Cemal oturduğu sandalyeden kalktı.
"Hayırdı inşalah "dedi ve Anna'ya baktı. Gelen bir kadın ve bir çocuktu. Sabah Anna'nın muayene ettdiği hamile kadınlardan birinin sancısı tutuğunu, doğurmak üzere olduğunu anlattılar. Anna kadınla ve onun yanındaki çocukla çadırlarına doğru yürüdü.
Hastayı muayene etti, doğum başlamıştı, hayati tehlikesi vardı, o yüzden burada doğum yapmasının imkansız olduğunu, merkeze götürmesi gerektiğini söyledi. Eflin kocasının burada olmadığını, duyarsa ona bir şey yapacağından merkeze gitmek istemediğini söyleyerek, kampta doğurmakta ısrar etti. Anna ona burda kalmakta ısrar ederse ölebileceğini söyleyerek
"Allah'a inanıyor musun?" diye sordu. Eflin
"Elhamdüllah, o ne söz" diye Anna'ya baktı.
"O zaman bil ki Allah senin ölmeni istemediği için biz burdayız, ben burdayım. Ben de seni kurtarmak için elimden geleni yapmazsam günahkar olurum. Bırak, yardım edeyim, burada kalırsan öleceksin"
"Kalmazsam da öleceğim" dedi Eflin sncıdan kıvranarak.
"Hayır, kocan hiçbir şey yapamaz, hala biz buradayken asla, korkma"
Acının şiddeti yüzüne yansıyan Eflin "siz onu tanımıyorsunuz" diye bildi sadece. Az geçmedi sancının tesirinden bayıldı. Yapacak bir şey yoktu. Anna Eflin'i ambulansla merkeze yetiştirmek üzere yola çıktı.
Merkeze ulaşınca hemen ameliyata alınan anne ve çocuğu uzun uğraştan sonra kurtarabilmişlerdi. Anna yenice kendine gelen kadına, bir daha doğurursa bu kadar şanslı olmayacağını söyledi. Eflin
"Ne yapabilirim Doktor Hanım, elimden bir şey gelmez." diye ağlayarak çaresiz olduğunu kaderinde ne varsa onu yaşayacağını söyledi. Anna
"kader diyorsun, peki benim senin karşına çıkmam kader değil mi? Allah sana bir seçim sunmuş kaderini kendin seçeceksin." Eflin elinin arkasıyla göz yaşlarını silip umut dolu gözlerle Anna'ya baktı
"Peki ne yapa bilirim"
Anna bir yolu olduğunu ama eşinin de rızası gerektiğini söylerken kadının gözünde beliren umut pırıltısı yeniden söndü.
"Ameliyatla kordonlarını bağlaya bilirim ve böylece hamile kalma şansın olmaz" dedi Anna.
" Kocam buna asla razı gelmez."
" O zaman korunmak zorundasın, durumun hiç iyi değil, bir daha doğurman ölmen demektir. Ya ölürsen, o zaman çocukların ne olacak." Eflin susuyordu. Anna pesedecek gibi değildi.
"Yasal değil, ama ben sana yardım ede bilirim. Eşinin haberi olmaz bu işlemden" dedi. İzin verirsen sen de çocukların da kurtulursunuz" Kadın şaşırmış halde doktora baktı.
"Çocuklarımla ne alakası var?" Ana kadının yaşlı ve aciz gözlerine bakıp:
"Sen ölürsen onlara kim bakacak? Bir birlerinden ayrılırlar. Hayatları boyu birbirlerini göremezler, hele bu durumunuzda kimbilir nerelere düşerler...." Kadın Anna'nın sözünü keserek
"Söyle doktor, çekinme 'belki de eşin birini daha alır, onunla yaşarken evlatlarını unutur' de. Onlar da açlıktan, susuzluktan, belki de hastalıktan ölürler de. Biliyor musun küçüğüm çok hasta, astım, bu şartlarda ben bile ona bakamazken, kim bakar ona. Her gün kriz geçiriyor. Babası evde olsa bile, yanındaysa bile elinden tutup kadırmazdı." Kadın biraz durdu, düşündü. "Ama bilirse de öldürür, ya yaptığımı öğrenirse." Anna

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor Cemal bir sevda hikayesi(TAMAMLANDI)
Mystery / ThrillerÖnceleri acılara dayanamadıkları için ağlıyorlardı, şimdi de ağlamadan duramadıkları için. Şimdi sıra geldi "Doktor Cemal'"e Keşfedenlerin dikkatini çeken ve bitirmeden bırakmadığı bir hikaye olduğunu söyleyebilirim. Doktor Cemal iç çatışmalarında...