85.Bölüm "Sevdamızın Şahidi"

442 21 25
                                    

85.Bölüm "Sevdamızın Şahidi"

Tahir'in hatırlaması sonucu herşey dahada güzelleşti.. Evlilik yıl dönümünün belkide en manidar hediyesi buydu. Nefes Yiğit'e daha sonra Asiyeye haber verdi, herkes çok mutluydu.. Nefes keşanınıda alır ve yaylada gezintiye çıkmak ister. Minik Umut'ada keşan bağlar.

Tahir-Oy kurban olduklarım.. Benim en güzel Karadenizlerim, ailem..

Tahir ailesini böyle görünce çok mutlu olur

Nefes-Biz yeniden bir aradayız değil mi?
-Hiç ayrılmadık ki. Bizim yüreklerimiz bir Nefesim, bedenlerimiz ayrılsa ne olur?

Nefes o sırada Tahir'e sımsıkı sarılır. "Sarıl Bana" şarkısı başlar bu sırada.. Şarkı eşliğinde gezmeye başlarlar yaylada.Şarkı bitene kadar onları ve Karadeniz'in eşsiz doğasını görürüz, az sonra şarkı biter.Ve çaylıkların yanından mola verirler.

Yiğit-Anne, accayip güçlü takım yeniden bir arada değil mi?
-Evet annem bir arada..

Tahir çaylığa bakınca Nefes hemen o çaylık mevzusunu hatırlatır.

-Ne o Tahir efendi? Birgül hanımı arıyorsun?
Tahir-Ula hatun, sen beni mi kıskanıysın?
-Ne kıskanıcam? Bunu asla unutma gülüm, bir kadın affeder ama unutmaz.

Tahir gülerek-

-Yazdım bir kenara, aklumda.. Ha seninde aklunda bulunsun mavi tüylü geyik;bana gülüm deme huy yapayi..
Nefes-Aklımda denizden gelen kaplan..

Ve tatlı atışmanın ardından yola devam ederler.Umut bebekte tam Karadeniz kızı olmuştur. Kaleli konakta ise herkesin keyfi yerindedir. Fatihle Berrak dönmüş olan biteni öğrenmiştir. Fatih haber vermedikleri kızsada onları anladığı için kızgınlığı kısa sürmüştür. Herkes aşağıdadır,vicdanları rahat bir şekilde. Bugün konakta vicdan azabından aldığı her nefes'i haram olan tek bir insan;Saniye hanımdır. Yaparken oğlunu korumak olsada niyeti, vicdanın verdiği azap şimdi oturmuştu tenine. Nefedtede bir gerginlik vardı. Ama tüm gerçekleri bugün söyleyemezdi Tahir'e. Tamda herşey düzelmişken bu sırrın ortaya çıkması herkesin gerilmesine sebep olacaktı. Az sonra Asiye reis oğlunu uyutup aşağı iner. Nazar çay yapmıştır.

-Asiye abla sanada çay getireyum mi?
Asiye-Sana zahmet Nazar, alurum bir çayunu.

Asiye masadan bir sandalye çekip oturur.

Asiye-Ev çok sessiz sanki...
Mustafa-Tahir gittiğinden beri böyleydi, geldi yine böyle.. O zaman anam oğlunun yasunu tutayi konuşmayi derdik, şimdi niye suskun?
Asiye-Kaç gündür böyle..Ben bir gidip konuşsam iyi olacak.
Mustafa-Herşeye rağmen mi? (Asiyeyi kırdığı için söyler)

Mustafa hafiften bir güler. Dertli bir gülücüktür buç

Asiye-Ne olursa olsun, biz bir aileyiz. Oda benim anam. Anama kırılsamda, üzülsemde bu onun hergün dahada üzülmesini bir kenardan izleyeceğim anlamına gelmez.
-Boşuna demedum;Oy Asiyem oyy diye.
Asiye-Ney Mıstafam neyy

Asiyede hafiften cilve yapıp yukarı çıkar. Yangazlarda hemen dalgalarını geçerler.

Murat-Boşuna demedum;Oy ikizum oyy diye.
Fatih-Ney ikizum neyy.

İkiside güler.

Mustafa-Ula eşşek kadar herifler oldunuz ama ne fayda? Yangaz deduk bir kere!

Berrakla Nazarda kocalarına gülerler. Nazar Asiyenin çayını bırakıp yukarı kızlarının yanına gider uyudu mu diye bakmak için. Muratta yanına çıkar.

-Uyudu mi?
Nazar-Uyumuş.

Murat Nazar'ın yanına oturarak elinden tutar-

Ne kadar zorlukları atlattuk. Nazar, o herifle evlendiğin gün sanki sen beni öldürdün. Ondan boşanana kadar Murat yoktu, ceset vardu. Ama sonra bana geldun, sevdamuzun gerçek olduğunu kanutladun.
Nazar-Belki hataydu, belki günahdu, ama şimdiye kadar ettuğum en güzel şeydi be Yangaz..

Sen Anlat KaradenizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin