*Jimin*
Zar zor açtım gözlerimi yeni sabaha. Ağrıyan sırtım ve uyuşan ayak parmaklarım acı veriyordu ama kollarının arasında olduğum beden tüm bunlara katlanmam için gerekli olan direncin asıl sahibiydi. Onun varlığı baştan sona direncimdi zaten benim.
Onu uyandırmamak adına yavaşça yerimden kalkmış ve incelemiştim yorgun ve o yorgunluğun izini biraz bile taşımayan yüzünü. Üstüne eğilmiş ve ağrılarımı unutmuşçasına dalmıştım sevgilimin güneş ışınlarına maruz kalan yüzüne.
Rahatsızca gözlerini sıkmıştı ve tahminimce sabah güneşi rahatsız ediyordu benim uykucumu. Bu halleri tatlı olsa da rahatsız olmasına gönlüm razı değildi. Daha fazla dayanamadım ve ellerimi yüzüne siper ettim. Yorucuydu ama ona değerdi.
Dün... Gerçekten güzeldi. Güneş doğana kadar saçmalayacağımız ne varsa konuşmuş, kahkahalarımızla günü bitirmiştik. Yeni gün doğduktan sonra Taehyung otele gitmekte ısrar etmişti çünkü arabada rahatsız olacağımı düşünmüştü. Aslında evet, çok kaliteli bir uyku değildi ama daha sıcaktı ve manzara çok güzeldi. Şehrin manzarası değil yanımdaki bedenin varlığı çok güzeldi. En değerli manzaram zaten yanımdaydı. Bana sadece o yeterdi.
Aklımdan bu düşünceler geçip giderken kıpırdandı Taehyung ve ellerini yüzüne kapatıp ovuşturdu. Manzaramı kapatma şeytan Taehyung, diyecektim ama sustum. Şuan ziyadesiyle tatlıydı çünkü.
Gözlerini yavaşça açmış ve önüne siper ettiğim ellerimi görünce gülümsemişti. Bakışlarını bana çevirince gülümseyişi büyümüştü ve o gülüş bana da bulaşmıştı. Son zamanlarda sık sık yaptığı hareketi yapmıştı sonra. İşaret parmağıyla burnumu dürtmüştü. Kaç kere söyleyeceğim ? Dream'i sever gibi sevme beni be adam ! Sabah öpücüğü varken burun dürtmekte ne bileyim...
Yüzünün önünde duran elimi almış, yumuşak öpücüklerini var etmişti bende. Beni kendine çekmiş ve üstümüzdeki battaniyenin çoğunu benim tarafıma itelemiş, sıkıca sarmıştı üşümemem için. Aynısını bende ona yapmıştım. Ah, bizi takmayın dünden beri bunun yarışını yapıyorduk zaten.
"O ellerin yüzüme siper olamayacak kadar minikler. Onları neden yoruyorsun ?" uzanıp saçlarını karıştırmıştım. Uğraşıyordu işte yine benimle.
"Senin yüzünde küçük. Hemde küçücük. Ellerim sana yeter tamam mı ?"
Beni tatlıca savuşturmuş ve sinirimi bozmak hoşuna gittiği için inanmayarak onaylamıştı beni. Bakın o tatlıydı. Çok tatlıydı ve onu mıncırmak istemem çok normaldi.
"Peki peki. Açsın değil mi ? Ne yemek istersin ? Sandviç almalı mıyız ? Ev yemekleri istersen gidebileceğimiz çok güzel bir yer biliyorum. Oraya gitmeli miyiz ?"
"Tanrım, nefes al. Yeni uyandık. Şimdilik canım bir şey istemiyor."
"Pekala. Sırtın acıyor mu ? Ben mahvolmuş durumdayım." yaslandığım göğsünden kalkmış ve ona doğru dönmüştüm endişeyle.
"Neresi ağrıyor ? Göster bana da masaj yapayım. Üzgünüm. Ben ısrar ettim bunun için." demiş ve sırtını ovuşturmak için onu yaslandığı yerden kaldırmıştım.
Yaptığımın aksine arkasını dönmemiş ve dik duran bana yaklaşmıştı git gide. Dağınık olduğunu bildiğim saçlarımı düzeltmiş ve beni eski yerime çekiştirmişti.
"Önemli değil. Seninle yaşadığım en güzel geceydi. En özgür gecemizdi. Kıytırık bir kaç kas ağrısı çokta önemli değil."
"Ama yinede..."
"Beni düşünme. Gel buraya." demişti ve bende iyice sinmiştim onun geniş göğsüne.
Taehyung eline telefonu almış ve geceden beri kapalı olan telefonunu açmıştı. Açar açmaz ardı ardına gelen mesajlar ve bir ton cevapsız çağrı karşılamıştı bizi. Eliyle bildirimleri okuyor ve sessizliğini koruyordu. Benim bakmaya cesaretim bile yoktu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
IMPASSE | vmin
Hayran Kurgu-TAMAMLANDI- Jimin ve Taehyung iki düşman ailenin çocuğudur. "Jimin: Hadi o anı yaratalım, bana gelmeni sağlayalım. Taehyung: Bir an değil bir histir beni sana getirecek olan, gardenya kokulu çocuk." Küçük hatırlatma: Gardenya çok fazla sevgiyi t...