Düşman

Yıllar Sonra Tekrar

Dinlenmek için eve gitmeliydim. Yorucu bir hafta geçirmiştim ve bu süre zarfında rahat yatağımda uyuyamamıştım. Ulaştığımda hızlı bir duş alıp kendimi yatağa attım. Düşünecek çok şey vardı. Bundan bir yıl önce dertlerim tamamen farklıydı. Nasıl yemek bulacağımı düşünüyordum ya da bunun gibi basit şeyleri. Düşmanlarım bir kaç serseriden başkası olmuyordu. Ama şimdi öyle değildi. Düşmanlarım çetin, görevlerim yorucu ve tehlikeli... Üstelik Dai ve Hiroki'ye göre oldukça belalı kişilerle uğraşmak zorundayım. Ah, evet Sasuke ve Naruto'dan bahsediyorum. 

Sasuke, Dai'ye göre zapt edilmesi daha zor biriydi. Naruto ise -sınırlarına zorlayarak- Hiroki'den daha çatlaktı. Üstelik Hiroki, hayatını tehlikeye atan bir kuyrukluya sahip değildi. 

Sonuç olarak şuan her zaman istediğim aksine zor bir hayat yaşıyordum. Neden buna katlanmak zorundayım bilmiyorum. Ama bir şekilde yapıyorum işte...

***

Buluşma saatimizden yaklaşık onbeş dakika sonra oraya gittim. 

''Neredeydin Misaki?'' dedi Shikamaru bıkkın bir şekilde. Yanındaki kayalığa oturdum.

''Kakashi-sensei gelmedi hala değil mi?''

''Gelmedi.''

''İşte bu yüzden geç geldim. Siz onunla bir kaç göreve çıkıyorsunuz ama ben her zaman onu beklemek zorundayım,'' dedim.

''Sensein hakkında kötü şeyler söylememelisin.'' Kakashi-sensei bize doğru yürürken konuştu.

''Öyleyse sende kötü olduğunu düşündüğün şeyleri yapma sensei,'' dedim. Her zamanki gibi atışmalarımızı yaparken bize gülerek bakan Gaara'yı fark ettim. İster istemez gülümsedim.

''Gidelim,'' dedi Temari. Hepimiz onayladık ve yola koyulduk.

''O değilde Naruto'yu nasıl ikna ettiniz. Gelmek istemedi mi?'' Shikamaru meraklı gözlerle ben ve Kakashi-sensei'ye bakıyordu.

Kakashi-sensei gururla, ''Söylemedik,'' dedi.

Zafer işareti yaptım. 

''Siz yok musunuz.'' 

Ellerimi cebime attım. ''Ama hak ver benim hakkımda olduğunu öğrenseydi yardım için can atardı.''

''Doğru.''

***

Kakashi-sensei eşliğinde Konaha ve Suna sınırlarına ulaşmıştık.

''Şimdi sizin sıranız,'' dedi Shikamaru. Bundan sonra Temari ve Gaara yolu göstereceklerdi.

''Ama ilk önce planı gözden geçirelim. Kimsenin bu görev için en ufak yara almasını istemiyorum,'' dedim gruba bakarak.

Kakashi-sensei saçlarımı karıştırdığında Temari gülümsüyordu. 

''Hadi planı yapalım.''

Temari bir harita çıkardı. Eski haritanın bir kaç yeri işaretlenmişti.

''Anbu'dan öğrendiğimiz kadarıyla Senju Akiyama burada,'' dedi Suna'nın merkezinin aksine Konaha'ya daha yakın olan bir köyü göstererek.

''Şimdi senden öğrenmemiz gereken şeyler var,'' dedi Shikamaru. ''Senju Akiyama hakkında bilgi vermelisin.''

Başımı salladım.

''Öncellikle o yalnız kurttur. Asla bir çok kişiyle çalışmaz. Eğer varsa yanında işe yarayacak bir kaç kişi vardır. Onun dışında genellikle kaçar. Teke tek dövüşmez ama unutmayalım o bir Senju. Bizim yaşlarımızdayken önemli clanlardan parşömen kaçırdığını unutmamalıyız. O, nasıl olduğunu anlamasamda Uchihalardan kaçtı.''