İyi okumalar.❤
Güneş bütün ihtişamını Mardin'e sunmuş ve yeni bir günün daha başlangıcı olmuştu.Dünyadaki birçok insanın belki de sıradan geçireceği bugün,yine bir çok insanın dönüm noktası olabilirdi.Tıpkı beraber bir yastığa baş koyacakları için kendi hayatlarının en önemli günü olarak görecekleri Su ve Baver'in düğün günü gibi.
Uykusuz geçen uzun bir gecenin ardından Su,Roza ve evin diğer bütün üyeleri büyük bir telaşa girmişti. Hazırlıklar son sürat devam ederken kuaföre gitmek için sabırsızlıkla bekleyen Su'yu izleyen Roza'nın ise yüzünde anlamsız,buruk bir ifade vardı.
Nihayet Baver ve Baran ayrı birer araba ile gelin evinin önüne geldiğinde Su ve Roza kendilerini kuaföre götürmek için gelen arabalara biner binmez harekete geçmişti adamlar.
Baran dün geceyi onsuz geçirdiği karısına kaçamak bakışlar atarken yüzünün biraz düşmüş olduğunu fark etmesi ile dün gece attığı mesajların etkisi olabileceğini düşünürken morali bozulmuştu. Bir süre sonra karısının bu haline daha fazla dayanamadığında kısa bit tereddütün ardından merakla sordu.
"Canın yine bir şeye sıkılmış senin?"
Roza duyduğu soru ile yola sabitlemiş olduğu bakışlarını kocasına çevirirken ellerini birbirlerine kenetledi ve başını,konuyu geçiştirmek istermiş gibi olumsuz anlamda sallarken konuştu.
"Yok bir şeyim."
Duyduğu sözler daha çok üzmüştü Baran'ı. Bugünün güzel geçeceğine dair inancı gittikçe zayıflamaya başlarken sıkıntılı bir nefes verip önüne döndü ve yoluna konsantre olmaya çalıştı.
Kuaförün önüne geldiklerine ikisi de arabadan indi. Baver'in arabası daha önceden gelmişti. Baran küaförün girişine yönelmek üzere olan karısı ile sıkıntılı bir nefes vererek durdurdu onu.
"Paketleri almayı unuttun."
Duyduğu sözler ile duraksayıp kendisine dönen karısının,unuttuğu için hayıflanan sesini duydu.
"Ah,evet ya. Akıl mı kaldı ben de?"
Baran karısının olduğu yöne doğru gelip arabanın arka kapısını açtı ve koltuğun üzerindeki iki paketi Roza'ya uzatacağı an ellerini paketleri almak izin uzatan kadının sağ eli dikkatini çekince gözlerini kısarken karısı paketleri tam alacağı an geri çekti ve konuştu.
"Bir dakika bir dakika."
Roza adamın bakışlarının kaydığı elini kızla yumruk haline getirip yan tarafında gizlediğinde gözleri iyice kısıldı Baran'ın ve elindeki paketleri tekrar arabanın içine bırakarak bakışlarını yere eğmiş olan karısına yaklaştı.
"Sen elini uzatsana bir."
Bakışlarını kocasına çevirirken telaşla söylendi Roza.
"Ne eli ya. Paketleri verir misin,niye tekrar yerine koydun?"
Roza'nın bu hali kendini ele vermesi için yeterli olduğunda başını olumlu anlamda salladı Baran ve inatla konuştu.
"Avcunda bir şey vardı."
Sıkıntılı bir nefes veren Roza adamın söylediklerini inkar edercesine geçiştirerek konuştu.
"Of ben gidiyorum,vermeyeceksen sen getir paketleri."
Baran gitmek için arkasını dönüp bir adım atan karısını kolundan usulca yakaladı ve ani bir hareketle çekip kendi ile arabanın arasına sıkıştırırken canını yakmamaya dikkat etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜN DOĞUMU
Romance"Birbirimize en yakın olduğumuz an, Gün doğumu." Baran ARSLANOĞLU: Bir şehre sahiplik yapan gözü kara,delikanlı bir adam. Mardin'in en büyük aşiretinin başı, Baran Ağa'sı. Roza KARACAN: İstanbul'da doğup büyümüş azimli,çalışkan bir kadın. İstanbul'u...