Baş Belası

1K 83 23
                                    

Her taraf kapkaranlık olduğu için kendimi huzursuz hissediyordum. Belki burayı da su ile kaplamalıydım. Ama ondan önce burayı aydınlatmak istiyordum. Koridora çıkıp meşalelerden birini aldım ve odaya geri döndüm. Vay canına burası bir ilaç odasıydı. Keskin kokudan anlamam gerekirdi. Teker teker ilaçlara bakmaya koyuldum. Birini koklamak gibi bir hataya düştüm.

''Eh, iğrenç!'' Orochimaru ile ilgili her şey iğrençti sanırım. Ama bu yer araştırılmaya değerdi. Oldukça garip şeyler vardı. Orochimaru hakkında bilgi alabilirsem belki Tsunade-sama beni cezalandırmazdı.

Aklıma gelen fikirler güldüm. Burayı kesinlikle araştırmalıydım. Hiç pencere olmamasına bakılırsak burası yer altındaydı. İlaçların çokluğunu ve az önce çıktığım odadaki deneylere bakılırsa Orochimaru ve Kabuto burada saklanıyorlardı.

...

...

Orochimaru ve Kabuto buradaysa! Sasuke! Bunu nasıl daha önce fark edememiştim. Elimdeki ilaç yere düşüp kırıldı. Hemen odadan fırladım. Sasuke'yi bulmam gerekiyordu. Koşmaya başladım fakat neden vücudumda bir ağırlık var gibiydi? Sanki ağır çekimde koşuyormuş gibi hissediyordum. 

''Uykum var,'' diye mırıldandım ve yere oturdum. ''Belki de biraz uyumalıyım''

***

Neden karanlık? Başımı tutarak kalktım. Bu yatakta neyin nesiydi? Taş zeminde uyuduğuma emindim oysa ki. Neden uyuyakalmıştım ki? Ah! Hiçbir şey bilmiyorum. Ayaklarımı yataktan sallandırdım. Oda kapkaranlıktı. Çıplak ayaklarımla yere bastım.

''Kapı nerede? Hayır, kılıcım nerede? Kahretsin hiç ışık yok!'' Kendi kendime konuşurken ellerimle ne var ne yok diye yoktrol ediyordum. Katon kullanmakta o kadar iyi değildim ama en azından bir mum falan bulsam aydınlatabilirdim. 

Ayağımı bir şeye çarpınca çığlık atacaktım ki biri ağzımı kapattı. Hayır, biri değil. Bu tanıdık hissi o kadar uzun zamandır tatmamıştım ki neredeyse unutmuştum. Elini ağzımdan çekti ama kolu hala hareket etmemi engelliyordu.

''Ne işin var burada?'' Sesi değişmişti. Kalınlaşmıştı biraz. Onu iyi olarak gördüğüme minnettardım. Aslında görmemiştim ama konu bu değil. Üç uzun yıldan sonra yeniden yanındaydım. Gülümsememi engelleyemiyordum. 

''Kabuto'ya sormalısın bunu,'' dedim. Şu an ne kaçırılmış olmak ne de lanet olası bir yeraltı sığınağında olmak umrumda değildi. 

''Neden uykum var,'' dedim esnerken. Kafamı koyacak yer arıyordum. 

''Sakinleştiricilerden birini koklamışsın, seni bulduğum yerin yanındaki odada yerdeki şişeyi,'' dedi. ''Oldukça etkilidir.''

Başımı salladım. Ama neden etkisi geçmemişti. Beni bıraktığında odadaki gaz lambalarından biri yandı. Ona döndüm. Eski Sasuke değildi tabiki. Uzamıştı, yüz hatları şekillenmişti ve bağrı açık bir şey giymişti. Gözlerimi devirdim. 

Onu özlemiştim. Özlemiştim özlemesine ama dediğim gibi sanki onu görmesem bu hissi unutacak gibiydim. Tekrar karşılaşmak iyi miydi?

''Ağlayacakmış gibi bakmayı kes ve masanın üstündeki şeyi iç. Kendine getirir,'' dedi buz gibi sesiyle.

Masaya döndüm. Bir şurup vardı. Ama oldukça ufak bir şişeydi. Sanırım tek yudumluktu. Hemen kapağını açtım ve mavi sıvıyı kafama diktim. Boğazım yandı ve midemde bir şeyler hareketlendi.

''İğrenç!'' dedim dilimi dışarı çıkarırken aynı zamanda öksürüyordum. ''Adamın ilaçları bile kendisi gibi.''

Sasuke'ye baktım. Yüzünde neden bir sırıtma vardı? 'Neden gülüyorsun?' anlamına gelsin diye tek kaşımı kaldırdım.

DüşmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin