"Emin misin Aras? Amcam öyle şey yapmaz," diyen Afra ciddi bir şekilde Aras dediği çocuğa bakarken, ikizlerden diğeri alayla güldü.
"Araf Keskin'in zekâsını hesap edemedik. Adam okula amcamın numarasını, hatta sağlama almak için bizim güvenliğinkini bile vermiş." Babasından bahsediyor olmalıydı.
Biz Buğra'yla sessizce onları izlerken, ilk konuşan beni fark ederek sırıttı. Bu Aras olmalıydı."Oo yeng-" derken, Ege onu kendine çekip kafasını kolunun altına sıkıştırarak konuşmasını engelledi ve kulağına bizim duyamayacağımız şekilde bir şeyler mırıldandı.
İkizlerden Afra'nın Ares dediği çocuk, Afra'yla Buğra'nın arasındaki mesafeye bakarak çenesini sıvazladı. "İki adımdan az, tehlikeli gibi görünüyor. Aras durum ciddi," dediğinde Aras, Ege'nin kolunun altından çıkarak hemen yanına geldi. Sanki yeni bir şey keşfetmiş gibi değişik bir bakış attı ve kardeşine doğru döndü.
"Hımm, hem de fazla tehlikeli. " Buğra, Afra'dan uzaklaşıp bana sokulurken kulağıma doğru eğildi. "Bunlar çok değişik, korkmaya başladım."
"Tanışmayacak mısın bizimle?" diyen Aras sanki korumak ister gibi elini ablasının koluna koydu. Buğra ne yapacağını bilemez gibi duruyordu. Dünden beri korktuğu başına gelmişti. Bir adım öne çıkarak çocukların görüş açısına daha iyi girdi.
"Tanışalım, ben Buğra," diyerek Ares'e doğru elini uzattığında, Ares elini uzatmayarak devamını beklermiş gibi pür dikkat ona bakmaya başladı. "Buğra ne?" dedi Aras. Buğra çalışmadığı yerlerden çıkan sorular karşısında tökezlerken garip garip baktı.
"Yalnızca Buğra." Buğra'nın eli havada kalırken Ares onaylamazca iki yana salladı başını. "Geçersiz giriş."
Ben de o sırada ikizleri ayırt edebileceğim net bir şeyler arıyordum. Aras dediği çocuğun alnında ufak bir ben vardı ve diğerine göre çok hafif zayıftı.
"Keskin kardeşler bunu beğenmedi,"
dedi Ares."Of, kendi işinize bakın siz!" Afra, sinirle Aras'ı kolundan tutarak Ares'in yanına iteledi. "Hadi gidin, babamdan özür mü diliyorsunuz n'apıyorsanız yapın."
Aras elini uzun saçlarının arasından geçirerek alayla baktı Afra'ya. "Biz yanarsak," diye başladığı cümlesini "Sen de yanarsın," diyerek Ares tamamladı. Sonrasında da yumruklarını tokuşturarak anlaşmış gibi aynı anda bağırmaya başladılar. "Babama bir erkek arkadaşın olduğunu söyleyeceğiz." Koşturmaya başladıklarında Buğra tek eliyle duvara tutunurken, diğerini kalbine götürdü.
"Kalbime inecek şimdi. Ölmek için fazla yakışıklıyım."
"Aras! Ares! Sakın" diye bağırarak arkalarından koşmaya başlayan Afra'yla, ne yapacağız dercesine Ege'ye baktığımda umursamazca omuz silkti.
"Onlar hâllederler." Buğra dili tutulmuş gibi işaret parmağıyla ikizlerin gittiği koridoru gösterdi.
"O-onlar babalarına söyleyecek mi gerçekten?" Ege yamuk bir sırıtışla elini Buğra'nın omzuna koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL ADA'M & KÜL DÜĞÜMÜ
Novela JuvenilAdam, şafak sökerken yığmıştı ölü denizlerini göğsüne. Tebessümüne giydirdiği kefeni ustalıkla yüreğindeki mezarlığa kabul etmişti kadın. Sessizliğin alevinde yanan adamla, adamın küllerinde matem tutan kadının hikâyesi... Ne bir sessizlik bu kad...