Bölüm 3

796 87 24
                                    

*Jungkook*

Nasıl bir oyunun içindeydim ben böyle ? Hiç tanımadığım bir adam hiç tanımadığım torunuyla evlenmemi mi istemişti az önce yoksa benim kulaklarımda mı bir sorun vardı ?

İkimizde ne diyeceğimizi bilmeden büyükbabaya dönmüş az önceki olayı hazmetmeye çalışıyorduk. Bizim aksimize büyükbaba, gayet rahat bir şeklide ikimizi süzmekle meşguldü. Sessizliği, adının Min Yoongi olduğunu öğrendiğim Bay Ukala bozmuştu.

"Büyükbaba ne si.. yani ne saçmalıyorsun sen ? Neden tanımadığım bir çocukla evlenmem gerekiyor ? Tanrı aşkına yoksa bunadında sokaktan evlenmem için çoluk çocuk mu toplar oldun ?" pekala bu ağırdı işte.

Sanki ben burada keyfime oturmuştum. Sürekli rahatsız edilen taraf bendim asıl. Burada mağdur taraf bendim.

"Ya ! Burada tek mağdur senmişsin gibi davranmayı kes. Bende ne olup ne bittiğini anlamakta zorluk çekiyorum. Daha seni tanımıyorum bile." suratına yumruk geçirmediğime dua et seni bok torbası !

"Ha tanısan evlenecektin yani ? Yaptığını beğendin mi büyükbaba ? Önemli bir toplantıyı yarım bıraktığım yetmezmiş gibi birde çoluk çocukla uğraşmak zorunda kalıyorum." tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken aynı tok ses kelimelerimi yutmama neden oldu.

"Siz ikiniz. Kavga etmeyi kesin ve bana kulak verin. Öncelikle şunu açıklığa kavuşturalım. Hayır Yoongi Bey bunamadım ve aklım gayette yerinde. Utanmıyor musun gelecekteki eşine çocuk demeye ? Ve sen Jeon Jungkook, biliyorum böyle çat kapı meseleyi açmam yerinde olmadı ama bu işi hemen halledip annene verdiğim sözü yerine getirmek istiyorum. Artık reşitsin ve önünüzde bir mani yok. Seni uzaktan korumama da gerek yok. Bunu artık benim yerime torunum yapacak."

Dediklerinden hiçbir şey anlamamıştım. Anneme verdiği sözde neyin nesiydi ? Uzaktan korumakla kastı neydi ? Tüm bunları öğrenmeden rahat edebileceğimi sanmıyordum.

"Ne sözü vermiştiniz anneme ? Ve beni korumakla ilgili söylediğiniz şeyler... Üzgünüm ama size inanmıyorum."

Babamın şirketi amcam olacak o şeytan tarafından zorla benden alınınca neredeydi bu adam ? Şirketi zorla devretmem için yapmadıkları kötülük kalmamıştı. Kimse korumamıştı beni. Bu yalana kanacak kadar salak değildim.

"Bana ve söylediklerime hemen inanmanı beklemiyordum zaten. Ama şunu bilmeni isterim ki oğlum, senin en az hasarla o amcan denen herifin pençelerinden kurtulman için elimden geleni yaptım. Açıklamama izin ver." yaşadıklarımı biliyordu. Her şeyi biliyordu.

Buna emin olmuştum ve devamını getirmesini istiyordum. Uğradığım haksızlığa biri bile gözünü yummamışsa bunu öğrenmem gerekiyordu. Konuşmamız Min Yoongi'nin ilgisini çekmiş olacak ki pür dikkat dinliyordu bizi.

"Annen o malum kazadan önce bir ziyarette bulunmuştu bana. Her zaman gelir halimi hatırımı sorardı zaten. Ama bu sefer ki biraz farklıydı. Üstünde adını koyamayacağım bir gerginlik vardı. Anlatması için diretsemde anlatmadı. Gitmeden önce söylediği tek şey ona ve babana bir şey olursa seni korumamı rica etmesiydi. Ondan bir ay sonrada o meçhul kaza gerçekleşti. Ben o kazada hem manevi kızımı hem de damadım ve öz kızımı kaybetmiştim. "

Ne yani Yoongide mi annesini ve babasını kaybetmişti benim gibi ? Hem de aynı kazada... O an anladım. Bunun basit bir trafik kazası olmadığını. Şüphelerim tabi ki vardı ama ihtimal vermek istememiştim. Amcamın öz kardeşini öldürebilmesine gerçekten ihtimal vermemiştim.

Gözlerimin dolmasına engel olamamıştım. Karşımdaki beden ise pür dikkat büyükbabasını dinlemişti. Duyduklarını hazmetmeye çalışıyordu ve bedeni sinirden titriyordu. Sesinin salonda yankılanması uzun sürmemişti.

IMPASSE | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin