Sasuke bunu beklemiyor gibiydi. Yüzündeki şaşkın ifade saniyeler içerisinde kayboldu. Hiçbir şey söylemeden geldiğimiz yöne döndü. Ona elimdekinin ne olduğunu söylemek isterdim ama bunu yapamazdım. Kim olursa olsun böyle bir şeyi görse peşine düşerdi. Tehlikeliydi. Kesinlikle öyleydi. Kağıdı parşömenlerin arasına iyice sıkıştırdığımdan emin oldum ve köprüyü geçip odadan çıktım. İndiğimiz kaydıraktan yukarı çıkmak yerine duvarları keserek diğer odalara geçmiş ve öyle yolu bulmuştuk.
Yeraltında daha fazla oyalanmayıp zemine çıktık. Suigetsu, sanırım dışarı çıkmanın verdiği heyecanla etrafta gezinip duruyordu. Sasuke bir ağacın altına oturdu. Yanına yerleştim.
''Sana zaman kaybettiriyorum,'' dedim. Yine bir şey söylemedi.
''Bir sonraki adımın-''
''İtachi'yi öldürmek.''
Gözlerinden bir nefret dalgası geçti. Bir müddet sessizlik oldu.
''Onunla karşılaştım.'' Kelimeleri özenle seçmeye çalışıyordum. İtachi, Sasuke'nin her şeyini alan kişiydi. Üstelik sıradan bir düşman değildi, onun abisiydi.
''Nerede?'' dedi kaşlarını çatarak.
''Nerelerde demek daha doğru olur.''
''Onunla birden fazla kez mi karşılaştın?''
Başımı salladım ve kısık ses tonumla devam ettim. ''Sonuncusu 4-5 gün önceydi. Tanigakure'den dönerken o ve takım arkadaşı Kisame ile karşılaştım. Ve bir yıl önce Ateş'te...''
Beni dikkatli bir şekilde dinliyordu.
''Peki üçüncü karşılaşmanız?'' Nefreti iliklerime işliyordu. Derin bir nefes aldım.
''Akiyama beni bıraktığında.''
Sonunda söylemiştim. Gözlerimi yerden kaldırıp şaşkın gözlerine baktım.
''Yani seni kurtaran Uchiha-''
''Evet, o ve kıvırcık saçlı olan. Aynı zamanda bana bu kılıcı veren ve Dai'yi bulmamı sağlayanda o,'' dedim.
Kılıca uzun uzun baktı. Ne diyeceğini düşünüyor gibiydi. Sinirli olmalıydı. Hala onun verdiği kılıcı özenle yanımda taşıdığım için... Ona, beni Dai ve dolaylı yoldan da Hiroki'yle tanştırdığından dolayı minnettar olduğum için...
Kafasını geri attı ve gözlerini kapadı. Konuşmayacağını düşündüğümde kuru dudakları hareketlendi.
''O olmasaydı sen hayatta olmayacak mıydın yani? Ya da olsan bile kim bilir nerede olacaktın?'' dedi. Ne söyleyeceğini merak ediyordum. ''Ondan nefret ediyorum Misaki. Ona teşekkür edeceğim şeyleri anlatmamalısın.''
Gözlerimi kapadım ve rahatlamayla nefesimi verdim. Açık bir arazide olduğumuz için rüzgar her yerden esiyordu. Rüzgarı hep çok huzur verici bulmuşumdur. Saçlarım onun etkisiyle uçuşuyordu. Sanki uzaklardan eski anılarımı getirip önüme koyuyordu.
''Bazen nefret ettiklerimiz bize güzel şeyler getirebiliyor,'' dedim.
''Kendine iiltifat etmeyi kes.''
Gülümserken hala gözlerim kapalıydı.
''Kendime iltifat etmiyorum!'' diye itiraz etsemde gülmeden edemiyorum. Sonunda gözlerimi açtım. O da gülümsüyordu... Gülümsüyor ve bana bakıyordu.
''Kaderinden nefret etme Sasuke.''
Tam arkamda beliren Suigetsu sayesinde neredeyse kılıcımı çıkarıp her yeri biçiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman
FanfictionEğer 7. takımın bir üyesi daha olsa nasıl olurdu? ''Hokage-sama kararınıza sonuna kadar saygılıyım fakat Team 7 biraz şey... Naruto ve Sasuke zaten anlaşamıyor biliyorsunuz, ayrıca Sakura onları idare edebilecek biri değil. Üstelik Misaki... Yani bi...