*Jimin*
"Hadi Kim Taehyung, o kadarda kötü değil !" bunu kaç kere belirttim ben bile unutmuş vaziyetteyim.
"Sen nereden bilebilirsin ? Acıyor işte canım. Görüyor musun ? Senin için göze aldığım şeyleri görüyor musun ?" derdi mızıkçılıktı. Ta ki bu cümleleri duyana dek.
Omzuma yaslanan bedene çevirdim bakışlarımı. Haklıydı. Ne ara geldi de beni düşmekten kurtardı anlamadım ama ne kadar ilgisiz davranmaya çalışsa da gözleri hep bendeymiş. Beni her türlü zarardan korumak için kendini bile yok sayıyordu Kim Taehyung.
Öpüştüğümüzü hatırlamaması ise tamamen beni kendinden korumak için yaptığı bir oyunmuş. Ben ona muhtaçken böyle bir oyuna kalkışmış. Bunun beni öldürdüğünü bilmeyerek.
Benim için yaptığı her şey beni türlü zararlardan korumuyordu. Farkında değildi. Yaptığı her türlü davranış iyi sonuçlanmıyordu işte.
"Sen görmeme izin verdiğin takdirde her şeyini görürüm. Maskeleri çıkarman yeterli. Bugün, ormanda olduğu gibi."
Döndü yavaşça bana ve gözlerinden geçen düşüncelerin ağzından çıkmasını diledim. Kim Taehyung çok güzel bakıyordu bana.
"Bu iyi hissettirdi. Tüm saydamlığımla sana gelmek çok iyi hissettirdi."
Ve gözlerinden geçenler şimdi duyduklarımda olmuştu.
"O zaman neden devam etmiyorsun ?"
"Yapamam. Biliyorsun."
"Biliyorum." yine o çaresiz kabulleniş sardı dört bir yanımı.
Yürüdük biraz daha ve sonunda göründü dağ evi. Ben derin bir nefes alırken Taehyung döndü bana.
"Sadece bu iki gün, içimizden geldiği gibi davransak ? Kendimiz olsak ? İkimizde istiyoruz bunu Park Jimin." olduğu kişi konuşuyordu şu an.
"Çünkü ailelerimiz yok ve sonu gelmeyen tartışmalarda yok ?" kafasını salladı onaylarcasına.
"Peki sonra ne olacak Kim Taehyung ? Döndüğümüzde yine düşman iki ailenin düşman çocuklarımı olacağız ?"
"Bundan ileriye gidemeyeceğimizi biliyorsun. Hiç değilse şu anlık o anlarda olmaya ne dersin ?"
"Bunu cesaretim yok çünkü sonrasında daha fazlasını istiyorum ve bu yere sertçe çakılmaktan çok daha kötü. O anları unutmak, unutmaya çalışmaktan öteye gitmiyor."
"Tutarım seni o vakit. Sen o anları hatırladıkça ve ben hatırlattıkça kaçmamız gereken anılar olmaktan çıkacaklar."
"Bu senin zaman yaratma biçimin Kim Taehyung ama beni mahvediyor. Her şeyin bittiğini biliyorsun."
"Zaman yaratmaya çalışıyorum çünkü bitmedi. Ben bitirmedim senin aksine ve biliyor musun, buna hiç neyetimde yok. Senden başka yolum yok Park jimin."
"Bana gelmediğin her gün tükeniyor o yollar. Görmüyor musun, tüketiyorsun bizi ?"
Cevap verememişti. Vermesini beklemiyordum zaten çünkü haklıydım ve söyleyebilecek bir şey yoktu. Ağzından çıkacakların kesinliği yoktu ve ben beklentilerle dolmak istemiyordum.
"Gidelim, yaran kötü."
Konuyu kapatmış eve hızlı adımlarla yürümüştük. Kapıyı çalıp açmalarını bekledim ve sonunda Hoseok hyung açtı.
"Bu haliniz ne ?"
"Ufak bir kaza sadece. Önemli değil hyung."
Kapının pervazından çekildi ve yol açtı bize içeriye girmemiz için. Salona girdiğimizde etrafın fazla sessiz olduğunu düşünmüştüm ve tabi garip ?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
IMPASSE | vmin
Fiksi Penggemar-TAMAMLANDI- Jimin ve Taehyung iki düşman ailenin çocuğudur. "Jimin: Hadi o anı yaratalım, bana gelmeni sağlayalım. Taehyung: Bir an değil bir histir beni sana getirecek olan, gardenya kokulu çocuk." Küçük hatırlatma: Gardenya çok fazla sevgiyi t...