Düşman

Eski Bir Hikayenin Kapanışı

Yine karşımdaydı işte. Sanki ondan tamamen kurtulana kadar sürekli karşıma çıkıp duracaktı.

''Misaki, demek yaşıyordun? Öldüğünü sanmıştım.''

Sinirimi kontrol etmeye çalıştım. Derin nefesler alıp veriyordum sürekli.

''Neden bahsediyor? Bu kim?'' diye sordu Sasuke. Akiyama, Sasuke'yi bir güzel süzdü.

''Bir Uchiha daha! Senin etrafında sürekli onlardan bir tanesini görüyorum Misaki,'' dedi ve saçlarını geriye attı. Bu sefer oldukça uzundular. Yüzündeki başka hiçbir şey değişmemişti. Hala bir şeytandan farksızdı.

''Ben Senju Akiyama, Misaki'nin eski bir dostu.''

Sasuke'nin kaşları çatıldı ve çenesi gerildi. ''Şu bırakıp giden herif mi?'' 

Sadece başımı salladım. Sasuke, Suigetsu'ya dönüp çocukları götürmesini istedi.

Yazarın Açısından

''En son bana böyle nefret dolu baktığında neredeyse ölüyordun,'' dedi Akiyama büyük bir keyifle. Misaki ellerinin altındaki toğrağı avuçlarının içine toplamıştı sinirden. Sasuke'ye kalsa bu ukala herifi hemen öldürürdü fakat Misaki'nin tepkisini bekliyordu.

Akiyama kollarını iki yana açtı. ''İntikam falan mı istiyorsun?''

''Buraya neden saldırdın?'' diye sordu kız dişlerinin arasından.

''Oh, buraya mı? Aradığım kişiyi saklıyorlar sandım.''

Kızın kırmızı gözleri alev saçıyordu. Kanı vücudunun her yerine öfke yayıyordu. 

''Sadece intikam almayacağım. Canını alacağım.''

Misaki kılıcının mühürünü açmadan kırmızı çakra ortaya çıkmıştı bile. Sasuke öfkeli kıza bakıyordu. İkisi tekrar karşılaşmıştı ve anladığı kadarıyla Akiyama neredeyse onu öldürüyordu. Sharinganını açtı fakat Misaki'nin kılıcı önünü kesti.

''Buna karışma.''

Uchiha itiraz etmek istedi fakat Misaki'nin kararlılığı yüzünden okunuyordu.

''Hey hey, hemen ciddileşmeyin! Dövüşeceğimi kim söyledi?'' Gözleri parıldadı. ''Seni görmek güzeldi Misaki.''

Ve ortadan kayboldu. Akiyama ağacın arkasından ilerideki açıklığa doğru koşmaya başladı. Fakat yer sarsıldı ve tam önünde topraktan bir duvar oluştu. Gözleri duvarın üzerinde yol aldı ve toprağın üzerindeki Misaki ile buluştu. Kızın etrafını kırmızı bir çakra sarmıştı. Çakranın gücüyle saçları ve kıyafetleri hafifçe dalgalanıyordu. Kızın gözü dönmüş gibiydi. Akiyama onun eskisinden farklı olduğunu biliyordu.

''Seni öldürmeyeceğim,'' dedi kız. ''Senin elinden daha kıymetli bir şeyi alacağım. Geri vermem için önümde diz çöküp yalvaracaksın.''

Akiyama neler olduğunu anlamıyordu. Misaki boş konuşmazdı fakat bu sözlerde neyin nesiydi? 

Akiyama arka tarafa yöneldi. Misaki'yi kandırıp buradan kaçmalıydı. Birden yağmur yağmaya başladı. Bu bir jutsuydu. Peki neden bunu yapmıştı?

Anlam veremesede çaresi olmadığı için dövüşmek için hazırlandı. Kılıcını çıkardı. Misaki ona doğru atladı. Akiyama sanki onu karşılayacakmış gibi yaptı ama geri çekildi ve havadan düşen kage bunshini kesti. 

''Kahretsin,'' diye söylendi. 

Arkasındaki çakrayı hissedince geri çekilerek döndü.

''Beni mi arıyordun?''