Bölüm 45

418 52 27
                                    

*Jimin*

Evliydim. Şaka gibiydi ama gerçekten evliydim. Taehyung'la evlenmiştim diyorum ! Tanrım bu gerçekten delice... Evli misin diye sorduklarında onları onaylayacaktım ve kiminle evlisin dediklerinde Kim Taehyung cevabını verecektim değil mi şimdi ? Millet, ölürsem en büyük hayalimi gerçekleştirerek öldüğümü bilin.

"Şimdilik serçe parmağımdaki yüzüğü iliştirdik yüzük parmağına ama layığıyla bir yüzük alacağız, merak etme." deyip parmağımdaki yüzüğü incelemeye devam etmişti. Bu olay onu gayette mutlu etmişe benziyordu.

"Peki." şimdilik utangaçlık evrelerinden geçiyorum o yüzden nezih davranıp uslu duruyorum ama bu içten içe cadı gülüşümü belli etmeyeceğim anlamına gelmez.

Ah, Taehyung'ın neyden bahsettiğine gelelim. Ani bir kararla evlendiğimiz için yüzük ayarlamaya vaktimiz olmamıştı bu yüzden Taehyung - kocam- parmaklarından ayırmadığı üçlü yüzüklerden bana olabilecek olanı seçip takmıştı parmağıma. Sizce de çok romantik değil mi ? Tamam, serçe parmağını dolduran yüzüğün benim yüzük parmağımı anca doldurması biraz utanç verici ama hey, sonuca bakabilir miyiz ? Yüzük taktık diyorum size.

"İkametgahımızı buraya alır almaz resmiyete de dökeriz evliliğimizi. Bu işlemlerin hepsiyle ilgileneceğim." ona dönmüş ve şaşkınlığımı belli etmekten çekinmemiştim.

"İkametgahımızı buraya mı aldıracağız ? Öyle kolay mı bu işler ?" gülümsemiş ve beni kendine yaslamıştı.

"Vize muafiyeti süresince ikametgahımızı buraya aldırabiliyoruz. Aldırdığımız an evliliğimizi resmiyete de dökebiliriz." bir eli elimdeyken diğer elimi koluna atmış ve kilitlemiştim kendimi ona.

"Sen nasıl istersen öyle yaparız." dedim huzur bulmuş sesimle. Gerçekten huzuru bulmuştum.

"Sesin yorgun geliyor." dedi yerinde durup beni kendine çevirirken.

"Bugün eğlenceli, sürpriz dolu ve duygusal bir gündü. Biraz yorulmuş olabilirim ama sorun değil, mutluyum."

"O zaman seni daha fazla yormamalıyım." demiş ve kıkırdamıştı.

Hızla ona dönmüştüm ve tanrı şahidim olsun ki beynim çalkalanmış gibiydi. Ne söyleyeceğimi bile kestirememiştim. Kıpkırmızı olmuştum ve olduğum yerde, açtığım gözlerimle ona bakmaya başlamıştım şaşkınlıkla. Yaptığı imanın farkındaydım çünkü.

"Hey, nefes al." ellini yanağıma atmış ve sıkmıştı onu.

"Seni öldüreceğim ! Beni utandırmamalısın !" sonunda sesim çıkmıştı, onu dövmeliyim...

"Biz evliyiz ve bizim çocuklarımız olacak ~" senin aegyo yapan dilini severim sevimli şeytan.

"Böyle devam edersen çok bulursun beni !" ondan uzaklaşmış ve bana gelmesini engellemiştim.

"Oh, sevişmeyeceğimizi mi ima ediyorsun ? Sadece öldür beni !" ondan uzaklaştıkça daha fazla bağırıyor ve beni daha fazla utandırıyordu.

"Kim Taehyung, kes sesini deli adam !" demiş ve onu susturmak için yanına adımlamıştım.

Gittiğim gibi beni kucaklamış ve çevresinde döndürmüştü. Boynuna doladığım kollarımı daha fazla sıkmış ve yapışmıştım ona. Gülümsüyordum ve tanrının bana bahşettiği bu adamın varlığına şükrediyordum. Durduğu gibi dudaklarıma yönelmiş ve öpücük verip ayrılmıştı benden. Ayrıldığı gibi alnıma, burnuma, yanaklarıma, çeneme bulabildiği her noktamı da öpmeyi ihmal etmemişti.

"Seni seviyorum, gerçekten." yukarı kıvrılan dudaklarımla ona hülyalı bakışlarımı atmadan duramamıştım.

"Bende seni seviyorum, gerçekten." son kez dudaklarıma yönelmiş ve derin bir öpücüğe çekmişti bizi.

IMPASSE | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin