Önümdeki koca kutuyu iteleyerek dışarı çıktım.
''Ah, sonunda bitti!''
Söz verdiğimden iki gün gecikmiştik. Şimdi yola çıkma vaktiydi. Sasuke ve Suigetsu ayrılmıştı. Geriye sadece Aki, Yasushi, Katsu ve ben kalmıştık. Akarui kendi çakrasıyla gelmişti ve şimdi bizi bekliyordu. Hala çakramı kullanamıyordum.
''Çocuklar hazırlandınız mı?''
Hepsi dışarı çıktı ve onayladılar. Önümdeki koca kutuyu Akarui'nin sırtına zorla çıkardım ve iplerle bağlamaya başladım.
''Sana bunu taşıttığım için üzgünüm.''
İşim bittiğinde ellerimi birbirine sürtüp tozun gitmesini sağladım.
''Biz yürüyeceğiz. Sorun olur mu?'' diye sordum.
''Ne sorunu her zaman böyle gezeriz,'' dedi Katsu.
Kafamı kaşırken, ''Doğru,'' dedim.
''Gidelim.''
Akarui tepemizde yavaşça uçarken bizde ilerliyorduk. Dövüşten kalma, bacağımdaki ağrı gittikçe artıyordu ama yavaşlayamazdık. Şu sıralar ortalık çok tehlikeliydi.
''Hızlanalım,'' dedim çocuklara. Benim Akatsuki çeker özelliğimi işin içine katarsak gerçekten tehlikedeydik.
''Akarui! Hızlanıyoruz!'' diye bağırdım ve koşmaya başladık.
***
Sağsalim köye vardığımıza seviniyordum. Aslında bakarsanız çoktan bacağım davul gibi şişmişti ve nefes alırken ciğerlerimden ıslık sesi geliyordu ama iyi sayılırdık.
''Misaki-san!'' dedi kapıdaki chuninlerden biri. ''Kaç gündür seni arıyorduk. Anka kuşu haber getirince Tsunade-sama çok kızdı.''
''Ö-öyle mi?'' Sahte bir şekilde gülmeye başladım. Sanırım sinirlerim bozulmuştu.
''Teşekkürler, biz içeri giriyoruz,'' dedim çocukları alarak. Akarui de uçmayı bırakmış yürüyordu.
''Çocuklar birazdan göreceğiniz görüntüler yaşınıza uygun değil. O yüzden gözlerinizi kapatın.''
Şehrin ortasındaki binaya yürürken birden birisi kemiklerimi kırarcasına sarıldı.
''Misaki sen iyi misin?''
''Naruto. Nefes. Alamıyorum.''
Geri çekildi. ''Özür dilerim. Nerelerdeydin sen!? Nasıl meraklandık biliyor musun!?''
Başımı öne eğdim. ''Tsunade-sama-''
''Yanına yaklaşma.''
Yutkundum.
''Mecburum.''
Naruto'yla biraz konuştuk be onu geride bırakıp yolumuza devam ettik.
''O sarı saçlı abi kimdi?'' dedi Aki.
''Takım arkadaşım.''
''Anladım.''
Sonunda binanın girişine geldiğimizde Shikamaru'nun babasıyla karşılaştım. Akarui'nin sırtındaki yükü indirirken bana yardım ediyordu.
''Bunlar da ne?''
''Gecikmemin sebepleri?'' dedim ipleri çözerken. Çocukları işaret etti.
''Peki bu minikler kim?''
''İçeride anlatırım,'' dediğimde başıyla onayladı. Koca kutuyu yukarı taşıdık ve Tsunade-sama'nın odasına doğru ilerledik. Aki hırkamın ucunu tutuyordu ilerlerken. Korumaya ihtiyacı olan bendim oysa ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman
FanfictionEğer 7. takımın bir üyesi daha olsa nasıl olurdu? ''Hokage-sama kararınıza sonuna kadar saygılıyım fakat Team 7 biraz şey... Naruto ve Sasuke zaten anlaşamıyor biliyorsunuz, ayrıca Sakura onları idare edebilecek biri değil. Üstelik Misaki... Yani bi...