-Gökyüzü 8-

32.5K 1.6K 207
                                    

Öğle arasını duyuran zilimiz çalar çalmaz koşar adım sınıftan çıktım. Sanki onu hiç görmemiştim de, yeni görüyormuşum gibi heyecanlıydım. Baktıkça bakasım geliyordu. Belki de bu yüzdendi heyecanımın sebebi.

Kantine inip kapıya kadar uzanan sıranın sonuna oflayarak geçtim. Bu kadar sıra olmak zorunda mıydı? Sonra 'neden öğrencilere öğle arası su gibi akıp geçiyor?' Diye düşünüyorduk. 50 dakikanın 45'i kantinde sıra beklemek ile geçiyordu.

Cebimdeki telefonumu çıkarıp sık sık oynadığım oyunu açtım. Level atlamakta zorluk çektiğim bir oyundu fakat eğlenceliydi de. Seviye atlayamadığımda her ne kadar telefonumu yerlere atıp parçalanasıya kadar üzerinde tepinmek istesem de bu telefona ne kadar para verdiğim aklıma gelir gelmez vazgeçiyordum bu düşünceden. E paraları sokaklardan toplamıyoruz sonuçta.

"İleri gidecek misin artık?"

Arkamda bıkkın bir şekilde söylenen Meriç'in sesini duymam ile hızla öne doğru ilerledim. Şu an bakmaya cesaretim yoktu. Duygularımı bakışlarıma yansıtıp anlamasından korkuyordum. Zaten yüzüne söylemekten korkup ona gizliden mesaj atmamış mıydım?

"Aa sen yürümeyi biliyor muydun ya?" Diye alayla konuştu. İlla baktıracak mısın kendine be çocuk?!

"Evet biliyordum, sen biliyor musun peki?" Diye sordum. Diyecek bir şey pek bulamamıştım, kabul. Pek lafa laf veren tiplerden de değildim yani.

"Şükür biliyorum, ilerleyebiliyorum mesela..."

"Uzatmasan ya artık?" Diyerek arkamı dönmek zorunda kalmıştım. O gözlerine bakmaya korkuyordum fakat şu an yapacak başka bir seçeneğim yoktu.

Gözlerimi maviliklerine çevirdim. O gözlere uzun süre bakamıyordum nedense. Bakışlarımı utançla kaçırdım. Anlamasını istemiyordum. Bakışlarımdan anlamış mıydı acaba?

"Nil, Kanka kalmışsın en arka sırada! Gelsene yanıma!"

Akın'ın sesi en ön sıralardan geliyordu. Sıranın ucu nerede diye arkamı döndüğümde en sonda Meriç'in olduğunu görmem kaşlarımın çatılmasına sebep oldu. Hadi ama bizden sonra gelen olmamış mıydı gerçekten?

Bir şey söylemeden öne doğru ilerleyeceğim sırada kolumdan tutularak durduruldum. İlk önce kolumdaki ele, sonra sahibine çevirdim bakışlarımı. Kolumu tutan Meriç'ti ve şu an heyecandan düşüp bayılacak seviyedeydim.

Sırıtarak kulağıma doğru yaklaştırdı dudaklarını. Ve bayılmama sebep olan bir ses tonu ile konuştu.

"Nereye gidiyorsun? Daha kavgamızı tamamlayamadık?"






Kız bayıldı yaw ndndmdmd

Neyse bb💕

GÖKYÜZÜ ❦ Texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin