"Kos koca doktorsun, sana yakışıyor mu kendini odalara kapatmak?"
"Ne o, doktor insan değil mi? Onun duyguları yok mu?"
"Olmaz olur mu. Ama bu şekilde olmaz. Her şeyin çözümü vardır, böyle kendini yıpratmakla olmaz. Ne olmak veya ne yapmak istiyorsan, harekete geçeceksin, istediğini elde etmek için savaşacaksın. Sormak istediğin soruları soracaksın, içine atmayacaksın."
Cemal annesinin dediklerini dinlerken üzüntüsünün dışardan bu denli anlaşıldığına utandı. Çocuk gibi davranmıştı. Ne hakkı vardı insanları bu kadar üzmeye.
"Afedersiniz üzdüm sizi"
"Hayır" dedi babası "hayır, sen annene bakma bu işin affı, özürü olmaz. Sen hissettiklerini yaşıyorsun, bize de anlayışlı olmak düşer, söylemek istersen de beraber düşünür, belki bir yolunu buluruz. He oğlum, ama yine de 'söylemem' dersen bir şey diyemeyiz. Senin bileceğin iş. Ama annenin de haklılık payı vardır, şimdiye kadar hangi derdini söyledin de derman bulamadık"
"Bu öyle bir şey değil, benle, kendimle ilgili. Kendimi toparlamam lazımdı, buna ihtiyacım vardı. Yine de sizi endişelendirdiysem özür dilerim."
Annesi;
"ah oğlum, sen üzüldüğünde bizim de ne kadar üzüldüyümüzü bilsen" diye lafa girince;
"Biliyorum, bilmez olur muyum, kavga edecek kadar" dedi ve gülümsedi.
Gülnar Hanım oğlunun cevabından bir şey anlamayarak garip garip bakarken;
"Şaka yapıyorum anneciğim. Sizin için ne kadar önemli olduğumu bilmez miyim, ama ne yapayım bazen insanın elinden bir şey gelmiyor, duygularına hakim olamıyor. Hem baba, sen değil miydin 'işi oluruna bırak' diyen, şimdi neden oluruna bırakmıyorsunuz? Bir kaç gün benim bu tavrımı görmezden gelemez misiniz?" diyerek ardından ilave etti.
"Düzelecek, her şey düzelecek, söz veriyorum size, az kaldı, kafamdaki soruların cevabını bulayım, her şey daha güzel olacak"
"Oğlum, derdini söylemeyen derman bulamaz, söyle nedirse, beraber çözelim"
"Hayır, anne, söyleyemem. Bana özel sorular ve tek muhatabı var" dedi ve
"inşallah muhatabını bulurum da sorarım" diye mırıldandı ardından. Afik Bey, Cemal'in son kelimelerini duyduğunda sözün kimden gittiyini anlamıştı"
"Gelir her halde yakında"
"Ne?"
"Gelir yakında diyorum."
"Kim?"
"Sorunun muhatabı, bir kaç güne babalarının mahkemesi var, onun için gelirler her halde"
"Ne zamandı mahkeme?"
"Üç gün sonra. Araya sessizlik çöktü. Anne fincanlara yeniden çay döktü ve reçel dolu kabı oğluna taraf iterek;
"Reçelle iç oğlum, kızılcık reçeli, iyi gelir başının ağrısına." dedi .
"Olur içerim." dedi ve kaşıkla reçeli fincanına doldurdu. Karıştıra karıştıra;
"Gelirler mi diyorsun"
"Her halde, yani her halde "
"Yani emin değilsin."
" Emin değilim, ama babaları sonuçta. Gelmeleri lazım."
Cemal biraz düşünüp:
"Sanmıyorum, bu kadar zamandır gelmemişlerse bundan sonra da gelmezler diye düşünüyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doktor Cemal bir sevda hikayesi(TAMAMLANDI)
Mistério / SuspenseÖnceleri acılara dayanamadıkları için ağlıyorlardı, şimdi de ağlamadan duramadıkları için. Şimdi sıra geldi "Doktor Cemal'"e Keşfedenlerin dikkatini çeken ve bitirmeden bırakmadığı bir hikaye olduğunu söyleyebilirim. Doktor Cemal iç çatışmalarında...