Bölüm 51 -Final-

560 60 94
                                    

Yer: Namjoon ve Seokjin'in evlerinin bahçesi

Zaman: Taehyung ve Jimin'in döndükleri günden bir gün sonra

Kız arkadaşını sakinleştirip telefonunu cebine iliştiren Hoseok bazen huysuzluk yapsa da ona sahip olduğu için kendini dünyanın en şanslı adamı hissettiren Byul'ün bu tatlı hallerine gülümsemiş ve içeri adımlarken cama yansıyan Holy ve Dream'in gölgeleri onu daha fazla güldürmüştü. Hiç bir farkı yoktu ikisininde çünkü her ikisi de ilgiye ve sevgiye ihtiyacı olan dünyanın en güzel varlıklarıydı. 

O esnada balkona çıkan ama onu fark etmeyen Taehyung ve Jimin'e göz ucuyla bakıp kapıya elini atmış, dinlemenin ayıp olduğunu bildiği için içeriye girmeye hazırlanmıştı ama duyduğu sözler yerine çakılmasına neden olmuştu ve vücudunda şok etkisi yaratmıştı.

"Taehyung bu... Ailemizle aramız düzelse bile evlendiğimizi söylediğimiz an bizi kesecekler ! Çok telaşlıyım ben..." 

Duyduklarının şokuyla elini ağzına götürmüş ve ses çıkarmamaya çalışarak yerinde durup şaşkınlığının geçmesini bekletmişti. Arkadaşlarının her açığını sürekli kendisinin yakalaması tanrının bir oyunu muydu yoksa planı mıydı bilinmez ama kaos sever kendisi için bile bu fazlaydı. Çok hemde.

"Boşanalım mı yani ? Bunu yapmayacağımı biliyorsun." 

Hızla atan kalbi ve şokla açılan gözleri konumunu korurken devamında gelen o ikisinin vurdumduymazlığı kanın beynine sıçramasına neden olmuş, şimdiden ne yapacağına dair derin bir çıkış yolu aramaya koyulmuştu.

Yer: Taehyung ve Jimin'in odalarının karşılıklı duran pencereleri.

Zaman: Taehyung ev Jimin'in evlerine döndükleri ilk bir hafta.

Taehyung ve Jimin odalarının karşılıklı duran pencerelerinden, bağladıkları kolları ve keskin bakışlarıyla birbirlerine bakıp kimin üstünlük kurma çabasının galibi olacağına karar vermeye çalışıyorlardı. Her ikisi de bunun için uğraşıyor, kesinlikle bu bakışmayı bozmuyorlardı. 

"Tam bir hafta oldu Park Jimin ! Biz yeni evliyiz ve... Biliyorsun !" Jimin penceresinin denizliğine Taehyung gibi yaklaşmış ve başını çıkararak ona sesini duyurmaya çalışmıştı.

"Ne dememi istiyorsun ? Anne ve baba, yarım saatliğine yanınızdan ayrılıp müstakbel kocamın gönlünü hoş tutmaya gidiyorum, dememi mi ?" bir an duraksadı Jimin ve yüzünü ekşiterek göz devirdi.

"Bana neler söyletiyorsun görüyor musun ?" buna karşılık Taehyung'ın bilmiş gülüşü iyice kendini belli ederken Jimin sinirden ziyade utançtan kızarmış ve bakışlarını kaçırmaya başlamıştı.

"Bize yarım saatin yetmeyeceğini biliyorsun." 

Taehyung'ın üstünde dolaşan pis bakışları Jimin'in aklını dağıtırken sertçe yutkunmuş ve çözümü kaçmakta bulmuştu. 

"Bunu sana ödeteceğim Kim Taehyung !" demiş ve pencereden ayrılmıştı kızarmış yüzünü saklamak adına. Ah, birde Taehyung'ı özlediğini fark ettirmek istemiyordu. Boşuna mı çemkirmişti o ?

"Nasıl ödeteceksin Park Jimin ? Hangi yolu tercih ettiğimi biliyorsun !" yüzüne, karşı pencereden gelen yastık darbesi bile onu susturmamış ve gür kahkahası iki pencere arasında yankılanmıştı.

Ah hayır, asıl mesele bu değil. Yankılandığı diğer bir yer bahçede, çiçek eken Bayan Kim ve Bayan Park'ın mola verdikleri salıncağın olduğu yerdi aynı zamanda.

İki anne duyduklarıyla donmuş bir şekilde ayağa kalkmış ve atağa geçen Bayan Park'ı durduran şey başı dönen Bayan Kim'di. İç seslerinin söyledikleri ise çok basitti.

IMPASSE | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin