Güç İçin

1.2K 90 28
                                    

Büyük bir gürültüyle yerimden zıpladım. Kalbim yerinden fırlayacak gibi olmuştu. Bu da neyin nesi diye düşünürken sesin dışarıdan gelebileceğini düşünüp pencereye koştum. Kafamı camdan dışarı çıkardım. Bahçede bir şey yoktu ama sesin nereden geldiğini anlamıştım. Yukarıdan geliyordu.

Çatıya gitmeye hazırlanırken odada bir eksiklik olduğunu fark ettim.

''Sasuke nerede?'' diye kendi kendime mırıldanırken aklıma gelen düşünceyle çatıya çıkma hızım ikiye katlandı.

Soluk soluğa çatının kapısını açtığımda gözüme giren güneş ışığı yüzünden kolumu gözlerime siper ettim.

Alışınca kolumu yavaşça indirdim ve etrafa bakınmaya başladım. Kimsenin olmadığını düşündüm ama arkamdan gelen sesle birlikte yalnız olmadığımı anladım. Kakashi-sensei ve Sakura su depolarının oraya oturmuşlardı. Sakura'nın yüzü bembeyazdı.

''Ne oldu burada Kakashi-sensei?'' 

Bıkkınca iç çekti. O cevap verene kadar yanındaki su depolarının haline bakıyordum. Kim yapmıştı bunu?

''Naruto ve Sasuke... Kavga ettiler,'' dedi.

''Bekle bekle! Ne? Neden?'' Soruları ard arda dizmeye hazırlanıyordum.

Cevap veren Sakura oldu. Açıkçası benimle adam akıllı konuştuğu nadir anlardan biriydi.

''Yemekhanede Naruto ile birlikte oturuyorduk. Sonra Sasuke-kun geldi ve ufak bir konuşmanın ardından Naruto'dan onunla dövüşmesini istedi. Olaylar nasıl bu hale geldi bilmiyorum.'' Gerçekten üzgün gözüküyordu. Benim aksime. Ben kızgındım. 

Ne yaptıklarını sanıyorlardı? Evet, onlar arkadaş olduklarının yanı sıra rakiptiler ama hastane çatısında dövüşecek kadar ne olmuş olabilirdi ki!?

Kaşlarım yavaşça çatılmaya başladı.

''Mi-misaki onlar iyi olacaklar mı?'' diye sordu. Sakura çaresizce bana bu soruyu soruyordu. Dünyanın sonu gelmiş olabilirdi.

İç çektim. ''Olsalar iyi olur.''

Ve kapıyı doğru yürümeye başladım.

''Nereye gidiyorsun?''

''İkisini de doğrayacağım,'' dedim ve çatıdan indim. 

Bunu yapmak o kadar çok istiyordum ki.

Odama gidip kılıcımı aldım ve hastane kıyafetlerinden kurtulup günlük kıyafetlerimi üstüme geçirdim. Hastaneden ayrılma vakti gelmişti. Tam kapı koluna uzanacekken, kapı aniden açıldı. Bir adım geriledim ve gelene baktım.

''Seni gördüğüm iyi oldu Shizune-san,'' dedim aceleyle.

''Nereye Misaki?''

Ona olanları kısaca anlattım ve gitmem gerektiğini söyledim.

''Tamam, zaten Kakashi-san ile çalışmaktan başka yapacak bir şey kalmamıştı,'' dedi. ''Ah! Az kalsın söylemeyi unutuyordum. Buraya beni Tsunade-sama gönderdi. Senju Akiyama'nın nerede olduğunu bulmuşlar.''

''Ciddi misiniz?'' Ölmemişti. Kaçıp kurtulmuştu! Bunu nasıl becerdi bilmiyorum ama kurtulmuştu işte. Ve şimdi işime yaramak zorundaydı.

''Evet, ciddiyim tabii ki. İşini hallettikten sonra Tsunade-sama'nın yanına uğra, ondan ayrıntısıyla öğrenirsin.'' 

Hızlıca başımı salladım ve teşekkür edip dışarı çıktım. Öncelikle ilk hangisine gideceğime karar vermeliydim. 

Olayların tazeliğini ve benim sinirimi düşünürsek ilk başta Sasuke'ye gidemezdim. Beni yatıştıracak olan Naruto'ydu. 

DüşmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin