51.Bölüm "Vedat'ın Oyunu"
Tahir Hasan'ında öldüğünü duyunca daha da tedirginleşir..
Tahir-Devrem bak biz bu kızu bulmaluyuz yoksa bunun elinin ayari yok yani..
Ali-Devrem saol ya biz hiç aramıyorduk iyi ki tavsiye ettin...Devrem 4 koldan arıyoruz.. Bir iz bulduğumuz an çökeceğiz üzerine..
Nefes-İçimde bir his var... Çok kötü bir his..
O sırada dışarıda olan Çiğdem gizlince çıkıp gider..
Çiğdem-Şimdi gidiyorum ama çok yakında geri döneceğim.. Hemde çok yakında..
Nefes kalkıp kahve yapar..
Nefes-Nasıl içerdin Ali?
Ali-Orta..
Nefes kahveyi yapmaya gider..
Ali-Vay devreme bak sen..
Tahir-Noldi ula?
Ali-Daha ne olsun.. Yenge artık senden kahveni nasıl istiyorsun bile demiyor..
Tahir-E biliyi onun için demiyi..
Ali-Biliyi değil kardeşim tanıyi.. Nefes artık seni çok iyi tanıyi.. Yiğenim nasıl?
Tahir-İyi çok şükür..
Ali-Çok şükür..
Tahir-Devrem sende evlensen diyrım artuk ha?
Ali-Kısmet meselesi be devrem..
Ali gülümser aynı şekilde Tahirde.. Salihle Yiğit parkta eğlendikten sonra eve dönmeye karar verirler..
Salih-Yoruldun mu paşam?
Yiğit-Yok dayı..
Salih-Senin dayı diyen dillerini yesinler.. Okul nasıl okul?
Yiğit-İyi..
Salih-Kızlar var mı kızlar?
Yiğit-Okulda mı? Tabiki kızlar var..
Salih-Bak bak nasılda anlamamazlıktan geliyor.. Bende biliyorum okulda kızların olduğunuda senin gönlünde var mı onu soruyorum..
Yiğit-Ya dayı yaa..
Salih-Ne dayı?
Yiğit koşar..
Salih-Yakalayacağım ama ha.. Gel buraya..
Yiğit-Yakalayamazsın ki!
Salih-En hızlı kim koşar?
Yiğit-Tabiki ay ışığında uluyan kurt!
Salih-Ama cennettem gelen kahramanda iyidir bu konularda..
Yiğit koşarken bir kadına çarpar.. Bu kadın Çiğdemdir..
Yiğit-Özür dilerim..
Çiğdem-Sorun değil..
Çiğdem kapşonla yüzünü kapatmaya çalışsada Yiğit farkeder..
Yiğit-Aa ben seni tanıyorum!
Çiğdem-Nereden tanıyacaksın ki?
Yiğit-Sen..
Çiğdem koşar.. Saloh Yiğit'e yaklaşır..
Salih-Kimdi o kadın?
Yiğit-Annemi kaçıran kadındı!
Salih-Ne diyorsun? Hay Allah çoktan kaçtı o! Hemen eve gidelim haydi..
Eve giderler.. Kapıdan girer girmez Yiğit herşeyi anlatır..
Ali-Ne diyorsun? Salih doğru mu?
Salih-Doğru.. Ben tanımadığım için Yiğit anlatana kadar koştu gitti...
Tahir-Hay ben böyle işu!
Nefes-Tahir..
Tahir-Nefes bak bana sakın sakin ol dema!
Nefes-Tahir sakin olma tamam ama sabırlı ol..
Tahir-Olamayrum işte!
Ali-Buraya kesinlikle gelecek..
Tahir-Ee?
Ali-Ee'si sizon burada kalmanız büyük tehlike..
Nefes-Konağa mı gideceğiz?
Ali-Yok orayıda bir şekilde bulur.. O en gec bu gece buraya uğrayacaktır..Eğer şimdi giderseniz göre bilir.. Veya dikkatte çeke bilirsiniz.. En iyisi akşam vakti gitmek..
Nefes-Nereye gideriz ki?
Tahir-Ben biliyrim..
Ali-Aslında evde biri olsa iyi olur.. Polislerden birini bırakırız burada..
Tahir-Benim gideceğimi kim söyledi Devrem? Burada o kızı bekleyeceğum..
Nefes-Tahir delirdin herhalde?
Tahir-E biraz deliyumdur..
Ali-Devrem bu oyun değil..
Tahir-Merak etma Devrem oyun olmadığını çok iyi biliyrim! Kimse ısrar etmesun.. Salih, Nefeste, oğlumda, kızımda sana emanet..
Salih-Merak etme..
Nefes-Seni burada bırakmam!
Tahir-Nefes sonsuza kadar kalmıyrim ki o kadını bir atlatalum ondan sonra yanunda olacağum..
Nefes ağlar..
Nefes-Ya atlatamazsan.. Ya gelemezsen.. O zaman ne olacak?
Tahir susar.. Ne söyleye bilirdi ki zaten? Bu evde bir ruh hastasıyla kalmasının ardından yaşayacağının garantisini kim? Nasıl vere bilirdi ki?
Bir zamanlar Tahir'in Nefes'e dediği gibi şimdi Nefes Tahir'e der:
Nefes-Tahir ölürüm..
Tahir ise cevapında-
Tahir-Nefesim çocuklarımız için..
Tahir Nefes'e sarılır... O sırada "Gel Göğsüme Sığ Yarim" çalar.. Şimdi ne olacaktı? Deli Tahir inadından dönmek istemiyordu.. Burada kalmak istemesinin tek sebepi vardı o da o kadının öldüğünü garantiliye bilmekti..Gözüyle görmeden rahatlayamazdı.. Tahir Nefesle Yiğit'in kokusunu sanki son kez çeker gibi içine çekti.. Daha doğmamış kızını saçlarından okşar gibi okşadı.. Ve ailesine bir süreliğine veda etti.. Nefes abisiyle Tahir'in verdiği adrese gidecekti ama şimdi değil akşam olmasını bekletiler.. O sırada şarkı çalırken inatla umut eden NefTah'ı görürüz.. Ve şarkı biter..NazMur Nefeslere gitmek istesete Saniye rahat bırakmadığı için mecbur gitemezler.. Mercan eve gelmiş sabah olanlarş düşünürken Türkan içeri girer..
Türkan-Senin yakuşukli gitmuş..
Mercan-Biliyrim..
Türkan-Üzülme emi daha çok çıkacak karşuna..
Mercan-Çıktu aslunda..
Türkan-Kim?
Mercan-Tanımayrum ki..
Türkan-Tanumaduğun birine niye sevdalanursun ki?
Mercan-Ana sevdalanmak bu değil.. İnsan ömrü hayatunda bir kere sevdalanur.. Gerçekten sever.. O sevdası onu istemeyincede sonradan sevdalansada yine artık onun adı sevda değil avuntutur..Ne o yakuşukli çocuk ne de bugün gördüğüm çocuk onlar sevda değilki.. Belki tanısam zamanla olur ama gerçek şu ki ben bir kere gerçekten sevdalandum ama sevdam beni istemeti..
Türkan-Tahir'e hala sevdalımısın?
Mercan-Tahir'in bir karısı birde oğlu var.. Yakında da bir kızı olacak.. Hem ben Nefes'e kardeşim dedum.. İnsan kardeşunun sevdasuna göz dikmez dedum.. Aslunda asul sevdada buya sevdadan önce gelen şeyler var bu hayatta.. Dostluk, kardeşlik gibi.. İnan sevdam gerçekleşmese bile Nefes'in beni benimde Nefes'i kardeşim olarak görmem bana yetiyi..
Türkan-İyi ki senu doğurmuşum..
Sarılırlar.. O sırada oradan geçen Cemil bey bu manzarayı görür.. Ve yüzünde küçük bir gülümseme oluşur.. Asiye hala Mustafaya sinirlidir..
Mustafa-Akşam olsada uyusak..
Asiye-Ana akşam yer yatağuni hazurla oğlunun uykusi var..
O sırada "Uy" şarkısı çalar..
Mustafa-Asiyem ben şeyi kast
Asiye-Şeymey yok Mıstafa bey.. Bu akşam paşa paşa ananla uyursin yine..
Mustafa-Asiyem bir dinle da..
Asiye-Dinlemiyrim Mıstafa..
Murat-Asiye reis sahalarda!
Mustafa bu lafa kızar..
-Ula alacağum ayağumin altuna..
Murat-Tamam reiz kizma..
Mustafa-Oyy dertlu başim oyy...
Asiye yukarı çıkar.. Nazarda yukarıdadır..
Asiye-Napaysun Nazar?
Nazar-Hiç öyle bakaydim..
Asiye-Senun çocukluğin mi?
Nazar-Evet..
Asiye-Uyy MaşAllah boncuk-boncuk..
Nazar-Teşekkürler..
Asiye Nazar'ın içinin buruk olduğunu görüp teselli verir..
Asiye-Üzülme aluşursun.. Hem siz bir-birinizi seviysiniz..
Nazar-İnşAllah ablam.. Nefes abladan bir haber var mı?
Asiye-Konuştum az önce birşey yokmuş daha..
Nazar-Saniye hanım'a ayıp olmasın diye de gidemedik..
Asiye-Merak etma ben dedum.. Hem birazdan araruz yine.. Ve Nefesler için yolculuk başlar..
Tahir-Nefesim gelsene sen buraya..
Nefes Tahir'in yanına gider..
Nefes-Söyle..
Tahir-Eğer bana birşey olursa..
Nefes-Saçmalama..
Tahir-Nefes bir dinle da..
Nefes-Dinlemeyeceğim.. Böyle bir saçmalığı dinlemeyeceğim.. Sana birşey olmayacak.. Buradan sağ çıkacaksın..
Tahir-Nasıl böyle emin konuşıysin?
Nefes-Şimdi anlarsın..
Tahir-Af buyur?
Ali Tahir'i bayıltır..
Nefes-Ha böyle gelinir delinin hakkıntan.. Seni buraya bırakacağımı mı sandın?
Ali-Salih hadi bir el at taşıyalım.. Yenge sen Yiğit'ide al gelin..
Nefes-Peki..
Nefes yukarı gidip Yiğit'i almak ister ama..
Nefes-Yiğit?
Aliler Tahir'i arabaya koyup eve gelirler..
Salih-Nefes hadi gelin!
Nefes-Yiğit yok!
Ali-Ne?
Yukarı koşarlar..
Salih-Nefes noldu?
Nefes gözyaşları içinde-
Abi yok işte yok.. Pencere açık o kadın kaçırtı kesin!
Ali-Yenge sen merak etme bulacağız onu! Salih burası iyice tehlikeli oldu yengeyide al gidin..
Nefes-Hayır gitmem!
Salih-Nefes ya gelip sana da zarar verirse?
Nefes-Abi ben oğlum olmadan hiçbir yere gitmem!
Ali-Salih hadi o zaman gel taşıyalım Tahir'i eve.. Kapıları iyice kilitleyin çıkmayın dışarı.. Ben hemen ekiplere haber veriyorum..
Salih-Tamam..
Salih Nefes'e sarılır..Nefes hüngür-hüngür ağlar..
Salih-Üzülme o manyağı bulup yiğenimi kurtaracağız!
Nefes-Oğluma birşey yapmaz değil mi?
Salih-Yapamaz!
Salih aşağlya inip Aliyle Tahir'i içeri taşır..Ali tüm birimlere habet verir..
Nefes-Tahir ne zamana uyanır?
Ali-Birazdan kendine gelir.. Hadi ben gittim.. Yenge, Yiğit'i bulmadan dönmek yok!
O sırada "Sen Anlat Karadeniz" jenerik versiyonu çalar..
Tüm polis ekipi seferber olmuş Yiğit'i aramaktatır.. Olaylardan haberdar olan Kaleli ailesi de eve gelir..
Mustafa-Bacım sakin ol ha.. Bulacağuz Yiğit'i..
Nefes-İnşAllah abi..
Tahir-Ula ben burada boş oturmam!
Asiye-Yengem oturmayupta ne edeceksun?
Tahir-Gidip o kadını bulup alnunun ortasundan vurup oğlumu kurtaracağum ben daha ne yapayım?!
Nefes-Delirdin herhalde?
Tahir-Yok Nefes delirmedum, ben zaten "Deli Tahir'dim" şimdiyse "En Deli Tahir" olmanun tam zamanı..
Tahir evden koşarak uzaklaşıp arasına binmek için giderken Mustafa seslenir..
Mustafa-Ula ne ediysin?
Tahir-Abi Nefes sana emanet!
Mustafa-Ula Nefes bana emanet sen kime emanetsun?
Tahir-Allaha! Ben Allah'a Nefeste önce Allah'a sonra sana emanet!
Mustafa-Bu uşakluktan böyledur dönmezki sözünden delu!
Tahir arabaya binip evden hızla uzaklaşır..Peki Çiğdem Yiğit'i nereye götürdü? Sandalyede elleri bağlı şekilde oturan Yiöit uyandığında ilk anne babasını sorsa da Çiğdem-
-Anneni bilmem ama babanla kavuşmana az kaldı..
Yiğit-Babam burada mı?
-Evet... Ama sadece uslu durursan gelecek..
Yiğit-Yalan söylüyorsun..
-Yiğit sen çocuk değilsin seni böyle yalanlarla kandırmaya çalışmam merak etme..
Yiğit-Annemle babamı istiyorum ben! Sende onun gibisin! Anneme zarar vermeye çalışıyorsun!
-O annene zarar vermedi anla şunu..
Yiğit-Annemi kanattı!Annem hep ağlardı ama ben üzülmeyim diye birşey yok derdi! O canavar! Sende canavarsın! Pis canavarlar!
-Ağzını kapatmanın zamanı geldi..
Çiğdem Yiğit'in ağzını bez parçayla kapatır.. Yiğit çırpınsada sesi duyulmuyordur..
Çiğdem-Az kaldı babanka kavuşacaksın Yiğit..
Oğlu için üzülen Nefes'i ise Kaleli gelinleri teselli etmektetir!
Nefes-Ya ona birşey olursa? Ben.. Ben yaşayamam..
Asiye-Olmadı, olmayacakta.. Nefes şimdi kenduni salma vakti değul! Güçlü bir şekilde ayakta durma vakti.. Sen 8 yıl o şerefsizun karşusunda dimdik nasul durduysan şimdi de burada da böyle duracaksun! Hem ay ışığında uluyan kurt güçlü mavi tüylü geyik görmek istiyi!
Asiye Nefes'e sarılır..
Nefes-İyi ki varsın.. İyi ki varsınız..
Berrak-Yiğit kurtulacak.. Burnu bile kanamadan buraya dönecek.. Ben hissediyorum..
Nazar-Benda.. Nefes o herifin evindeyken senden uzakken bile Yiğit dimdikti.. Ona inat yemek bile yemiydi.. Şimdi mi birşey olacak? O çok güçli bir çocuk..
Nefes-Benim oğlum öyledir.. Çok güçlüdür..
Saniye-Benim de torunim çok güçlüdür..
Nefes içinde acılara karşı zorda olsa Saniye hanımın da desteğini gördükten sonra gülümser...Tahir Ali'yi arar ve yanına gider..
Tahir-Devrem bu hastanede ne işinuz var?
Ali-Devrem en son burada görünmüşler...
Tahir-Nasul yani kamera kayutlari var mi?
Ali-Var bak..
Tahir görüntüleri izler..
Ali-Bak önce giriyorlar sonra da tekerlekli sandalye de birini alıp çıkıyorlar.. Tabii o sırada Yiğit baygın..
Tahir-O tekerlekli sandalyede ki herif kim?
Ali-Kim bilmiyorum ama içimden bir ses hiç hayrı alamet biri değil diyor..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Anlat Karadeniz
FanfictionGeçmişte para karşılığı satıldığı adamın zulmünden kaçıp çocuğuyla birlikte Karadeniz'e sığınan Nefes'le, onu koruduğu için ailesinin büyük tepkisiyle karşılaşan Tahir'in imkansız aşkını ele alıyor kitapımız... -Sen Anlat Karadeniz... Ben Anlatınc...