-Gökyüzü 50-

16.5K 852 182
                                    

Kaç günden beri hikayeye nasıl devam etsem diye düşünüp duruyorum:(

Bu arada 100 k olmuşuz hatta geçmişiz bile sizi yerimm🙈💙

Sizi fazla bekletmeden yeni bölümle baş başa bırakıyorum iyi okumalaar...

~~~~

○○○

"Sürpriz quiz olacaksınız, aralara çanta koyun. Ne kadar yavaş davranırsanız sizin aleyhinize ona göre!"

Matematikçimiz ön sıralara kağıtları verdi ve masasına oturup telefonuyla ilgilenmeye başladı.

Sabah'ın 8'inde ne quizi lan bu?! Daha hava aydınlanmadı bile.

Oflaya oflaya önüme konulan quiz kağıdını evirip çevirdim ve tek yapabildiğim soruya geçtim. Adımın soyadımın sınıfımın sorulduğu soruya...

Bence bu sorular 30'ar puan olmalıydı. E insanın kendini bilmesi bile büyük bir başarı sonuçta. Diğer soruların da toplam puanı 10 puan olsa...

Kesinlikle öğretmen olmalıydım...

Sessiz bir şekilde elimdeki kalemi sıraya bıraktım. Ardından başımı ellerimin arasına alıp gözlerimi kıstım. Kopya çekmek istiyordum ama kimden çekecektim? Beril bugün okula gelmemişti. O da yırttı tabii quizden.

Ama Beril Akın yüzünden çok yıpranmıştı. Neyse şu quizden bir çıkalım da Akın'ın ağzına da sıçayım azıcık. Benim best'imi üzmek de neymiş görsün o.

Bakışlarımı kalbim gibi tertemiz olan quiz kağıdıma çevirdim yeniden. Bu soruları arapça sorsalar bu kadar zorlanmam, bunlar ne ya?!

Neyseki bazı sorular testti ve onları sallama şansım vardı. Test sorularının hepsini A şıkkı yaptım ve arkama yaslandım. İllaki bir tanesi tutardı. Yani tutması lazımdı. Tutar tutar. Yani inşallah...

Sıkıntılı bir nefes verdim. Ş quizlerdeki stresi sınavlarda yaşamıyorum yemin ediyorum ya! Hiç olmazsa sınava çalışıyoruz az da olsa.

Quiz boyunca elimdeki kalemi döndürdüm durdum. Zil çalınca da kağıdın kenarına hocaya not yazdım. Tabiiki güzel şeyler yazdım, saçmalamayın.

Sabah kahvaltı etmemiştim. Onun için Akın'ın ağzına sıçma işlemini sonraya bırakmaya karar verip çantamdan cüzdanımı çıkardım ve içinden 3 lira alıp geri çantama koydum. Cüzdanımı elimde taşımayı sevmezdim. Yemek mi yiyeyim yoksa cüzdanı mı taşıyayım akıl var mantık var yani.

Koşa koşa kantine indim ve sıra daha fazla uzamadan sıraya girdim.

Bilirsiniz şu kantin sıralarında neler çektiğimi...

Çok beklemeden elimde simit ve ayranımla çıktım sıradan. Boş masalardan birine oturdum ve ayranıma pipetimi batırıp höpürdeterek içmeye başladım. Etraftakileri düşünemeyecek kadar açtım şu an.

5 dakika içinde önümde ne var ne yoksa silip süpürdüm. Ardından kantinin tam karşısında bulunan kızlar tuvaletine girip elimi ağzımı yıkadım. Peçete alıp kuruladıktan sonra elimdekini çöpe attım. Lavaboda pek fazla kişi yoktu. O yüzden rahatça aynada saçlarımı düzeltmek için yer buldum kendime.

Dalgalı saçlarımı sabahları düzleştirmeye üşeniyordum ve bu kabarık saçlarla süpürgesini kaybetmiş bir cadı gibi dolaşıyordum okulda.

İşimi bitirince yüzümü yeniden yıkayıp kurulamadan çıktım kızlar tuvaletinden. Ardından 2 kat yukarıdaki sınıfıma çıkmak için merdivenlere yöneldim.

Kantinden çıkan birkaç kişi de merdivenlere yönelince aralarında Akın'ı görmemle durdum. Yanıma gelir gelmez yine her zamanki enerjisiyle gülüyordu ama sanki bu gülüş biraz, farklıydı. Sanki zorla gülüyordu. Gülmek zorundaymış gibi...

Dünkü olay yüzünden diye geçirdim içimden. Onun yüzünden bu kadar tuhaftı bugün.

"Naber len?" Deyip arkadan kafama vurdu sakince.

Daha o saçları düzelteli 5 dakika bile olmadı sen ne yapıyorsun ya?!

"Ya Akın ne yapıyorsun ya?!" Diyerek ondan uzaklaştım. "Salak daha saçlarımı yeni düzeltmiştim!"

"Aa pardon." Deyip şirince gülümsedi. Ardından hemen ciddileşti. "Beril gelmedi mi bugün?" Diye sordu çatık kaşlarıyla.

Kolundan tutup merdivenlerden çıkmaya başladım. Hesap sorma zamanıydı!

"Gelin bakalım Akın Bey," dedim kızgın bir şekilde. "Sizinle işimiz var!"
---






---
Uzun zamandan beri bölüm atamadım :'( onun için bugün bir bölümcük daha atacağım inş.

Sefiyom sizleri♥

GÖKYÜZÜ ❦ Texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin