Sonunda beklenen an geldii.
Duygusal cümlelerimi bölüm sonuna saklayacağım şimdilik sizi final bölümü ile baş başa bırakayım :'*---
Bölüm şarkısı🎵
~ Pera- Son Bir Defa ~🐾
Gözyaşlarım eşliğinde kapattım telefonu. Ne yapacaktım ben şimdi? Kendi başıma mı dönecektim? Onca saatlik yolu kendi başıma mı çekecektim?
Beril düşüncelerimi okumuş gibi elimi tuttu. "Ben de seninle geliyorum." Dedi başını önüne eğerek. Gözyaşlarını sakladığını düşünüyordu belli ki.
Meriç'e döndüm kızarmış gözlerimle. O da ağlamıştı. "Hayır, olmaz." Diye fısıldadı.
Beril, Meriç'e döndü kızgın bir yüz ifadesiyle. "Ne demek olmaz? En yakın arkadaşımı yalnız bırakmamı mı söylüyorsun?" Diye bağırdı.
Daha çok ağladım...
"Hayır yalnız kalmayacak! Ben gideceğim onunla." Dedi kendinden emin bir şekilde.
"Hayır kabul etmiyorum. En yakın arkadaşımın yanında bulunmak istiyorum."
"Gece gece sizi iki kız yalnız başına yollamamız ne kadar doğru bir karar sence?" Dedi Meriç ayağa kalkarak. Ardından elimden tuttu ve beni de kaldırdı. "Siz Akın ile sabah erkenden yola çıkarsınız. Şimdilik 2 kişi gitmemiz daha uygun olur bizim için."
Belki de haklıydı. Beril ile yalnız başımıza gece yolculuğuna çıkmak pek akıl kârı bir iş değildi.
"Meriç haklı bebeğim, biz yarın sabah çıkarız yola." Dedi Akın kolunu Beril'in omzuna atarak. Beril ise ona kullandığı hitaptan olsa gerek yüzünü buruşturdu.
"Tamam o zaman siz gidin ama dikkatli olun tamam mı?" Diye sordu. Başımı olumlu anlamda salladım. Ardından kollarımı açıp Beril'e kocaman sarıldım. "Tamam." Diye mırıldandım, yine ağlamaya başlamıştım. Beril benden ayrıldığında ellerini omuzlarıma koyup hafifçe sarstı. "Bana bak kızım, ağlayıp durma! Bir şeyin çıkmayacak. Göreceksin!"
"Umarım." Dedim kısılan sesimle. Ardından Akın'a da sarıldım ve böylelikle vedalaşma faslı da bitmiş oldu.
Meriç ile ağaç evlerimize dağılıp eşyalarımızın hepsini toparladık, yaklaşık yarım saat sonra parkın önündeydik ikimiz de.
"Çocuklar nereye böyle?" Dedi Tuğba hoca bir bize bir de elimizdeki valizlere bakarak.
Ona kısaca durumu anlattığımızda anlayışla başını salladı. "Durun bekleyin iki dakika, sizi terminale kadar ben bırakayım."
Ardından yanımızdan ayrılıp kendi ağaç evine girince Meriç destek olmak için elimi tuttu. "Bir şey olmayacak, korkma." Diye fısıldadı kulağıma.
Sesi ile içim ürperse de belli etmemeye çalıştım. "Benim yerimde kim olsa korkar. Korkuyorum işte." Dedim fısıltıdan farksız çıkan sesimle.
"Haklısın. Ama şunu unutma tamam mı?" Dedi gözlerimin içine bakarak. "Ben hep yanında olacağım."
Bir kere daha şükrettim. "Biliyorum." Dedim ben de. "Beni bırakmayacağını biliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜ ❦ Texting ✓
Short Story-Tamamlandı- Bilinmeyen Numara: Ne çok isterdim bir atkı olmayı, üşüdüğünde boynuna sarılmayı... Benimki de hayal işte... Bilinmeyen Numara: Ama vazgeçemiyorum Bilinmeyen Numara: Hayal kurmaktan da, sevmekten de vazgeçemiyorum