Allahım Allahım! Ben geldim. Sizlere Roza ve Baran'ı getirdim. Şükür kavuşturana.🌹♥️
İyi okumalar.❤
Güneş aylar sonra bembeyaz bir örtüyle örtülmüş olan yeryüzüne henüz yeni doğmuş,usul usul yağan kar tanelerinin eşsiz dansının altında birbirlerine sığınmış olan çiftinin yine en büyüleyici manzarası olmuştu. Yine en özel sahnelerine ev sahipliği yapmış,mutluluklarına aydınlık olmuştu.
Kimse bilemeyecekti. Sabahın ilk saatlerinde,güneş henüz yeni doğmak üzereyken usul usul yağan karın altında,yüzlerinde tarifi yapılamayacak huzurlu bir tebessüm ile bir birlerine sarılmış olan adam ve kadının neden bu saati seçtiklerini,neden güneşin kendilerine şahitlik yapmasını istediklerini bilemeyecek,onları dışarıdan görenler delirmiş olduklarını düşüneceklerdi.
Fakat onlar insanların yadırgayacağı bu dünyadan çoktan uzaklaşıp kendi iki kişilik dünyalarının güzelliğine sığınmışlardı. Yüreklerinden peyda olan sıcaklık,yeryüzünü sarmış olan karın altında ezilen her bir gül tanesine can verecek kadar kudretle büyülenmiş,içerisinde bulundukları huzuru her ikisi içinde sonsuz bir boyuta ulaştırmıştı.
Kadın gecesini varlığıyla aydınlatan,bedenini ve ruhunu hiç tatmadığı bir şevhet ile zevkin en duruklarına ulaştıran kocasının,geçen saatler boyunca her bir dokunuşunun altında mest olup,ruhunu özgürlüğe kavuştururken bedenini tüy kadar hafifletmesiyle kendini uyuyacağı en güzel uykuya yine en güzel yerde,kocasının kolları arasında teslim etmişti.
Böylesine derin yaşantı ve hissiyatlarla geçen gecesinin ardından yeni günün ilk saatlerine açtığı gözlerinin beyaz ve kırmızının müthiş uyumunun ev sahipliği yaptığı bir manzaraya gün doğumunda şahit olması,kulağına ilişip bütün bedenini titreten sesin sahibinden dökülen sözler, adamı her gördüğünde istekle çırpınmaya başlayan yüreğine artık fazla gelmiş ve kadın yüreğinin ilk kez göğüs kafesine sığamadığını hissetmişti.
Biliyordu Roza,kocasının yaptığı bütün bu büyüleyici güzelliklerin altında yatan gerçek sebebin hatta tek sebebin kendisinde geçmişte açtığı yaraları kapatma isteğinden geçtiğini biliyordu. En başından beri de farkındaydı aslında.
Zamanında kendisini zorla Mardin'e sürükleyen kocasının bunu,son gelişlerinde anne ve babasından izin isteyişiyle telâfi etmeye çalıştığını biliyordu. Mardin'e geldikleri ilk gün kendisini ailesine tanıttığı anı,yine son geldiklerinde 'kızınız' diyerek tanıtışıyla telafi etmeye çalıştığını farkındaydı.
Birçok sıkıntıya ev sahipliği yapan odalarından kendisini çekip almak ve güzel anılar biriktirecekleri başka bir odaya yerleştirmek istemesinin nedenini de biliyordu kadın. Bu çiftliğe gelme sebeplerinin yine buradaki kötü anılarını en güzelleriyle değiştirmek olduğunu da dün ilk geldikleri an fark etmişti.
Kendini bütün varlığıyla kocasına teslim ettiği dün gecenin o eşsiz saatlerinin verdiği hazza rağmen yine fark etmişti kadın. Kendisine kavuşan kocası,öylesine arzularına yenik düştükleri bir anda bile telafisini ihmal etmemiş,zamanında açtığı her bir yara yerini defalarca kez okşayıp öpmüştü. Hissetmişti kadın,kocası öylesine şevhet dolu bir anda bile canını yaktığı her bir noktasına şefkatini akıtmış,dudaklarının arasından firar eden sıcak nefesini merhem yapmıştı tenine.
Fakat hiçbir telafisi bu kadar güzel olmamıştı.Hiçbir telafisi bunca yaşanmışlığa rağmen evlilikleri için dudaklarının arasından dökülecek olan bir onay kelimesini bile düşünen ve o onayı almak isteyen kocasının yüreğindeki inceliği bu kadar dökmemişti ortaya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜN DOĞUMU
Romance"Birbirimize en yakın olduğumuz an, Gün doğumu." Baran ARSLANOĞLU: Bir şehre sahiplik yapan gözü kara,delikanlı bir adam. Mardin'in en büyük aşiretinin başı, Baran Ağa'sı. Roza KARACAN: İstanbul'da doğup büyümüş azimli,çalışkan bir kadın. İstanbul'u...