GÜN DOĞUMU

♦️ ÖZEL BÖLÜM ♦️

Ben geldiiim.Öyle özlemişim ki burayı anlatamam.Heyecanlandım.😍

Hepiniz çok iyisinizdir umarım.❤

Roza ve Baran'ı özledim,sizi özledim,yorumlarınızı özlediim.🌹

İyi okumalar.❤

Aslı'nın sevinciyle harmanlanmış büyük heyecanı,Roza'nın dolap rafına yaslamış olduğu telefonunun ekranından bile kendini belli ediyordu. Arkadaşının gözlerinden ışıl ışıl yansıyan bu duygular Roza'nın kalbine işlerken görüntülü aramanın diğer ucundaki arkadaşı bütün heyecanının karışmış olduğu sesini bir kez daha duyurdu.

"Benim başımı bağlayan bu hayat diğer genç kızlara neler yapmaz Roza? Hadi artık başımın bağlandığı adamı alın da gelin."

Aslı'nın dile getirdiği sözler üzerine içten bir kahkaha atan Roza,saçlarını toplayıp bir topuz haline getirirken eğlenen bir ses tonuyla karşılık verdi arkadaşına.

"Sen şuna 'Beni kudurtan hayat'desene."

Ekrandan yüzü görünen arkadaşının gözleri kendisini kınarcasına kısılırken bir kez daha gülüşü büyüyen Roza,bu kez ellerine yaydığı kremin beraberinde devam etti konuşmasına.

"Neyse ki az kaldı. İki gün sonra kızımızı istemeye geliyoruz artık."

Kendisini dinleyen arkadaşı,duyduğu sözlerin ardından heyecandan kısa bir çığlık atıp mutluluğundan doğan mimikler sergilediğinde Roza onun bu haline karşın başını olumsuz anlamda sallayarak gülerken nihayet kısa çaplı sevincini yaşayan arkadaşı konuştu bu kez.

"Hâlâ kendime inanamıyorum Roza. Adam ne yaptı etti birkaç ay geçmeden sözleniyoruz. Ama hadi evlenelim yani ben artık dünden razıyım. Siz de yarın çabuk gelin artık hazırlıklara onay vermen lazıııım. "

Arkadaşının bu haline karşın içten içe bir kez daha Yavuz ile gurur duyan Roza,dudaklarını araladığı sırada henüz konuşamadan içeriden kocasının sesini duydu.

'Yeme Mirza,yeme oğlum yani ben yerim mamayı.Tadı güzel,ben yerim.'

Kocasının belli ki yine Mirza'ya karşı tatlı sitemlerini sunduğu sözleriyle birlikte içten bir şekilde gülümseyerek telefonu yaslamış olduğu yerden alırken konuştu.

"Benimkiler yine kavga ediyorlar anlaşılan Aslı.Kapatıyorum. Arayacağım yine seni."

Arkadaşı dile getirdiği sözler ile gülümseyerek karşılık verdi kendisine.

"Selam söyle seninkine. Bebeklerimi de öp benim için."

Arkadaşının yaptığı gibi kendisi de avuç içinden öperek ona el salladıktan sonra telefonu kapattı ve banyonun çıkışına yöneldi. Oradan çıkıp çocuk odasına yöneldiğinde kapının önünde kısa bir an duraksadı.

Kocası,tek bacağını uzatmış bir şekilde oturmuştu ve iki yanına minderler yerleştirerek oturttuğu oğlunun konumunu bir de bacağıyla destekleyerek garanti altına almıştı. Kızı ise diğer yanındaki iki minderden kurtulmuş, babasının göğsüne tırmanmakla meşguldü.

Mama sandalyelerine pek ısınamadığı için onları bir kenarda bırakıp bebeklerini yanına oturtarak beslemek isteyen kocası hem bir eliyle kızını tutmaya çalışıyor hem de önündeki mama kasesinden aldığı bir kaşık mamayı Mirza'ya yedirmeye çalışıyordu fakat pek de başarılı olduğu söyleyemezdi Roza.

Zira kocası elindeki mamayla dolu kaşığı bir kez daha oğluna uzattığında aralarında kısa bir bakışma yaşandı. Oğlu hafifçe kaşığa doğru uzandığı an kocası tam heveslenmişti ki oğlu kaşığa bir anda iki eliyle uzandı ve mamayı babasının kendisini destekleyen bacağının üzerine dökerken eş zamanlı olarak yaptığını beğenir gibi gülmeye başladı.