40.Bölüm
"Bebek Ölüyor"Tahir-Girelim mi?
Nefes-Ben çok heyecanlıyım...
Yiğit-Odam nasıl acaba?
Tahir Nefese bakarak-
Görmeden bilemeyiz....
Nefes-Girelim!
Tahir kapıyı açar... Yeni başlangıçların ilk adımlarını atarlar...
Nefes-Burası çok güzel....
Yiğit-Accayip güzel!
Tahir-Yiğidum beğendin mu?
Yiğit-Evet çok güzel...
Nefes-Şimdi burası bizim evimiz mi?
Tahir-Bizim evimiz ya..
Nefes Tahirin boynuna atlar...
Tahir-Paşam bağya sabırsızlandı ilk onun odasına mı baksak acaba?
Nefes-Imm bilmem ki baksak mı?
Yiğit-Anne nolurrr
Nefes-Ama ben oğluma kıyamam ki hadi bakalım o zaman...
Tahir-Nasıl güzel mi?
Yiğit-Burası....
Nefes-Burası?
Yiğit-Burası çok güzel!
Tahir-Daha yeni olduğu için duvara birşeyler yaptıramadım beyaz kaldı... Ama en kısa sürede kızıldereli duvar kağıtlarıyla süsleyeceğiz...
Yiğit-Süslemesek?
Tahir-Niye?
Yiğit-Eski evimizde de odam kızıl dereli odasıydı ama biz orada hiç mutlu değildik, sürekli kaçıyorduk... Şimdi belki odamın duvarları sade kalır ama annem gülür ben mutlu olurum...
Nefes Yiğitin başından öperek-
Benim canım oğlum...
Tahir-Ama benum daha iyi bir fikrim var.
Yiğit-Ne?
Tahir-En büyük?
Yiğit-Trabzon spor!
Tahir-Bordo!
Yiğit-Mavi!
Tahir-Bordo!
Yiğit-Mavi!
İkiside-Oooooo bir iki üç, la la la la la la la la Trabzon spor çok yaşa!!!!
Nefes onları izleyerek güler....
Tahir-Çak bir beşlik!
Yiğit-Al bir beşlik!
Tahir Yiğite sarılır-
Aslan oğlum benim!
Nefes-Siz çok güzelsiniz...
Tahir-Biz birlikte güzeliz...
Yiğit-O zaman 1-2-3
Tahir-En büyük,
Nefes-Accayip güçlü takım!
Accayip güçlü takım şimdi daha da güçlenerek bir-birine sarılır...
Tahir-O zaman karar veruldu oda bordo mavi olacak...
Nefes-Bizim odamızın duvarları ne reng olucak?
Tahir-Biz o mevzuları burada susaruk...
Nefes-Seninle susmak bile çok güzel...
Tahir-E bir kere dedik biz seninle herşeye dönmeruk bu sözümüzden...
Nefes-Dönmeyelim...
Vedat Tahirin yaptığı oyundan sonra hala kendine öfkelidir...
Vedat-Demek oyun oynamak istiyorsun ha Tahir? Oynayalım o zaman! Hatta oyunun son perdesini oynayalım, kaybedecek birşeyim kalmadı zaten,1 ay sonra duruşmayı kaybedersem zaten 4 duvar arasında kapalı kalıcam!
Asiye gözyaşları içinde:
Gittiler işte.. Ana muradına erdun mi?
Saniye-Ben ikisi gitsin demedum, oölumu benden ayıracaksa o kadın gitsin!
Asiye-Ana o kadın dediğin oğlunun nikahli karısi, sen anlasan da anlamasan da karısi! Neden bu kadar zorliyisin?! Ya sen Nefes'i mahkeme de korudun velayeti alması için yanında oldun, Yiğit'i almaya gelduklerinde torunum dedun noldu şimdi?! Ne değişti?
Saniye-Tahirum, Tahirum kendi başını yakayi... O kadından ona yar, o çocuktanda evlat olmaz...
Mustafa-Tahir sanki sana evlat mı ki?
Saniye-Evlat tabi Mıstafa, sen ne konuşiyisin?
Mustafa-Ana Allah aşkına ikimizde gerçekleri biliyriz!
Asiye-Ne gerçekleri?!
Mustafa-Artuk anam anlatur! Yangazlar gelin gidiyrik kumluğa...
Yangazlar-Geliyrik abi...
Asiye-Ana ne gerçekleru dedim?
Saniye-Sinirle öyle söyledi, birşey yok sen içeri git!
Asiyr keşanını savurup içeri girer, kendi-kendine-
Ne gerçekleri ki bu?
Emre ile Fikret konuşuyordur-
Emre-Demek öyle?
Fikret-Evet öyle Saniye hanum kendi günahlarının bedelini çekiyir... Vaktiyken Sakineyle Deli Tahire kıydı şimdide Nefes kimin günahı böyle diyi?
Emre-Kim bilir beni nasıl merak etmişlerdir...
Fikret-Artık seni unutsalar iyi olacak çünki onlarln karşısına çıkarsan herşeyi sana sorarlar... Ama çok az kaldı gerçekler bir-bir ortaya çıkacak... Tahiri aradım buraya gelsin olan-biteni ona anlatacağum..
Mustafa Tahiri arar-
Alo gardaşum nereyesun da?
Tahir-Fikret abi aradı abi konuşacağu bir mesele varmuş, onun yanına gidiyrim şimdi...
Mustafa-Olamaz...
Tahir-Ne olamaz abi?
Mustafa-Tahir git..
Şarjı biter...
Tahir-Kahretsin şarj bitti! Neyse şarja takayumda...
Mustafa-Engel olmam lazım! Benum buna engel olmam lazım! Yangazlar!
Yangazlar-Buyur abi...
Mustafa-Kumluk size emanet ha benim işlerum var....
Yangazlar-Peki abi..
Mustafa koşarak arabaya gider..
Asiye-Ah bugünlerdede pek haraketlisin MaşAllah...Babaannende gelmek bilmedi ha.. Ah oğlum napaysin sen?
Asiyenin karnına çok fena sancı girer...
Asiye-Ama daha erken! Ana!!
Saniye koşarak içeri gelir-
Asiye noldi?
Asiye-Suyum geldi! Mıstafayı ara çabuk!..
Saniye-Merak etma kızum arayrım.. Saniye Mustafayı arar ama Mustafa ona kızgındır açmaz...
Saniye-Aç şu telefoni aç!
Mustafa-Tahir etma Tahir etma!
Mustafa mümkün olduğunca hızlı sürsede nafile Fik
Yiğit-Anne babam nereye gitti?
Nefes-Bilmem ama birazdan gelir... Beğendin mi?
Yiğit-Çookk... Eski evimiz büyüktü belki ama ben orada kendimi çok küşük hissediyordum ama şimdi bu evimiz ona göre küçük ama ben çok büyük hissediyorum...
Nefes-Sana dememiş miydim? Kendisi küçük, kalbi büyük oğlum diye...
Nefes Yiğit'in başından öper...
Saniye-Sen burada bekle ben birilerinden yardım isteyeyim!
Asiye-Ana benim telefonimden ara..
Saniye-Doğru söyliysin..
Saniye Mustafayı arar ama sessizde olduğu için açmaz..
Saniye-Ambulansı arayrım...
Asiye-Ambulans mı, Mıstafam gelsin ben ambulans filan istemiyrim!
Saniye-Asiye Balımda da böyle tutturmıştin ama şimdi sırası değul!
Asiye-Ara madem.. Mıstafamın telefonini açan adam kimdi ana?
Saniye ambulansı arar haber verir...Asiye'yi duymuyormuş gibi sorularına cevap vermez... Az sonra ambulans gelir...
Nefes-Ben babanı arayayım en iyisi...
Nefes Tahir'i arar ama telefonu kapalı şekilde şarjdadır...
Nefes-Kapalı şarjı bitti herhalde... Biraz panikdi sanki giderken..
Nefes tedirgin olur...
Muratla Fatih her zamanki gibi şakalaşıyordur...
Murat-İkizum biz bu aileden değilmuyuk mu?
Fatih-Bu ailedenuk de sen neden sordun ki ikizum?
Murat-Ula tüm olaylar dönüyi dolaşıyı tatlıya bağlıylar en son bizim haberimiz oluyi ha...
Fatih gülerek-Haklisun Valla... Abi'm nereye gitti acaba?
Murat-Pek bir telaşlıydı... Sabah da anama birşeyler ima etti ama...
Fatih-Evet Tahir sanki sana evlat mı ki dedi?
Murat-Essah öyle söyledi ya... Yoksa Tahir abi'm?
Fatih-Hayır öyle değildur dimi? Bunca yıldur böyle birşey?
Murat-Tahir abi bizim abimiz değilse de bunu anamla Mustafa abim biliyi sadece...
Fatih-Benum kafam karıştı, ama olmaz böyle birşey...
Murat-Olmasını isteyen de kim?
Vedat artık karar vermiştir, oyunun son perdesinde ya Tahir ölücek ya da o kalıcaktı...
Vedat-Nefes sana geliyorum... Ölümüne de olsa tek bir "Nefes" için sana geliyorum...
Vedat Nefes'le konuşmaya gider.. Adresi de Telgraf Naciye'nin ricası vasıtasıyla öğrenir.. Tahir Fikret'in evine gelir.. Kapıyı çalar, kapıyı açarlar...
Tahir-Neymiş bu büyük gerçek?
Fikret-Önce otur evlat...
Tahir-Oturıyrım abi sende anlatmaya başla çünki vaktim az...
Fikret-Benden dinlemen doğru değul evlat... Herşeyin en doğrusini anan biliyi...
Tahir-Ne ile ilgili bir sır bu abi?
Fikret-Evlat insanın kaç defa ailesi olur bilir misin? 2 defa... 1-cisi içine doğduğu, 2-cisi kendi kurduğu... Peki senin içine doğduğun ailen gerçekten senin ailen mi?
Tahir-Ne ima edeysin Fikret abi?
Fikret-Evlat git ve hayatınla ilgili gerçekleri öğren!Ama önce bilmen gereken bazı gerçeklerde var.. Vedat'ın eski karisi Nermin'in babasi benum... Emre'de benum torunum... Gerçekleri ortaya çıkarmak için gönderdim Emreyi sizin yanınıza.. Büyük yardımı oldu o gelmeseydi gerçekler ortaya çıkmayacaktı...Vedat'ı ben kurtardum, adam ettum... Taki kızimu onun öldürdüğünü bilene kadar... Nasıl adam ettiysem öyle de yok etmeliydim belki ama ondan önce senin öğrenmen gereken benum ve Saniye hanımun vicdanındaki kara izleri yok etmek için Vedat'ı Karadeniz'e yönlendirdim... İyi düşün evlat İstanbulda kummi kalmadıda, Vedat sizin şirketle anlaşma ettu? Ve ya ben sizin şirketle çalışdum? Bu hikaye de Vedat'ın kızimun katili çıkması kptü, Nefes'in ise senunle kaçması iyi bir tesadüfdü.. Asıl hikaye başka...
Tahir-Neymiş asıl hikaye?
Fikret-Saniye hanuma sor evlat o sana anlatur...
Az sonra kapı çalar kapıyı Nefes açar...
Nefes-Vedat?!
Vedat-Kapatma!Konuşalım Nefes, oyunun son perdesini konuşalım...
Nefes-Hayata bir oyun olarak bakan hastayla konuşmuyorum ben!
Vedat-Hayat geçene sınav, geçemeyene oyun... Bende geçemeyenlerdenim... Kaldığım konu ise sensin! Bir kaç kırığım var onları da şimdi düzeltmek istiyorum...
Nefes-Sen bu nefesten geçemeyeceksin Vedat!
Vedat-Ben sınıfta kalmayı sevmem Nefes, bilirsin... Uzatma geç içeriye konuşalım!
Kolunu tutar...
Yiğit-Pis canavar! Bırak annemin kolunu!
Vedat-Yiğit babanla konuşmana dikkat et!
Yiğit-Sen benim babam değilsin! Benim babam denizden gelen kaplan!
Vedat-İster kabul et ister etme senin baban benim!
Nefes-Çık dışarıya! Çık! Dışarıda konuşalım, hoş benim senimle konuşacak birşeyim kalmadı ama...
Vedat-Seve-seve Nefes...
Asiyeyi hastaneye kaldırırlar... Saniye doğum hanenin önünde bekliyordur...
Saniye Osman hocayıda aramıştır Osman hoca birazdan burada olur...
Osman-Saniye hanım... Asiye nerede?
Saniye-Doğum hanede...
Doktor-Derin derin nefes alın!
Asiye-Tamam...
Asiye derin Nefes alır...
Doktor-Bebeğin başı görünüyor... Çıkması için ıkınmanız gerekiyor... Tüm gücünüzle ıkınmaya başlayın!
Asiye tüm gücüyle ıkınır...
Doktor-Az kaldı, biraz daha!
Nefes-Ne için geldin?
Vedat-Senin için... Zaten herşey senin için... Aldığım her nefes senin için!
Nefes-Herşey benim için öyle mi? Beni dövmen,tecavüz etmen, 8 yılımı çalman benim için öyle mi?!
Vedat-Nefes ben seni seviyorum!
Nefes-Beni seviyorsun... Bu nasıl sevgi Vedat? Benim için beni hergün solduruyorsun! Aşk bu mu? Aşk öldürmek mi? Aşk değil bu, hastalıklı bir takıntı! Aşk karşılıklı olur... Ama karşılıksız olunca o aşkı kalbine gömersin.. Sevdiğin senden ayrı olsun da yeter ki mutlu olsun dersin... Ama daha hayalleri varken 16 yaşında onu hayattan mahrum edemezsin, buna senin de senin gibilerin de hakkı yok!
Vedat-Peki neden, neden beni sevmedin? 16 yaşda aşk olmuyor mu?
Nefes-Bana fikrimi ne zaman sordun? A dur söyleyeyim nikah masasına oturduğumuzda "Nefes Zorlu Vedat Sayar'ı eş olarak kabul ediyor musunuz?" Bir tek o karanlık masada!
Vedat-Peki sen ne dedin?! Her seferinde inatla hayır! Gecelerce sana kızıp seni dövmeme rağmen hayır!
8 yıl önce-
Vedat-Cezanın süresi bitti..
Nefes-Soğuk, çok soğuk..
Vedat-Pencereyi kapatın... Soğuk duş ve pencere iyi geldi mi?
Nefes-Sen manyaksın! Cezanın süresi 24 saatti hani? Neden 10 saate indirdin?
Vedat-Nikahımıza hasta-hasta katılmanı istemem...
Nefes-Ne nikahı? Ben seninle evlenmeyceğim!
Vedat-Sadece laf kalabalığı... Ona kalsa sen okuyucaktınta, evinden ayrı düşmeyecektinte.. Noldu? Buradasın! Unutma Nefes, bundan sonra ki tüm yolların bana çıkacak!
Nefes-Tüm yollar sana çıksa bile ben umutla, her seferinde yönümü değiştireceğim!
Vedat-Sorun yok eninde sonunda bir yol seçmen gerekicek.. Tek hakkınta ben olduğum için... Bak istemediöin için gelinlik almadım, ama bari normal beyaz bir elbise giy ve gel!
Vedat odadan çıkar... Nefes elbiselerden birini giyip içeri gider.. Simsiyah elbise giymiş Nefes Vedat'ın karanlık oyunlarına karşı karanlık bir cevap verir!
Vedat-Sinirlenmeyeceğim, bugün nikahımız... Sinirlenmeyeceğim...
Nefes masaya oturur önce Vedat'a sorar nikah memuru Vedat "evet" der... Eyşan birde adamları alkışlar... Sonra ise Nefes'e...
Nefes'e sorulan andan itibaren "Bir nefes kadar" müziği çalar...
Nefes-Hayır!
Vedat'ın gülen suratı adeta düşer...
Vedat-Evet demek istedin herhalde?
Nefes-Hayır dedim!
Vedat-İçeri git! İçeri!
Vedat nikah memurunu yollar...
Eyşan-Sakin ol...
Vedat-Tek çare onu iyice pataklamak!
Eyşan-Vedat, öfkene yenik düşme!
Ama nafile Vedat öfkesine yenik değil, içindeki canavara yenik düşmüştü... Nefes'i acıtana kadar dövdü... Sabaha kadar uyumadan...
Şimdi-
Nefes-Vedat haksızsın.. Ve ben seninle bu mevzu hakkınta konuşmak bile istemiyorum..Bizim aramızdaki tek bağ Yiğit'ti o da artık Tahir'e baba diyor!
Vedat-Sen benimsin!
Nefes-Ben senin değilim dedim, hiçbir zaman olmadın olmayacağım da!
Vedat Nefes'i bayıltır...Ve omzuna alıp arabaya taşır...
Vedat-Eninde sonunda kavuşacağız demiştim Nefes... Dağ dağa kavuşur derler, insan da böyle eninde sonunda insan da insana kavuşur...
Arabanın arkasına yatırır Nefes'i..
Vedat-Burada bekle bakalım oğlumuzuda alıp gidiyorum...
Vedat arabayı kilitler ve eve Yiğit'i almaya gider..
Tahir'in aklında hala Fikret'in söyledikleri vardı... Onun içine doğduğu ailesi ailesi değil miydi? Asıl hikaye ne? Aklında sadece bugün çıktığı eşikdeki gerçekleri öğrenmek vardı... Tam o sırada Mustafa oraya vardı..
Mustafa-Tahir gardaşum?!
Tahir-Benim içine doğduğum aile hangi aile?!
Mustafa-O nasıl soru bizuz da senun ailen!
Tahir-Abi gerçekler ne dedum?!
Mustafa arabana bin eve varalum herşeyi anlatacağum... Arabaya binip eve doğru gitmeyi planlarken Osman hoca Mustafayı arar...
Mustafa-Sessuze mi almuşum ben buni? Kafa kalmadı ki... Alo..
Osman-Mıstafa oğlum, Asiye doğuriyir neredesun da?
Mustafa-Ne Asiye mi doğruyi?! Hemen geliyrim!
Tahir telefonunu açar... O sırada Mustafa arar..
Tahir-Abi?
Mustafa-Yengen doğuruyir hayde!
Tahir-Tamam gidelim o zaman Nazarın hastane mi?
Mustafa-Herhalde orayadur heyecandan sormadum ki...
Nazar Saniyelerin yanına gelir..
Nazar-Merhaba hocam, merhaba Saniye teyze siz doğumhanenin önünde?
Saniye-Asiye doğruyir..
Nazar-Öyle mu? Gözünüz aydın..
Osman-Sağol kızum...
Saniye-Sağol...
Nazar Murat'ı arar..
Nazar-Yangaz çabuk hastaneye gel..
Murat-Biliydim..
Nazar-Neyi?
Murat-Sen benum aşkumdan Murat Murat diye sayıkladln sonra da bayildun şimdide benu mu görmek istiysin?
Nazar-He dedum o gelmezse yüzümü yırtacum bileklerumu keseceğum, yangazum gelsun! Tövbe yengen doğurıyi hayde..
Murat-Gerçekten mu?
Nazar-Yok şakadan Allah, Allah şaka yapar gibi bir halim mi var?
Murat-Bilmem görmiyrim ki..
Nazar Murat'ın bu şakasından sonra telefonu yüzüne kapatır..
Murat-Aa kapatti..
Fatih-Noldu ikizum?
Murat-Yengem doğurıyi.. Hastahaneye gitmemuz lazım..
Fatih-Gidelum o zaman hayde..
Hastahaneye giderler.. Az sonra Mustafalar da gider.. Asiye ise artık doğurmak üzeredir..
Doktor-Evet az kaldı Asiye hanım.. Ikının...
Asiye güclü bir şekilde ıkınlr ve doğum gerçekleşir..
Asiye-Niye sesi gelmiyi?
Doktorlar ve hemşireler bir-birilerine üzgün bir şekilde bakarlar..
Asiye-Bebeğimin ağlamasi gerekirdi... Neden ağlamıyi? Birşey söyleyin!
Mustafa gelir-
Ana nerede?
Saniye-Doğumhanede...
Mustafa-Bebek geldu mi?
Saniye-Daha değil...
Doktor dışarı çıkar..
Mustafa-Noldu doktor bey,oğlumuz doğdu mi?
Doktor-Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum..
Mustafa-Noldu doktor bey?
Doktor-Bebeğiniz ölü doğdu..
Mustafa-Ne?!
Saniye-Uy! Dayanamayacağum!
Saniye Tahirin kucağına bayılır...
Tahir-Ana kendine gel! Ana!
Mustafa-Nasıl ölü doğulur iyiydi ama..
Doktor-Sanırım 1 bugün ölmüş.. O yüzden vaktinden önce birden doğum sancısı tutmuş Asiye hanımı..
Mustafa-Bebeğum nereyedur da?
Mustafa ağlar.. Çok ağlar.. Bebeği Asiyenin kucağındadır..
Asiye-Oğlum hayde konuş... Ana de bana hayde.. Böyle olmaz ki.. Sen çok tembelsin..
Mustafa kahrolur-
Asiyem...
Asiye-Biliyrim daha çok küçük konuşamaz... Ama daha sonra göremeyeceğimiz için şimdi konuşsa?
Mustafa Asiyeye sarılır...Yangazlar gelir.. Akşama doğru Asiyeyi eve götürürler.. Tahirler cenazeye giderler...
Mustafa-Nur içinde yat Eren'im... İyi ki varsın!
Herkes bir ağızdan-
İyi ki varsın Eren! der...
Tahir ona sarılır... Osman hoca duasını okur.. Vedatsa çoktan Nefeside Yiğitide kaçırmış eve haps etmiştir... Hemde Nefeslerin onu kaçırdığı tekerlekli sandalyeye bağlamıştır Nefes'i..
Yiğit-Anne uyan... Anneciğim...
Nefes yavaştan uyanır..
Nefes-Oğlum.. Burası?
Yiğit-Soluk Benizlinin Karadenizdeki kalesi!
Nefes-Soluk benizliye teslim olmak yok ay ışığında uluyan kurt..
Yiğit-Mavi tüylü geyik uyandıya artık kimseye teslim olmak yok!
Nefes-Çok kötü bağlamış beni.. Nasıl açsak ki?
O sırada Vedat gelir-
Açamazsın, açamazsınız...
Sinsice güler..
Vedat-Yiğit oğlum içeri git,anneyle baba biraz yalnız kalıcak...
Yiğit-Benim babam burada değil ki! Annem burada!
Vedat-Bunlar hep senin yüzünden biliyorsun değil mi? Senin yüzünden! Oğlum bana bir yabancıya bakar gibi bakıp, öyle de davranıyor... Nefes hiç iyi anne değilsin ya!
Vedat yine güler.. Bu ise Nefes'i daha da delirtir..
Nefes bağırır-Yeter! Yeterrr! Sus artık sus! Konuşma! Ben iyi kötü bir anneyim, sen bir baba bile değilsin!
Vedat Nefes'e tokat atar..
Vedat-İyice zorluyorsun Nefes!
Yiğit-Dokunma anneme! Yine kanatma onu!
Vedat adamları çağırır gelip Yiğit'i götürürler.
Vedat-Yatağın üzerindeki elbiseyi giy bende birazdan geliyorum!
Vedat giderken tekrar dönüp-
Eğer giymezsen Yiğit'ide alıp giderim sende o çok sevdiğin Tahirciğinle Yiğitsiz kala kalırsın!
Nefes-Önce ellerimi ayaklarımı çöz o zaman....
Vedat-Demek giyiceksin...
Vedat Nefes'i çözerken-
Nefes-Bu bizim seni kaçırdığımız sandalye mi?
Vedat-Beceriksizliğinizin kanıtı...
Nefes-Hayır bence merhametimizin kanıtı...
Vedat-Berrak'ı kandırmak, Mercanı o sandalyeye bağlı olduğumu inandırmak o kadar kolaydı ki...
Nefes-Vedat Mercanın seni vurmak istemesi,Berrak'ın inanması bunlar tefferuat öldürmeyen Allah öldürmüyor!
Vedat-Sanırım fazla Osman hocalarda kaldın, etkisi çok olmuş...
Nefes-Vicdanı olan herkesin söyleyeceği sözler bunlar!
Vedat-Elbiseyi giy gelicem birazdan...
Herkes eve gider.. Tahirde onlarla gider.. Evde Nefes'i arasa da açamadığı için Tahir endişelenir...
Tahir-Abi ben bir eve gideyim.. Nefes telefonuni açmayi..
Mustafa üzgün bir şekilde-Git tabi..
Asiye odasında hüngür hüngür ağlıyordur..
Berrak-Abla'm biliyorum çok zor.. Ama sabret..
Esma-Derdi veren Allah dermanıyla verir.. İlerde yine olucak çocuğun, biliyorum ister 5-i olsun ister 1-i evlat candır.. Ama bundan sonra yapacak birşey yok..
Asiye-Kokusuni duydum... Sesini duyamadum... En çok o yakayi canımı...
Herkesin gözleri yaşlarla dolar...
Nazar-Abla Balım gelicek birazdan okuldan.. Biraz toparlan ha?
Mercan-Güçlü ol abla.. Sana yakışır gibi..
Asiye-Ne diyeceğim ben kızıma? Daha dün anne kardeşimin gelmesine ne kadar kaldi diye soraydı? Şimdi daha gelmeden cennet'e gitti mi diyecem?
Asiye ağlar.. Ve o anda Elif Buse Doğan "Nenni bebek" şarkısı çalar... Şarkı esnasında bir annenin feryadını Asiye'nin gözyaşlarını görürüz... Bebeği için aldığı ama giydiremediği elbiselerde üstüne sinmemiş kokusunu koklar bebeğinin... Mustafa da ağlıyordur... Aklına bebeğinin cansız bedeni geldikce daha da kötü olur... Daha sonra bebeğini mezara gömdüğü an gelir.. Hiç gözlerinin önünden gitmiyordur ki... Kaleli konağında bugün yas vardır... Tahir içine doğduğu gerçek ailesini öğrenmek isterken bu olaylar geliştiği için şu anlık susuyordur.. Az sonra evine varıcakdır..
Asiye dayanamaz aşağı iner... Şarkı hala devam etmektetir...
Nazar-Kendine birşey yapmasın?
Esma-Allah korusun!
Kızlar da aşağı iner..
Mustafa ayağa kalkıp Asiye'nin yanına gelir.. Mustafa hüzünlü gözlerle Asiye bakarak-
Oy Asiyem oy!
Asiye ağlayarak-Ney Mıstafam, ney!
Bir-birilerine sımsıkı sarılırlar... Şarkı bitene kadar onları izleriz... Mustafa ise Asiyenin saçlarını öper...
Tahir eve gelir..
Tahir-Kapı açık? Nefes! Yiğit!
Tahir Nefesleri çağırsada nafile kimse yoktur.. Hemen güvenliğe gider ve görüntüleri izledikde Vedat'ın geldiğini anlar.
Tahir-S*keyim böyle işi ha ben! Bu herifi elime geçirdiğim anda hayatını s*kicem!
Güvenlik-Sakin olun.. Arabanın plakası görünüyor..
Tahir-Gerçekten görüniyi mi?
Güvenlik-Evet hemen polise bildireceğiz..
Tahir-Az çok nereye götürdüğünü tahmin ediyrum siz yine de polisi arayın bende oraya gideyim.
Güvenlik-Peki Tahir bey...
Muratla Nazar, Berrakla da Fatih sohbet ediyordur..
Nazar-Çok zor bir durum...
Murat-Evet çok zor..
Nazar-Yangaz üzülme, herşey düzelicek..
Yangaz-Düzelicek dimi?
Nazar-Düzelicek..
Fatih-Yengem çok üzülmüş..
Berrak-Hepimiz yardım edeceğiz bunu da atlatacak Asiye abla..
Fatih-Atlatır değil mu?
Berrak-Atlatır tabi ya..
Fatih-İnşAllah abim de atlatır..
Berrak-İnşAllah..
Saniye de üzgün-üzgün oturmuştur, Karadeniz kadınları, kuyumcu Gültekinin karısı, Telgraf Naciye,Türkan hepsi oturmuş konuşuyorlardır...
Gültekinin karısı-Vah vah bela eksik olmayınca böyle oluyi demek..
Naciye-Asiye'mde üzüntiden olmuştir..
Gültekinin karısı-E orasida var, şu Türkan sizin damat adı neydi Vedat mıydı ha Vedat. O da bir çekmedi gölgesini Karadenizden.
Naciye-O da var..
Türkan-O benum damatum değul. Kızum bugün boşandu ondan.
Naciye-Boşandu mi?
Türkan-Evet, ayrıca saçma sapan konuşup insanların sinirlerunu hoplatmayun.
Saniye-Çok merak ediysen diyeyum niye ölmiş Erenumiz.. Asiye'nin dün yeduğu birşeydendmudir nedendir zehirlenmuş bebek.. Oldu mi rahatladuniz mi?
Türkan-Tekgrafının telleri takulsun Naciye... Canlı yayun aracılığun bitsun İnşAllah Naciye..
Naciye-Nedur yani? Bir soru sordik suçli çıktuk.. Adam hamsi avlamaya çıkmuş holtasu takılmuş günahı hamsinin üstüne atmuş..
Gültekinin karısı-Haklisun vallah..
Tahir Vedat'ın evine gelir-
Vedat! Çık dışarı ula!
Korumalar çıkar-
Ne var ne istiyorsun?
Tahir-Karimla oölum içeride mu?
Koruma-Kimse yok burada.
Tahir-Vedat evde mi?
Koruma-Yok evde değil.
Tahir-Bir de ben bakayum belki evdedur.
Koruma-Olmaz.
İçeri girip kapıyı kapatırlar..
Tahir arkasını dönüp giderken yerde bordo mavi kurdeleyi görür... Yiğitle uçurtma uçurttukları gün gelir aklına.. Ve o kurdeleyi oraya Yiğitin bırakdığını anlar..
Tahir-Aldum mesajını oğlum! Geliyrim!
Hayde vira müziği çalar... Tahir havalı ve hırçın bir şekilde yürür.. Kapıyı kıracak gibi çalar.. Açmadıkları için de en son gerçekten kırar..Elinde silahı eve girer..
Tahir-Oğlum neredesunuz?
Yiğit-Babamın sesi!
Nefes de diger odadadır...
Nefes-Tahir?
Koruma-At o silahı!
Tahir-Çekil önümden sıkarum!
Koruma-Çekilemem!
Tahir yaklaşır ve arkadan boğazına sarılır..
Tahir-Sorun yok çekeriz! At o silahı! At!
Koruma silahı atar...
Tahir odaları gezer, önce Yiğit'i bulur..
Yiğit-Baba!
Tahir-Yiğidum!
Sarılırlar..
Tahir-Anan nerede?
Yiğit-Yan odada..
Tahir kapıyı açar ama nafile kapı kapalıdır...
Tahir-Nefes geri çekil, kapıyı kırayrum!
Nefes-Tamam!
Tahir kapıyı kırar ve o an Nefes'i beyaz elbiseyle görür... İlk karşılaşmalarındaki müzik çalar... Tahir adeta büyülenir...
Nefes Tahir'in boynuna sarılır.. Tahirde ona sarılır... Sonra ise kucağına alır Nefes'i..
Nefes-Tahir napıyorsun?
Tahir-Seni soluk benuzlunun kalesinden kurtarıyrim!
Nefes-Ama böyle yapma huy yapayi!
Tahir-Nefes bir bilsen bende neler huy yapti... Şaşarsun.. Ama daha bunları konuşmak için yeterince vaktimiz var!
Ve evden çıkarlar, arabaya binip yola koyulurlar...
Vedat eve geldiğinde Nefes'i göremeyince çıldırır...
Vedat-Nefes nerede?
Koruma-Üzgünüm Vedat bey Tahir denen adam
Vedat-Bana Tahir'in onları alıp elini kolunu sallayarak gittiğini söyleme!
Koruma-Maalesef..
Vedat-S*ktir git! Gözüm görmesin seni! S*ktir git!
Vedat gidip güvenlik kamerasından Nefes'i Tahir'in kucağında taşıdığını sigara içerek izler....
Vedat-Yine benim olacaksın Nefes, yine o yatakta nefesimi keseceksin, yine!
Tahir-Nefes sana birşey söylemem gerek..
Nefes-Söyle..
Tahir-Asiye ablamın sancıları tutmuş hastahaneye götürmüşler..
Nefes-Yoksa Eren dünyaya geldi mi?
Tahir-Maalesef ölmüş..
Nefes-Ne ölmüş mü?
Nefes bir an kendi doğumunu hatırlar... Vedat'ın ona verdiği cezayı.. Bebeğinin nefes almamasını... Kimseye sesini duyuramamasını..
Tahir-Nefes iyi misin?
Yiğit-Anne!
Nefes-Ha iyiyim.. Daha doğrusu çok üzüldüm.. Asiye ablam yıkılmıştır..
Tahir-Çok üzgün.. Biz bir süreliğine konakta kalalum ha? Hem o şerefsiz yine gelir nolur nolmaz..
Nefes-Tabi kalalım.. Hem Asiye ablaya destek oluruz.. Eve giderler...
Nefes Asiye'nin odasına gider..
Nefes-Abla'm Allah rahmet eylesin..
Asiye-Eltum!
Sarılırlar....Daha sonra yatağın üzerinde oturup konuşurlar..
Nefes-Elime doğdu bebeğim... Nefes almadı... O şerefsizin cezası bebeğimin tek nefesine bedel oldu!
Asiye-Herşey çok güzeldi.. Keşke o zıkkımı yemeseydum.. Meyersem evladumu zehirlemişde haberim yokmuş! Ciğerim yanıyi Nefes, ciğerim..
Nefes-Sadece 1 saniyelik görürsün belki koklarsın ama 1000 yıl unutamazsın... En acısıda sesini duymazsın..
Asiye-Sesini bile duymadan gitti evladum...
Nefes-Abla'm Balım için dayanman gerek.. Şimdi düşmenin zamanı değil.. Şimdi güçlü olmanın zamanı! Sana destek olacağız hepimiz...
Kızlar-Evet..
Tahir aşağıda Saniyeyle konuşur-
Tahir-Ana ortaluk dinsin senunle konuşmam gereken mevzular var..
Saniye-Konuşuruz oğlum...
Ardından "ağla yürek" şarkısı çalar.. Sırayla herkesi görürüz.. Kadınların bir-birine destek olmasını... Üzgün aileyi... Daha sonra kardeşinin öldüğünü öğrenince ağlayan Balımı izleriz.. Şarkı bitene kadar Kaleli konağındaki acıyı ve Vedat'ın öfkesini görürüz... En sonda Nefes Tahir'in yanına gelerek-
Haklıymışsın senin ailen benim ailemmiş... İyi ki varsınız...
Diyerek sarılır ona.. Tahirde Nefese.. Şarkı da biter, bölüm de...40.Bölüm sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Anlat Karadeniz
FanfictionGeçmişte para karşılığı satıldığı adamın zulmünden kaçıp çocuğuyla birlikte Karadeniz'e sığınan Nefes'le, onu koruduğu için ailesinin büyük tepkisiyle karşılaşan Tahir'in imkansız aşkını ele alıyor kitapımız... -Sen Anlat Karadeniz... Ben Anlatınc...