Yeni bir hikaye yayınladım bugün ya dkzndkzks konusunu seversiniz bence bi bakıverin😌
ADI: SUNSHINEBirde bugün bölümü yine okulda atıyorum hadi yine iyisiniz dkskdkskeks
---
"Nil!"
Elimi rastgele kafamın üzerinde sağa sola salladım. Ne yani öğleye kadar sınıfta uyuduysam? Beril salağı da beni bir rahat bırakmıyordu ya!
"Nil sana diyorum kızım! Kalksana."
Kafamı hızla kaldırıp karşımda kıs kıs gülen şahısa baktım. "Sen ne ara geldin ya?"
Eliyle düşünüyormuş gibi çenesine koydu. "Immm... 20 dakika önce..."
"Uyandırmak yeni mi aklına geldi?" Deyip göz devirdim.
"Seni izlemesi daha eğlenceli."
Yanaklarım al al olurken anlaşılmaması için ellerimi yanaklarıma bastırdım.
"Hiç saklamaya çalışma... Hem yanağındaki iz de sana çok yakışmış."
"Ne?!" Diyerek sıradan kalktım ve koşar adım sınıftan çıkıp lavaboya gittim.
Evet yanağımın %90'ını kaplayan koca bir iz.. Yanağımdaki iz kabak gibi ortadaydı işte.
Oflayarak yüzümü yıkadım. Peçeteyle kuruladıktan sonra elimdekini çöpe atıp tekrar aynaya döndüm.
Yanağımı iki tarafından çekiştirip izi yok etmeye çalıştım, olmadı. Kendimi tokatladım, yine olmadı. Avuç içimi yanağıma bastırıp ovdum, yine olmadı.
Lan ben ne yapacağım?!
Ayaklarımı yere vura vura sınıfa döndüm. Meriç hala sınıftaydı fakat arkası bana dönük, sıranın birine tersten oturmuştu. Ses çıkarmadan yanına gittim. Önünde durduğumda gözleri direkt yanağıma kaydı.
"Ne o Nil hanım? Çıkaramamışsınız izi?" Dedi alayla.
"Bir buldozerle üzerinden geçmediğim kaldı ne yapayım?"
"O da iyi fikirmiş." Deyip gülmeye başladı. Ben ise kaşlarım çatık bir şekilde ona bakmakla meşguldüm.
"Ne bakıyorsun yeni insan görmüş gibi?" Deyip yine gülmeye başlayınca bu defa iyice sinirlendim ve sıramın üzerinde duran fizik kitabını kafasına geçirdim.
Evet, fizik kitabını...
"Ah! Kızım yemin ediyorum malsın ya! Lan fizik kitabıyla kafaya mı vurulur? Coğrafyayla vur, kimyayla vur, din kitabıyla vur -tabi çarpılmak istiyorsan- ama fizik kitabı nedir ya? Kafamdan daha kalın kitap o!"
"Ne bileyim ya elime o geçti-" bu defa o benim kafama fizik kitabını geçirince cümlem yarım kaldı.
Ama bu acıttı ya!
"Lan ben sana o kadar sert mi vurdum?" Deyip üzerine atıldım. Anında kollarımdan yakalayıp durdurdu.
Yüzüme yaklaşarak, "Sen kime sataştığının farkında mısın?" Dedi sakin bir ses tonu kullanarak.
Aynı şekilde ben de yüzüne yaklaşarak cevap verdim. "Evet, sana sataşıyorum?"
Gülümsedi. Gülümseyince kısılan gözlerinde takılı kaldı gözlerim.
Ellerini iz olan yanağıma koyup hafifçe okşadı. Yemin ediyorum, şimdi şurada her an düşüp bayılabilirim. Ayrıca sınıf çok mu sıcak ne? Ateş bastı beni.
"Bana hala cevap vermedin?" Deyip gözlerimin içine bakmaya devam etti. Bu defa gözlerimi kaçırmadım. Hem ayrıca, ne cevabındam bahsediyordu?
"Hangi cevap? Ne cevabı?"
"En sonki mesajımı hatırlamıyor musun?"
Hatırlıyordum tabiiki. Hatırlamamam mümkün mü sence.
Cevap vermedim, veremedim. Onun yerine gözlerinin içine baktım. Belki anlar diye.
Fakat o anlamadı.
"Her neyse..." deyip elini yanağımdan çekti. O el hala orada mıydı ya?
Yüzü hala yüzüme çok yakındı ve bu nefes almamı engelliyordu. Geri çekilmeden önce iz olan yanağıma ufak bir öpücük kondurdu. Bu davranışı beni şoka uğratsa da, şaşkınlıktan konuşamadım.
"O izi de bir de bu yöntemle geçirmeye çalışalım. Bu da işe yaramazsa şansınıza küsün Nil hanım."
Kapı tarafından büyük bir gürültü duyulduğunda aceleyle o tarafa döndüm.
Tüm sınıf kapının önüne yığılmış, bizi izliyorlardı.
"Lan olum yavaş üzerime çıktın!" Yerde kıvranan Akın'ı ve onun üzerindeki Serkan'ı gördüğümde koşarak yanlarına gittim.
"Akın, iyi misin?" Diye sordum kocaman gözlerle. O ise sırıtarak bana bakıyordu.
"İyiyim Nil, hemde çok iyiyim. Sen bana önce daha demin aranızda neler oldu onu anlat daha iyi olacağım."
Ay nasıl bitirdim amaaa dkzndkskkdm
Neyse bol yorum ve vote istiyorum sizden💙❄
See you...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜ ❦ Texting ✓
القصة القصيرة-Tamamlandı- Bilinmeyen Numara: Ne çok isterdim bir atkı olmayı, üşüdüğünde boynuna sarılmayı... Benimki de hayal işte... Bilinmeyen Numara: Ama vazgeçemiyorum Bilinmeyen Numara: Hayal kurmaktan da, sevmekten de vazgeçemiyorum