Bu bölüm de Beril'den olsunMulti; Beril vee Akın😍♥
---
"Bizde mal gibi Nil'in fark etmesini bekledik." Dedim gülerek. Geri dönmüştük ve Akın yeniden milkshake teklif etmişti. Eh hayır da diyemezdim sonuçta.
Sonra sık sık uğradığımız kafeye gidip çilekli milkshake siparişi vermiştik.
"Bu sıralar Nil çok farklı davranıyor, sen de farkında mısın?"
Nedenini biliyordum ben de bunun farkındaydım fakat Akın'ın da gözünden kaçmaması durumun iyice ciddi olduğunu gösteriyordu.
"Farkındayım," dedim camdan dışarıyı seyrederken. Bugün hava ayrı bir soğuktu sanki. Ya da ben öyle hissediyordum, bilmiyorum.
Saniyeler sonra yağmurun yağmaya başlamasıyla bir ah çektim.
Keşke kar yağsa diye geçirdim içimden.
"Peki nedenini biliyor musun?" Diye sordu. Bakışlarımı bana merakla bakan gözlerine çevirdim. "Senin de bilmen gerekiyor." Dedim.
"Meriç meselesi mi?" Diye sordu kafasını kaşıyarak. Başımı salladım. "Nedeninin bu olduğunu düşünememiştim. Demek buymuş." Diye mırıldandı.
Bir şey söylemeden bakışlarımı yeniden pencereye çevirdim ve dışarının güzelliğini seyretmeye devam ettim. Yağmur şiddetini arttırmıştı. Yoldan geçenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu.
Pencereye vuran yağmur damlalarını seyrederken camın önüne bir aracın yanaşmasıyla bakışlarımı tatlı tatlı milkshake içen Akın'a çevirdim.
Üşenmesem kalkar, Akın'ın o ponçik yanaklarını sıkardım. Ama üşengeçlik işte ne yaparsın?
"Neden yanaklarıma yiyecekmiş gibi bakıyorsun?" Dedi gülerek. Dediğine ben de gülerken, "Çok tatlısın," deyiverdim.
Fakat bunu isteyerek söylememiştim. Ağzımdan kaçırmıştım.
Ne dediğimi sonradan fark ederek elimle ağzımı kapattım. Akın ise gülerek bana bakıyordu. "Ya demek çok tatlıyım?" Dedi hala gülmeye devam ederken.
Evet, çok tatlısın gerizekalı!
"Yani şey.. ııı milkshake'e demiştim ben onu, sana değil." Diye toparlamaya çalıştım.
Normalde olsa bu lafıma kanıp konuyu kapatabilirdi fakat öyle olmadı.
"Bana hiç öyle gelmedi?" Dedi soru sorarcasına. Bana da öyle gelmedi ama neyse.
"Sana dememiştim," deyip gözlerimi devirdim. Kendisine bakmamaya çalışarak elimdeki milkshake bardağı ile oynamaya çalıştım. Ve oynarken ne oldu bilin bakalım?
Evet, bardağı evirip çevirirken üzerime dökmüştüm.
Siyah kazağım çilekli milkshake ile süslenmişti.
"Kızım ne yapıyorsun mal mısın?" Dedi Akın elindeki milkshake bardağını bırakarak masanın karşısından yanıma geldi oturdu. "Kızlar yanından ıslak mendil ayırmaz, sende vardır. Ver de sileyim şu kazağını."
Bir şey demeden çantamın ön gözünden küçük ıslak mendil paketini çıkardım ve içinden bir tane alıp Akın'a uzattım.
"Bir tane yetecek mi sence buna?" Dedi lekeyi göstererek. Oflayarak bir tane daha çıkardım paketten. Gülerek aldı ve kazağımın önünü silmeye başladı.
"Ben silerdim ne gerek vardı buna?" Dedim Akın'a bakarak. "Şimdi ağzına yüzüne bulaştırırsın yapacağın işi."
Elinden ıslak mendili çekip aldım. "Ben mi bulaştırırmışım. Hah gör sen!" Diyerek lekeyi bu sefer ben temizlemeye çalıştım fakat daha çok bulaştı kazağıma.
"Demiştim," diyerek elimden geri aldı mendili. Ardından birkaç dakika boyunca nazikçe silerek lekeyi temizledi.
"Teşekkür ederim." Diye mırıldandım gülümseyerek. O da gülümsedi ve eliyle yanağımı hafifçe sıktı.
Burası fazla mı sıcak oldu ne?
Utanarak bakışlarımı kapıya doğru çevirdim.
Çevirmez olaydım!
Kapıda önde Sevde, arkasında Ece ve Sıla bu tarafa bakıyodu.
Sevde'nin bakışlarından korkmadım desem yalan olur.
Akın'a döndüm. "Akın gidelim buradan." Diye mırıldandım. "Hemde hemen.."
---
Ya ben bunları yerim ama😍 Diğer bölüm de Beril'den olabilir hazırlıklı olunEe tatil nasıl geçiyor bakalım mdkzmdks evde kalıp benim gibi uyuyanlar var mı?
Neyse sefiyom sizleri kendinize iyi bakın♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜ ❦ Texting ✓
Short Story-Tamamlandı- Bilinmeyen Numara: Ne çok isterdim bir atkı olmayı, üşüdüğünde boynuna sarılmayı... Benimki de hayal işte... Bilinmeyen Numara: Ama vazgeçemiyorum Bilinmeyen Numara: Hayal kurmaktan da, sevmekten de vazgeçemiyorum