Kırılan cam parçalarının altında kalan Anna, çok korkmuş, eğilerek başını elleriyle kapamış, tir tir titriyordu. Cemal ise şaşırmış, ne yapacağını bilmeden donup kalmış şoföre bakıyordu.
Öndeki arabalardan birinin şoförü ve yanındaki tıp elemanı üzerlerine dökülmüş cam parçalarını temizleyerek kendilerini arabadan dışarı attılar. Şoför ne olduğunu anlamaya fırsat bulamamış kafasına dayanan silahın soğukluğunu fark etdi. Silahlı ona, ellerini kafasının arkasına koyarak, yere yatmasını emrediyordu. Konvoyda bulunanların hepsi aynı anda arabalardan indirilip, elleri kelepçelenmişti.
Anna hala titriyor ve şok geçiriyor gibiydi. Cemal fısıldayarak Anna'yı teskin etmek için
" Korkma, bizi öldürmeyecekler. Buna cesaret edemezler" deyip dursa da o, başını kaldırmadan
"hepimizi öldürecekler, öldürecekler" diye tekrarlayor, Cemal'i duymuyordu bile.
"Hayır, bunu yapmak isteselerdi, bu kadar ıskalamazlardı. Bombanın bizden ne kadar ötede patlatıldığını gördün. Amaçları bize gözdağı vermek, ya da başka bir şey, ama öldürmek değil."
Silahlı adamlardan biri onların konuştuğunu gördüğünde, silahın kundağıyla Cemal'in omuzuna vurarak
"Sus konuşma. Kapa çeneni." diye bağırdı.
Adamlardan biri konvoyda bulunan herkesin yaka kartların kontrol edıyor, isimlerini okuduktan sonra kabaca geri bırakıyordu. Cemal ile Anna'nın yanına yaklaştığında kartı eline aldı, diğerleri gibi onların da ismini yüksek sesle, ama bu kez vugulayarak okudu.
"Doktor Cemal", "Doktor Anna" Bir adım geri çekilip işaretle her ikisini de kaldırmalarını emretti. Daha sonra diğerlerine yanaştı. Elleri başlarının üstünde yere yatırılmış şoförlerden birinin saçından tutup kafasını arkaya çekti, kendi dilinde nereli olduğunu sordu. Şoför
"Buralıyım, yerliyim" diye bir umutla cevap verdi. Aynı soruyu diğer şoföre de sordu. Aynı cevabı alınca her iki şoförü de acımadan tek kurşunla vurdu. Muhammet'in ve Amir'in vurulduğunu gören Cemal
"Onların ne suçu var. Neden öldürüyorsunuz. Onlar asker değil, sağlık elemanı." diye bağırdı. Yüzünü puşi ile kapamış silahlı;
"sen çok konuşuyorsun doktor, susmazsan, seni de onların yanına gönderirim" diye Cemal'i sert şekilde uyardı.
Adamlar Anna ve Cemal'i yerde dizi üstüne çökmüş halde tutarken çete konvoyu talan edip bitirmişti. Elebaşları "gidiyoruz" işareti yaparken, Cemal onları yolda bırakıp gideceklerini, bir şey yapmayacaklarını sanıyordu. Ama düşündüğü gibi olmadı. Onların gözlerini bağlayıp birkaç silahlıyla beraber Pick Up'a bindirdiler. Diğerleri de yağmaladıkları malzamelerle beraber geldikleri diğer arabalara binip olay yerinden hızla uzaklaştılar. Silhlı adamlar giderken malzemeci Anders'le eczaçı Jozef'i ve öldürdükleri şoförlerin cesetlerini orada bırakmışlardı.
Arabalar yoldan çıkıp, toprak yola geçti. Bir saat kadar dağların arasıyla yol gittikten sonra bir mağaraya saptılar. Gözleri bağlı olduklarından nereye gittiklerini kestiremiyorlardı. Beklemekten başka çareleri yoktu. Olay yerinden uzaklaştıkça adamların dilleri çözülüyor, konuşmaları daha da sevinçli bir hal alıyordu. Bir birlerine küfürlü şakalar yapıp gülüyorlardı. Cemal onu atıp tutan arabanın daha ne kadar böyle gideceğini düşünürken Anna'ya seslendi.
"Anna, burada mısın?"
"Buradayım"
"Korkma."
Anna cevap vermedi. Aklı kızındaydı. Onu son kez göre bilmesi için Allah'a dua ediyordu. Yedi yaşındaki kızını annesine bırakıp gelirken üç ay içinde görevini tamamlayıp gideceğini düşünmüştü.
"Zavallı kızım, Alisam, annesiz nasıl büyüyeceksin" diye ağlıyordu.
Cemal, ise annesinin, babasının onu uğurlarkenki bakışlarını, annesinin göz yaşlarının sel gibi akışını, babasının ise "seninle gurur duyuyorum oğlum, derkenki halini hatırlayıp üzüldü.
Bir az daha gittikten sonra Pick Up durdu. Herkes arabadan atladı. Anna ve Cemal hala elleri ve gözleri bağlı halde arabanın kasasında oturuyorlardı.
"Anna, Anna, burada mısın? Burada mısın Anna?" diye seslendi Cemal. Anna cılızlaşmış ve korkmuş sesiyle
"Evet, buradayım."diye cevap verdi.
" Geldik sanırım."
"Bize ne yapacaklar?"
"Sakin ol, korkma. Unutma, biz doktoruz. Her halde yaralıları falan vardır. Belki de o yüzden kaçırıldık. Öldürmeyecekler bizi, korkma"
"........"
"Korkma, ben buradayım" diye Anna'yı teselli ederken, elleri ve gözleri bağlı birinin, birisine ne kadar yardım edebileceğini düşünememişti.
'Kendime hayrım yok, kıza moral veriyorum' diye içinden güldü. Gülüş yüzüne de yansımıştı. Bu arada arabaya binen yüzü kapalı askerlerden biri
"Gülüyorsun, galiba bizi ciddiye almıyorsun" diye önce Cemal'in, sonra Anna'nın gözlerini açtı. Cemal uzun zaman kapalı kaldığından ışıktan etklenen gözlerini yavaş yavaş açmaya çalıştı. Gözü ışığa alışınca Anna'ya baktı. Perişan haldeydi. Gülümseyerek ona göz kırptı. Bunu gören silahlı Cemal'i iterek
"sonra oynaşırsınız, hadi inin arabadan, komutan sizi bekliyor" diye bağırdı.
Anna'yla, Cemal'i arabanın kasasından indirdiler ve arkalarından ittire ittire komutanın bulunduğu odaya getirdiler. Komutan onları getiren adama çıkmasını işaret etti. Yanında kendi yaşlarında biri daha vardı. Uzun sakalları biribirine karışmış, kirli tozlu elbiselerinin üzerinden giydiği deri yelek, şalvarı ve başındaki puşisiyle onlardan olduğu belliydi. Şeytan gibi bakan gözleri simsiyah sürme çekmiş gibi parlıyordu. Elleri ile silahı kavramış, parmağı tetikte hazır bekliyordu. Komutan dedikleri adamsa, ona rağmen askeri kamuflaj giymişdi. Sakalları karşısındakine karşın daha kısa ve düzgündü. Elleri cebinde odanın ortasında dikilmiş duruyordu.
Burası bir karargaha benziyordu. Duvarda birkaç farklı harita asılmıştı. İçeride epey dolap vardı. Rafların bazısı boştu, bazısında ise dosyalar görünüyordu. Köşeye yerleştirilmiş masanın üzerinde bir telsiz bir de Mini UZİ tipli tabanca duruyordu. Her halde komutan dedikleri o adamın silahıydı.
Adam Cemal ve Anna'yı süzerek
"Onlar sizsiniz demek." dedi ve alay edercesine yüzünü yanındaki adama döndü
"Sabo, bunların elleri neden bağlı, onlar bizim misafirlerimiz değil mi?"
Cemal komutanın gözlerinin içine bakarak;
"Sizlerde misafirlere böyle mi davranıyorlar?" diye diklendi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor Cemal bir sevda hikayesi(TAMAMLANDI)
Mistério / SuspenseÖnceleri acılara dayanamadıkları için ağlıyorlardı, şimdi de ağlamadan duramadıkları için. Şimdi sıra geldi "Doktor Cemal'"e Keşfedenlerin dikkatini çeken ve bitirmeden bırakmadığı bir hikaye olduğunu söyleyebilirim. Doktor Cemal iç çatışmalarında...