♦️BÖLÜM 36♦️

96.6K 3.5K 1K
                                    

İyi okumalar.❤

Gözleri bir kez daha çalan telefona kaydı Baran'ın. Bedirhan'ın üçüncü arayışıydı bu ve Baran toplantıyı bölmemek için açmak istemiyordu fakat ekranı kapanan telefonun bir kez daha çalması ile sıkıntılı bir nefes vererek telefonu eline aldı ve masadaki diğer üyelere döndü.

"Kusura bakmayın beyler,önemli gibi görünüyor. Hemen dönerim."

Kafalarını sorun yok anlamında sallayan insanlar ile yerinden kalkıp odadan çıktı ve çalan telefonunu açıp kulağına götürdü.

"Bedirhan inşAllah toplantıyı bölmene değecek bir şey söylersin."

"Kusura bakma ağabey ama haber vermezsem ciğerimi sökersin diye düşünüyordum."

Kaşları hafifçe çatıldı Baran'ın.

"Hayırdır?"

"Devran... eve gitmiş. Çocukları görmeye."

Duymayı beklemediği kelimeler adeta kurşun yemiş etkisi yarattığında adama,elindeki telefonu avcunun içinde delice sıktığından habersiz öfkeyle soludu. Aklı,Devran isimini algılar algılamaz geçmişte yaşanan olayları,karısının Devran ile arasında geçenleri bir bir gözlerinin önüne serip nefes alıp verme düzenini yerle bir ettiğinde yüzünü sertçe sıvazlayıp hızla çıkışa doğru yönelirken insanları ürkütecek bir ses döküldü dudaklarından.

"Toplantı iptal!"

Dakikalar içinde arabasına ulaştığında karısı ve kuzeni arasında yaşanan geçmiş olaylar beynini parçalarken böyle bir yakınlaşmanın bir daha tekrar etmesine azla izin vermeyeceğine dair yeminler dökülüyordu dudaklarından.

Kuzenine karşı hissettiği nefret duygusu,farketmese de karısına karşı iliklerine kadar hissettiği kıskançlık duygusuyla harmanlanıp kara bir bulut gibi çökmüştü üzerine. Biliyordu. Asla geçen sefer olduğu kadar yaklaştırmayacaktı Devran'ı karısına. Düşüncesiyle başını olumsuz anlamda salladı. Değil yaklaşmak,bulunduğu yerde nefes bile alsın istemiyordu.

"Bu kez değil."

Diye söylendi süratle sürdüğü arabasının direksiyonunu öfkeyle sıkarken.

"Bu kez hiçbir şey geçen seferki gibi olmayacak!"

🍁

Elinde ki tarağı son bir kez daha dalgalı,kumral saçlarının arasından geçirip masaya bıraktı Roza. Bakışarı aynadaki yansımasındayken saçlarını inceliyordu. Aylar öncesinde omzunun biraz altında biten saçları şimdi dirseğine ulaşmasına birkaç santim kalacak kadar uzamıştı.

Uzamış olan saçları ona ne kadar uzun zamandır bu konakta olduğunu hatırlatırken saçlarını geriye atıp ayağa kalktı düşünmemek adına ve çıkış kapısına yöneldi. Odasından çıkıp kapıyı kapattığı an karşısında dikilen adam ile hayretle aralanan dudaklarından ismi döküldü.

"Devran?"

Geleli yaklaşık bir saat olan Devran evdeki herkesi gördükten sonra nihayet görmek istediği yüze kavuşabilmenin tebessümünü yüzünden esirgemeden baktı karşısında ki kadına.

"Bir hoşgeldin demek yok mu gelin hanım?"

Saşkınlığını üzerinden atması birkaç dakikasını alan Roza nihayet kendine gelebildiğinde adama doğru birkaç adım attı. Onu en son gördüğünde yara bere içinde kalmış olan yüzünden eser kalmamış ve ilk gördüğü günkü rahatlığıyla duruyordu karşısında.

Fakat Roza onu ilk gördüğünde ki rahatsız edici hissin aksine sıcak bir duyguyla karşıladı. O iyi bir adamdı.

"Kusura bakma,şaşırdım seni gördüğüme. Hoşgeldin."

GÜN DOĞUMUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin