*Jungkook*
"Ya Jk ! Bu yemek muhteşem olmuş." Jin hyung yüzüncü kez bunu dile getirip tekrar ağzına kadar dolu olan tabağına yumulmuş kimseyi umursamadan yemeğine devam ediyordu.
Bu gururumu okşamıyor değildi. Jin hyungun beni Yoongi'nin önünde övüp durması nedensizce göğsümü kabartıyordu. Tabi aynı şeyleri birde Bay Min'den duysam fena olmazdı. Şimdi bende onun tarafından övülmeyi bekleyen bir çocuk gibiydim.
Çiftlerin belli bir süre sonra birbirlerine benzediği kuramı doğruydu o zaman çünkü gitgide ona benzemeye başlıyordum. Daha çift değilsiniz diyebilirisiniz ama hey, kimin umurunda ?
"Jimin şu sosu uzatabilir misin ?" Tae hyung bunu dediğine pişman olmuştu bile çünkü tanrı aşkına Jimin hyungun o bakışları masadaki herkesi titretecek seviyedeydi. Bir ara Yoongi'nin de gözü korkudan seğirmedi değil hani.
"Al." buz gibi sesi beni bile üşütmüştü. Bugün olanların hıncını alıyordu zannımca. Abartıyordu sanki. Zavallı Tae hyung ama hak etmiş olabilirsin bir miktar. Bu duygu patlamasını yaşamasının en büyük nedeni sensin. Cezanı çekeceksin artık.
Seokjin hyungun mutluluk mırıltıları ve Jimin hyungun aksi davranışları eşliğinde yemeğimizi bitirmiş şimdi de salonda içeceklerimizi yudumluyor ve sohbet ediyorduk.
"Hyung siz Yoongi'yle nereden tanıyorsunuz birbirinizi ?" bunu oldukça merak ediyordum.
Namjoon hyung başta Yoongi'ye neden direk adıyla hitap ettiğime şaşırmış ama bozuntuya vermemişti çünkü bu Yoongi'nin de umurunda değildi. Yalandanda olsa nişanlaydık biz tamam mı ?
"Yoongi hyung yürüttüğü doğal yaşam parkı projesi için babamla çalışmıştı. Başta bu kadar yakınlaşacağımızı bende bilemezdim ama bir iki kere konuşunca çok iyi arkadaş olduk birbirimize. Gerçek anlamda abi oldu bana." Yoongi böyleydi işte. Soğuk durduğuna bakmayın, içinin sıcaklığı sizi bile yakardı.
"Kaçmamıza o yardım etti. Hatta LA'de oturduğumuz daireden tutun iş bulmamıza kadar her şeyi Yoongi ayarlamıştı. Onun desteği olmasa zar zor toparlardık doğrusu." Jin hyungun minnettarlığı her halinden belli oluyordu.
Jimin ve Hoseok hyung bu duyduklarına şaşırmış Yoongi'ye dikmişlerdi bakışlarını. Sonra bana kaydırmaları geç olmadı tabi ki. Eminim meraktan ölüyordu ikiside. Yoongiyle nereden tanışıyor olduğum bilinmezdi çünkü onlar için.
Hala hazır olmadığım için konuyu değiştirmeye çalışmış ama başarılı olamamıştım. Hoseok hyungdan kaçamamıştım.
"O değilde siz nereden tanıyorsunuz birbirinizi ? Jungkook bize hiç Yoongi'den bahsetmemişti." Hoseok hyungun bu saate kadar dayanması bile şaşırtıcıydı. Çünkü şimdiye meraktan çatlamış olması muhtemeldi.
"Bunu bende merak ediyorum. Jungkook kolay kolay kimseyi hayatına almaz. Başta bizlere bile soğuk davranmış ve kimseyle muhatap olmamıştı. Yoongi hyung nereden tanıyorsunuz birbirinizi ?" Namjoon hyungun sözleriyle ikimizinde bakışları birbirini bulmuş ve artık zamanın geldiğini işaretiydi bir nevi.
"Ah... nasıl söylenir bilmiyorum. Sizler bizim en yakın arkadaşlarımız olduğunuz için bu kararı bir arada olarak, herkese verip mutluluğumuzu sizlerle paylaşmak istedik." konuya giren Yoongi olmuştu.
Şimdi herkes hatta sabahtandır tripli olan Jimin hyungun bile dikkatini çekmişti bu sözler. Beş meraklı göz ikimizi süzüp vereceğimiz o kararı bekliyordu sabırsızlıkla. Derince nefes almış ve konuşmaya başlamıştım.
"Şey biz... Biz evlenmeye karar verdik." bu kadar ani söylemeseydim keşke çünkü Hoseok hyung içkisini duvara püskürtmüş bir parantez açayım buraya, Yoongi'den bunun içinde azar işiteceği kesindi. Jimin hyung deseniz yüzünde şaşkınlıktan başka hiçbir şey yoktu. Biraz da sinir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IMPASSE | vmin
Fanfiction-TAMAMLANDI- Jimin ve Taehyung iki düşman ailenin çocuğudur. "Jimin: Hadi o anı yaratalım, bana gelmeni sağlayalım. Taehyung: Bir an değil bir histir beni sana getirecek olan, gardenya kokulu çocuk." Küçük hatırlatma: Gardenya çok fazla sevgiyi t...