32

1.7K 112 6
                                    

Bindiği anlaşılsın diye arabanın kapısını hızla kapadı. Onu beklediğini biliyordu, sırf bu yüzden on dakikadır boş işlerle uğraşıp gecikmeye çalışmıştı. Beklemeyip gidecek olursa da keyfi bilirdi!

Arabaya binmeden önce elindeki telefona dalmış olduğunu görmüştü. O kısa an için gözlemleme şansı buldu. Duruydu... Yüzünde tek bir kırışıklık yoktu, ki onun kadar ifadesiz biri için bu imkansıza yakındı. Gülmüyor, kızmıyor, heyecanlanmıyor, korkmuyordu.

Ondan etkilenmesine neden olan da tam olarak buydu. Ceren, kendinin tam zıddı bir karakter barındıran Deniz'in yüzünde ifade yaratmak için uğraşmayı seçmişti.

İlk zamanlar onun hoşuna gidecek şekilde davranarak gülümsemesini sağlamaktı amacı. Kokusundan hazzetmediğini söylese de onun yanındayken derin derin soluduğunu biliyordu. Beraber çalıştıkları süre boyunca yan yana geldikleri her an ona yanaşmıştı, farkında değildi ama Ceren anlamıştı. Hoşlanıyordu.

Genelde kadınlar arasında bir rekabete dönüşen bu durum, Ceren'in sempatik tavırları ile yerini beklentili bir heyecana bırakmıştı.

"Selam."

"Merhaba."

İçine gömüldüğü geniş koltukta arkasına yaslanıp kemerini bağlarken, bacaklarını gösterecek şekilde oturmayı da ihmal etmedi. Bacaklarını üst üste koyarken izlendiğini biliyordu. Neyse ki açık etmese bile Deniz'i etkilemenin yollarını öğrenmişti. Kadının gözü iki saniyeden fazla neresine takılmışsa, orayı silah olarak kullanmıştı. Eh, hayat Ceren'e beden dilini kullanmayı öğretmek için çok da uğraşmamıştı...

"Yakın bir yer ama vasat yemekler mi, uzak fakat lezzetli mi?"

Gözlerini camdan dışarıda gördüklerine odaklayıp, mırıltıdan hallice çıkardığı sesiyle cevap verdi:

"Kısa ve özü tercih ederim."

Deniz'in ağzı içinde yanağını okşayan dilini görünce neşesi yerine geldi. Sen dur Deniz anası! Daha çok atacaksın o geri adımları.

"Yakın olana gidelim. Seni ikna etmek biraz zaman alacak gibi."

Araba hareket ederken Ceren de yanındaki kadın tarafından kovalanıyor olmanın tadını çıkardı. Ondan hoşlanıyordu, inkâr etmeyecekti. Lakin yaptıklarının bedelini ödemezse gözü açık giderdi.

"Zamandan çok iyi bir savunmaya ihtiyacın var."

Bir yandan araba kullanan Deniz ise gözlerini yoldan ayıramadığı için direksiyondaki ellerini sıkmakla yetindi.

"Ortak ihtiyaçlarımız olduğunu düşünüyorum."

Yine başlamıştı. Baş başa kaldıkları her dakika, aralarındaki çekimin cinsel temelli olduğu imasında bulunuyordu. Oysa Ceren çok daha başka bir kaynaktan beslendiğini düşünüyordu. Düşünüyordu da bunu söyleyecek kadar ezik değildi. Kimseden duygu dilenecek hâli yoktu.

"Yanılıyorsunuz Deniz Hanım! Sandığınızın aksine pek ortak noktamız yok."

Bu sözlerin onu kızdırması gerekirken sağ yanağını dışarı doğru iterek oluşturduğu gülümseme ile dönüp Ceren'e bakması ters köşe etkisi yaratmıştı. Sık sık gülmüyordu ama güldüğünde de can yakıyordu be! Araba kullanırken de çok seksi olması Ceren'in suçu değildi. Aklından geçenler ile yine harekete geçen libidosu, üst üste geçirdiği bacaklarıyla malum yeri sıkıştırmasına neden olmuştu.

Deniz'i yeriyordu ama kendi her fırsatta feromon üreterek insanlığın bu anlamdaki ihtiyacını yarı yarıya karşılıyordu.

"Öyle olsun Ceren Hanım. Bunu da oturduğumuzda konuşuruz."

1+1 = -1 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin