarımın olduğu rafa elini uzatarak kot şortlardan birini çekti.

"Bakalım Ada Akar'ın gardırobu nasıl?" O kıyafetlerime bakınırken beyaz gömleğimin düğmelerini açmaya başlamıştım. "Ben bu şortu giyeceğim," diye bana gösterdiğinde başımı salladım.

"Sen de bunu giysene," diyerek uzattığı diğer şortuma göz attım. Sonbaharda bu şortları giymek ne kadar mantıklı emin değildim. Gözlerimi yüzüne çıkarttığımda masumane bakışları ısrarcıydı. Tebessüm ederek elinden aldım.

Üzerime giyeceğim ip askılı, kırmızı bluz çıkardığımda Afra şortu giymiş üstüne bir şey bakıyordu. Gömleği üzerimden sıyırıp bluzu giyindim ve hemen şort eteğimin düğmesini açtım. Basenlerimi bir karış kadar kapatan kot şortumu giyindiğimde, Afra elindeki dökümlü beyaz askılıma bakıyordu. Anlaşılan bugün benimle aynı giyinme konusunda kararlıydı.

KÜL ADA'M & KÜL DÜĞÜMÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin