İyi okumalar. ❤
Konağın önüne park ettiği arabasından inerek konağa yöneldi Baran. İçeriye girmesiyle bağırma sesleri duyması bir olunca merakla sesin geldiği yöne çevirdi kafasını. Eş zamanlı olarak gördügü manzara biraz olsun dinen sinirinin aniden tekrar tüm vücudunu sarmasına neden oldu. Öfkeyle soluyarak hızlı adımlarla o tarafa doğru yöneldiğinde bu kadının nasıl olur da o odadan çıktığını düşünüyordu. Üstelik şu an da babasına bağırıyordu. Oraya doğru yaklaştıkça Roza'nın ağzından çıkan her bir kelime ile öfkeden gözleri kararmış duruma geldi.
Sonunda Roza'nın yanına ulaştığında kolundan sertçe tutup çevirerek bedenine çarpmasına aldırmadan diğer kolundanda tutup iyice çekti kendisine doğru. Gözlerinde ki öfkeyi görsün istedi. Gözlerinde ki öfke kadına bulaşsın istedi Baran.
Hızlı nefes alışverişleri göğüs kafesini zorlarken yüzünü buruşturan kadının bu halini umursamadan ortalığı inletecek sert bir ses tonuyla konuştu.
"Sen ne cürretle babama sesini yükseltirsin?"
Kadının yüzündeki acı ifadesine rağmen gözlerine öfkeyle bakması ile sinirle soludu Baran ve kolundan tuttuğu gibi kendi ile sürüklemeye başladı.Arkasından kendisine durması için yalvaran annesini ve sinirle bağıran babasını duymazken bedenini sarmış olan öfkenin derinliğinden bir haber devam ediyordu yürümeye.
Kolunu fark etmediği şiddette tuttuğu kadının çektiği acıdan habersiz merdivenlere yöneldi ve hızla aşağıya inip Roza'yı odanın içine attıktan sonra içeriye kimsenin girmesini istemediğinden kapıyı çekip kilitledi.
Ardından hızla yürüdü ve Roza'nın dibine çökerek ellerini,kadının başının ortada kalacak şekilde duvara yerleştirdi. Burnunun ucu,kadının başını yan çevirmiş olması nedeniyle yanağına sürtüyordu. Sıcak nefesi kadını yakacak gibiydi.
"Bu seni ikinci uyarışım. Bir daha bu zehir saçan ağzını açarsan,bir daha konuşursan üçüncü kez uyarmam.Duydun mu beni?"
Koca bedeni altında hapsolmuş kadının korkusunu gözlerinden somut bir şekilde okumuştu Baran. Duvardaki eli yumruk haline gelirken gözlerini kapatıp sakin kalmak için derin bir nefes aldı ve kalktı yerinden .
Çıkıp gidecekken engel olamadığı gözleri yüzünden son kez arkasına baktığında korkudan titreyen,nefes nefese kalmış bedene şahit oldu. Dayanamadı daha fazla. Kapıyı açıp hızla çıktı o boğucu odadan.
Kapıyı kilitleyip arkasını dönünce kendisine korkuyla bakan aile üyelerine döndü. Anne ve babasının gözlerine bakınca diyecek bir şey bulamadı. Hızla kafasını çevirdi onlardan. Bakışları kardeşlerine dönünce ayarsız sinirleri tepesine ulaştı yine.
"Siz ne işe yarıyorsunuz lan nasıl izin verdiniz onun babama sesini yükseltmesine!"
Sesini kontrollü tutamadan bağırmıştı. Anlamıyordu. O kadının söylediklerine üçününde tepki vermemesine sinirlenemeden edemiyordu. Aklına gelen diğer düşünce ile annesine döndü.
"Ben o kapıyı kilitledim. O kadın benden izinsiz su bile içmeyecek dedim. Ama gel gör ki hanımefendi çıkmış babam ve kardeşlerime bağırıyor. Merak ediyorum da nasıl çıktı o odadan ana?"
Sinirle ellerini saçlarının arasından geçirerek sakinleşmeye çalıştı. Ama karşısındaki insanların sessiz kalışı iyice delirtiyordu adamı. Babasına dönerek bu sefer de öfkesini ona kustu.
"Agit Ağa gelinini çok mu sevdinde sana bağırmasına izin verdin. Sen ki kimse korkundan çıtını çıkaramaz. O kadın maşallah döktürüyordu ama senin başın öne eğilmişti. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜN DOĞUMU
Romance"Birbirimize en yakın olduğumuz an, Gün doğumu." Baran ARSLANOĞLU: Bir şehre sahiplik yapan gözü kara,delikanlı bir adam. Mardin'in en büyük aşiretinin başı, Baran Ağa'sı. Roza KARACAN: İstanbul'da doğup büyümüş azimli,çalışkan bir kadın. İstanbul'u...