~Çünkü bizi Allah biliyordu,kul bilmesede olurdu~
Geçen bölümde bu kısmı okuyanlar az biraz ileriye gidip sahnenin devamını okuya bilir okumayanlar ise baştan okusun lütfen. İyi okumalar. ❤️ (Bu bölümde 5000 kelime yazdım ve size uzun bir bölüm hazırladım, yorumlarınızı beklerim)
#fırtınanınlimanı
Hatice koşar adımlarla çivraya gelmişti. Onu buraya koşarak getirense sevdiği adam;Galip Kareldi..
-Garip!
-Haticem!Bir-birilerini görür görmez sarıldılar. Garip sevdiği kadının kokusunu içine çekerek sımsıkı sarıldı ona, sanki son kez sarılacağını biliyor gibi..
Galip-Nasıl geldin buraya? Yoksa baban izin verdu mi?
-Vermedi..Ama anamı biliysin, Gariple bulaşacağum dediğim anda izin verdi. Seni çok seviyi.
Galip-Gülseren anada olmasa, nasıl buluşacağız biz? Çok düşündüm Hatice. Artık seni istemenin vakti geldi.Garip'in bu sözleri Hatice'yi endişelendirir.
Garip-Hem zaten babanda artık bizi biliyi. Sadece gönlünü almamız gerek o kadar. Bence ben gelip seni istersem, niyetimin ciddi olduğunu anlar. Verir seni bana ha?
Ama Garip'in bilmediği birşey vardı. Hatice daha hiçbirşeyi babasına anlatmamıştı ki... Ama babasının öğrenmesi artık an meselesiydi. Çünki Garip'in kardeşi Galip herşeyi öğrenmiş ve Hatice'nin babasına söylemişti.
Hatice-Ben artık gitsem iyi olacak babamada zaten süt almaya gidiyrim diyerek çıktım. Daha süt almam gerek...
-Peki, ama gelecek sefer gelirken babanada söyle. Artık gizli saklı buluşmayalım. Hem sevdanın ayıpı olur mu hiç? Kim ne derse desin. Ben sana sevdalıyım be kızım.Garip Hatice'nin yüzünü avuçları içine alarak alnından öper. Ve vedalaşırlar. Hatice eve gittiğinde babasının onu ondan yaşça büyük ve zengin olan Turhan Sayar'a vermek istediğini öğrendi.
Hatice-Baba ben Garip'i seviyorum! Asla o adama varmam!
-Bende bunun için seni o adama veriyorum ya. Sefalet içinde yaşama diye..
Hatice-Ben zaten yıllardır sefalet içinde yaşıyorum, alıştım!Bu sözler Halil efendiyi çok sinirlendirir ve Hatice'ye tokat atar..
Halil-Eğer ona varırsan, andın olsun ki onu öldürürüm!
Hatice ağlayarak-
Hayır! Ben o adama varmam.. Hem o benden çok büyük olmaz ki!
-İyi ya aklı başında biri. En azından bunun gibi serseri değil!Hatice odasına gider. Kapıyı kapatıp yatağına uzanıp höngür höngür ağlar.
-Anne... Keşke yanımda olsaydın.. Sana o kadar ihtiyacım var ki...Annem...
Şimdi-
Farklı zamanlarda benzer hikayeler... Nefes ve annesinin hikayesi aslında ne kadar çok benziyor değil mi? Nefes kardeşini sakladığı için annesine sinirli olsada bu hikayeyi dinleyince onunla empati kurup anlamaya çalışacaktır.Geçen bölüm nerede kalmıştık? Evet Nefes kapıyı açar ve karşısında ise beklemediği biri vardır! Tuncay Karel!
Nefes-Tuncay?
Nefes kapıyı direk yüzüne kapamaya çalışır ama Tuncay açar.
Tuncay-Nefes, hamilesin ağır işler yapmaman gerek. Hiç söylemediler mi sana? Ha bu arada Tahir yok galiba.
-Nereden biliyorsun? Sen yaptın değil mi? Eğer Tahir'e birşey yaptıysan seni öldürürüm!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Anlat Karadeniz
FanfictionGeçmişte para karşılığı satıldığı adamın zulmünden kaçıp çocuğuyla birlikte Karadeniz'e sığınan Nefes'le, onu koruduğu için ailesinin büyük tepkisiyle karşılaşan Tahir'in imkansız aşkını ele alıyor kitapımız... -Sen Anlat Karadeniz... Ben Anlatınc...