Bölüm 37

470 55 74
                                    

*Jimin*

Bunun böyle hissettirdiğini bilmiyordum. Gerçekten, hayalimin ötesindeydi. Tatlı bir heyecandı. Belki de biraz yaramaz, ama hoştu. Baya hoştu. Yani kafeteryanın bir ucundan diğer bir ucuna kaçamak bakışlar atıp Taehyung'ı kesmek baya hoştu. Tanrım, liseli ergenler gibiydik ama bu çok hoştu işte !

Bu ortak aldığımız bir karardı. Şimdilik herkesten gizlemek en iyisiydi. Gözlerin üstümüzde olmasını istemiyordum. Tabi Taehyung'ın benim olduğunu tüm dünyaya duyurmak isteyen yanımla kavgaya tutuşmuştum bile ama buna şimdilik mecburdum. Sadece, şimdilik.

"Tanrım, resmen buraya bakıyor ve gözlerini bir saniye olsun ayırmıyor. Yakında herkes öğrenir ben söyleyeyim."

"Bu senin işine gelir Hoseok hyung." Hoseok hyung itiraz etme gereği bile duymadan onaylamıştı Jungkook'u.

"Taehyung'ı peşinden gönderen kişinin ben olduğumu biliyordun değil mi ?" göz devirerek onu onaylamış ve çıkardığı fangirl çığlıklarına gülümsemeden edememiştim.

Sevgili olduğumuzu öğrendiğinden beri yerinde durmuyor ve sürekli bizi gözlüyordu. Sonrada en ufak yakınlaşmamızda veya birbirimize karşı gösterdiğimiz reaksiyonlarda çıldırır gibi el çırpıyor, benim eserim diye bağırıyordu. Bakın diyorum, delirmişti !

"Hey, bende sana bakıyordum." arkamdan yaklaşan tanıdık sesi duyunca o tarafa dönmüş ve Sung Woon'u görünce gülümsemiştim. Tabi bir gözüm Taehyung'a kayıyor ve yanlış bir şey yapmaması için gözlüyordum onu. 

Sung Woon'u görünce kaşlarını çatmış ve yayıldığı sandalyeden dikleşip tüm dikkatini bize vermişti. Ona taraf bakıp hafifçe başımı sallamış ve yanlış bir şey yapmaması için gözlerimle yalvarmıştım resmen. Madem en ufak şeyde böyle harlanıyorsun, bunca sene nasıl dayandım ey köpek Taehyung diye bağırasım varsa da şimdilik susuyordum.

"Jungkook, olanları duydum. Nasılsın ?" demişti masaya otururken.

"İyiyim Sung Woon hyung." 

Bir gözüm hala Taehyung'da iken dikkatimi bizim masaya vermeye çalışmıştım. Jungkook'un mutlu olma çabası ve ekstra gülümsemeye çalışması tabi ki de gözümden kaçmıyordu. Kim bilir yine ne sorunu vardı da bize anlatmıyordu. Bunu daha sakin bir ortamda onu köşeye sıkıştırarak öğrenmek benim asıl planımdı. Şimdi önceliğimi vermem gereken bir adet Taehyung ve dayak yemek üzere olan Sung Woon vardı.

Ah bir dakika. Sorunlular listesine beni de ekleyin millet... Zira Yerin denen yüzsüz benim olanın yanında bitmişti ve sinirlenmemem içten bile değildi. Bakın, bu olanlar aynı şeyler değil ! Sung Woon tamamen arkadaşça hareket ediyor ama Yerin ? O hastalıklı resmen benim sevgilim peşinde !

Seğiren gözüm ve gerilen omuzlarım kıskançlığın bendeki yerini temsilen yetkiyi almışlar ve sakinleşmemin imkansız olduğunu belirtircesine tüm dikkatimi karşı tarafa vermeme neden olmuşlardı. Aklımdan geçen tek şey, o kızı yolmalıyım, sözleriydi. Ben buna uymak istiyordum.

Bunu anlayan sevgilim Yerin'i yanından uzaklaştırmaya çalışıyor ve çevredekiler her gün karşılaştıkları bu görüntüye hala ilk günkü gibi aynı ilgiyi gösteriyordu. Farklı olan şey ise Taehyung'ın artık bir sevgilisi olduğuydu. Bunu şuan herkese duyurmak istemem normal miydi ? Bir kaç dakika öncesinde bunu saklamayı hedeflerken hemde ?

Bendeki gerginliği anlayan Hoseok hyung ve Jungkook ortamı yumuşatmaya çalışıyor ve dikkatimi çekmeyi hedefliyorlardı. Hoseok hyungla bakışıp hızla kardeşinin yanına giden Byul tekrar bu rezaleti çekmenin ceremesini çeken asıl kişiydi. Yerin'in kulağına bir şey söyleyip onu uzaklaştırması zamanını almamıştı bile. Ona minnettardım. Onu buraya çağıran Hoseok hyungada minnettardım. Birazda sinirliydim. Bu yüzden buradan ayrılmayı istedim.

IMPASSE | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin