Çok sessizdi... fazla sessiz. Ortamı korkunç bir hale sokan da buydu.
''Tamamen yanlış anlaşılma sonucu oraya gittiniz, anlıyorum. Hatta olay büyümeden çözdünüz. Bu da tamam. Ama neden lanet olasıca her görevde başına bela almayı başarıyorsun Misaki!?'' diye bağırdı Tsunade-sama. Bir elini masaya vurmuş ve diğer eliyle sargılarımı işaret ediyordu. Sakinleşti ve yerine oturdu.
''Şimdi şöyle oldu. Biz Tanigakure'den dönüyorduk. Tabi ben gayet sakin bir şekilde grubu yönlendiriyordum-''
'' 'Onu öldüreceğim' diye Tanigakure'ye geri dönmeye çalışıyordun Misaki-san. Ve sen bağırıp çağırırken Akatsuki ile karşılaştık,'' dedi Yasuhiko. Ona 'dilini koparacağım' adlı bakışımı attım.
''Akatsuki mi?'' Tsunade-sama ağzı açık bir şekilde bize bakıyordu. ''Devam edin çabuk.''
Diğerleri atlamadan hemen başladım konuşmaya. ''İtachi ve Kisame karşımızdaydı. Böyle güçlü üyeler ile dövüşemezdik. Bu yüzden kaçmanın yollarını aradım ve-''
''Bizi 'yardım getirin' diye kandırdın ve anka kuşuyla bizi gönderip onlar ile tek savaştın.''
''Sonra da kanlar içinde geri döndün.''
Bir daha kurtarmayacağım sizi tamam mı? Hatta ben kaçıp sizi yem olarak kullanacağım. Tsunade-sama erafına ölümcül bir aura saçarken sessizce, ''Yaptığınızı gördünüz mü?'' dedim.
''Misaki...''
''E-evet,'' dedim.
''Sana kaç kere tek başınayken dövüşme dedim?''
''Ah, şey... Ama bilgi almak için iyi bir fırsattı ve başka çarem-''
''Diğerleri dışarı çıksın. Misaki sen burada kalıyorsun!''
Hepsi koşarak odadan çıktılar. Kaçın tabi...
''Otur,'' dedi. Ses tonu sanki yumuşamıştı. Yerinden kalktı ve yanıma geldi. İki parmağını birleştirdi ve üzerimde gezdirmeye başladı. Aynı zamanda söyleniyordu.
''Hiç akıllanmaycak mısın?''
Bir şey söylemedim. Ellerimi gelince kaşları çatıldı. Sargıları çıkardı acaleyle. Mor derimi görününce şaşkınlıkla bana baktı.
''Samehada'ya dokunmak için ellerime giden çakrayı mühürledim. Daha yeni açma fırsatı buldum sayılır. O yüzden düzelirler,'' dedim tereddütle.
Elini alnına götürdü ve hemen kollarımda iyileştirme jutsusunu kullanmaya başladı. Ellerimin rengi birazda olsa düzeliyordu.
''Bana tüm dövüşü anlat.''
Başımı salladım. O sırada kapı tıklatıldı. İçeri Shikamaru girdi.
''Ne oldu sana Misaki?'' dedi. Sadece gülümsemekle yetindim. ''Gerçekten mühürleri çalmışlar mı yani?''
''Ah, hayır... Akatsuki ile karşılaştığım için-''
''Akatsuki ile mi karşılaştın?!'' dedi karşı koltuğa otururken.
''Tam bana dövüşü anlatyıyordu. Sen de dinle,'' dedi Tsunade-sama koltuğuna yerleşirken.
Boğazımı temizledim ve anlatmaya başladım.
''Tanigakure'den ayrılmıştık...''
***
''Nedense kulağa son anda kurtulmuşsun gibi geliyor,'' dedi Shikamaru. ''Akarui gelmeseydi ne yapacaktın?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman
FanfictionEğer 7. takımın bir üyesi daha olsa nasıl olurdu? ''Hokage-sama kararınıza sonuna kadar saygılıyım fakat Team 7 biraz şey... Naruto ve Sasuke zaten anlaşamıyor biliyorsunuz, ayrıca Sakura onları idare edebilecek biri değil. Üstelik Misaki... Yani bi...