*Jungkook*
Sabah başımdaki dayanılmaz ağrı ve midemdeki sancıyla uyanmış, tanımadığım bir yatakta gözlerimi yeni güne açmıştım. Tabi buna ne kadar açmak denebilirse çünkü vücudum benden bağımsız kendini yatağa atmaktan çekinmiyordu.
Kalkmamın imkansızlığını anladığımda her şeyi siktir etmek isterdim ama tanrı aşkına bu ev kimindi ? Neredeydim ben ? Düne dair hiçbir şey hatırlamıyordum. Derken o tanıdık ses yankılandı odada.
"Uyandınız demek Jungkook Sey." Min Yoongi tüm ihtişamıyla yine karşımdaydı ve ben perişan haldeydim.
Ne zaman karşısına doğru düzgün çıkacaktım tam bir muammaydı doğrusu. Hem o neden beni süzmekten geri kalmıyordu ?
"Neler oluyor ? Ben hiçbir şey hatırlamıyorum." sesim kısık çıkmıştı sonlara doğru çünkü ona karşı mahcuptum.
"Evliliğimiz boyunca seni barlardan toplamayacağımı söyle çünkü bilirsin, bu fazla uğraştırıcı." haklıydı yani ne diyebilirimki. Lanet olsun karşıda çıkamıyordum. Beni almaya gelmeyebilirdi sonuçta. Ona borçlanmıştım bir kere.
"Bir daha olmaz. Seni uğraştırdığım için özür dilerim." fazlasıyla mahcuptum ve bakışlarımı önümden kaldıramıyordum.
"Sorun seni bardan gelip almam değil, sorun seni bulana kadar ne kadar uğraştığım. Ne sana ulaşabildim ne de arkadaşlarına. Telaşlandım sadece." dışarıdan buz dağı gibi görünen adam benim için endişelenmişti. Bu da yeni bir his.
"Endişelenmene gerek yok. Normalde bu kadar abartmayız ama dün bir kaç olay oldu o yüzden."buna karşılık bakışlarını benden ayırmadan konuştu.
"Endişelenirim çünkü seni koruyacağımı söylemiştim. Sana ulaşamayınca o şerefsizin sana bir şey yaptığını zannettim. Üstelik asistan meselesinde de kızgın olduğunu biliyorum bu yüzden... Yani benim yüzümden başına bir şey gelmesinden korktum sadece." fazla sevimli. Min Yoongi seninle ne yapacağım ben ?
"Amcam uzun zamandır beni rahatsız etmiyor merak etme. Tekrar özür dilerim bir dahakine haber veririm. Ve şu asistan meselesi, evet ne yapmayı düşünüyorsun ?" açıkçası ılımlı yaklaşmalıydım bu konuya, yeteri kadar borçlandım zaten hem alışabilirdim sanırım.
"Asistanın görevine devam edecek. İtirazlarını ise kabul etmiyorum. Eğer asistanın olmasa seni bulamazdım. Bay Seong çok yardımcı oldu dün. Hem böyle durumlarda sana hemen ulaşmam gerekiyor. Daha fazla endişelenmek istemiyorum. Sevgili nişanlımın nerede ne yaptığını bilmeliyim." sandığımın aksine nişanlı meselesini unutmamış aksine bastıra bastıra söylüyor ve beni utandırmaya çalışıyordu.
Başarmıştı da. Nişanlım kelimesi hemen kızarmama neden olmuştu. Neden sadece onu böyle bir imayla söylüyor ki ? Min Yoongi, benimle uğraşmayı seviyorsun.
"Peki, nasıl istersen." daha fazla uzatmak istemiyordum çünkü başımdaki ağrı inanın bana yetiyordu.
"İçki mahmurluğundayken ne de güzel uysallaşıyorsun öyle ? Her neyse. Çorba söyledim miden için, aşağı in ve iç. Önce mide bulantından kurtulalım daha sonra ağrı kesici içer sonrada dinlenirsin." ve Min Yoongi benimle ilgileniyordu da ? Onun yanında güvenli hissediyordum.
Aşağı inmiş zar zor çorbayı bitirmiştim. Şimdide ilaç içmiş koltukta dinleniyordum. Bir daha hyungların aklına uyarsam iki olsun !
Evi yeni yeni incelemeye fırsatım olmuştu. Fazla, sakin gibiydi ? Yani aksesuarı geçtim duvarda bir saat bile asılı değildi. Büyükbabanın evine göre burası daha sıradandı. Ama Yoongi'nin bunu umursamadığını biliyordum. Doğru dürüst evine uğradığına bile şüpheliydim çünkü tanrı aşkına dolap bomboştu. Sadece su vardı. Bir ramen bile yoktu. Sadece kahve ve su.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IMPASSE | vmin
Fanfiction-TAMAMLANDI- Jimin ve Taehyung iki düşman ailenin çocuğudur. "Jimin: Hadi o anı yaratalım, bana gelmeni sağlayalım. Taehyung: Bir an değil bir histir beni sana getirecek olan, gardenya kokulu çocuk." Küçük hatırlatma: Gardenya çok fazla sevgiyi t...