KAFAYI YEMİŞSİN •texting•

36: [Biri]

××

0555*: Biliyor musun, biricik sevgilini gecenin bu saatinde bir yerlere göndermen, onun açısından tehlikeli olabilir.

Yani ne olacağı belli olmuyor sonuçta, değil mi?

Şimdi Boran tehlikede mi, sağlam mı bilmiyorsun da.

Çünkü görmen gerekeni gördün ve rahat bir uykuya daldın.

Şu an seni korkutuyor muyum, bence evet. Ama gerçekten korkulacak hiçbir şey yok.

Sadece alınacak ufak bir intikam var.

Titreşim seslerine gözlerimi açarak telefonumu elime aldım. Gecenin 03:49'uydu ve bu kişi her kimse beni uyutmaya meraklı değildi herhalde. Yarı açık gözlerimle mesajları okumaya başladım.

Eylül: Kimsin sen?

0555*: Biri

Eylül: Ne saçmalıyorsun?

0555*: Boş versene. Yakında anlarsın zaten ne saçmaladığımı.

Sohbetten çıkıp Boran'ın isminin üstüne tıkladım. Benimle dalga falan mı geçiliyordu?

Kafayı Yemiş: Boran?

Döndün mü maçtan?

0555*: Hiç boşuna mesaj atma.

Eylül: Berk, gecenin bu saatinde mesaj atıyorum, kusura bakma ama Boran'dan haberin var mı?

Berk dışında da bir sürü ortak arkadaşlarımıza mesaj attığımda, yatakta doğrulmuştum. Uyku falan kalmamış, korku da vücudumun her tarafında gezinmeye başlamıştı.

Eylül: Kimsin sen?
Ne istiyorsun benden?
Boran'dan?
Ona bir şey mi yaptın?
Söyle.

0555*: Bazı hatalar can yakar, biliyor musun ?

Boran da birkaç hata yaptı, bedelini ödeyecek.

Uykuna devam edebilirsin.

İyi uykular, Eylül Demirci.

Ellerim titremeye başladığında, Berk'den bir mesaj gelmişti.

Berk: Hayır.

Seni telaşlandırmak istemedik, biz de Boran'ı arıyoruz.

Ama bir problem yok, korkma bulacağız

Eylül: Ne?

Ne demek biz de onu arıyoruz?

Siz top oynamaya gitmediniz mi Berk?

Bana fotoğraf attı Boran

Ne oldu şimdi nerede bu çocuk?

Şaka falan mı yapıyorsunuz

Bak şakaysa hiç komik değil

Affetmem sizi asla

Berk: Saçmalama

Böyle bir şeyin şakası mı yapılır?

Yok işte

Arıyoruz biz de

Eylül: Neredesiniz? Geleceğim oraya

Berk: Saçmalama, etraf zaten karmakarışık

Evde dur ve sakince bizden haber bekle

Buraya gelmiyorsun

Seni cayır cayır yanan ateşin ortasına atmak gibi bir şey olur bu

Eylül: Burada ne yapayım ben ya

Berk: Asıl burada ne yapacaksın?

Telefonun ekranını kapatıp ellerimi saçlarımdan geçirdiğimde derin bir nefes aldım. Neredeydi bu çocuk? Nasıl olmuştu da bir anda ortadan kaybolabilmişti? Ya başına bir şey geldiyse...

Telefonumu tekrar alıp Boran'ı aradım. Telesekreterin sesini duyduğumda gözyaşlarım yanaklarımdan aşağı süzülmeye başladı.

Bana mesaj atan kimdi? Boran onun elinde olabilir miydi?

Eylül: Berk

Berk: Adresi atmayacağım Eylül

Eylül: Biri bana mesaj attı. İntikam falan dedi. Sence bir ilgisi var mıdır?

Berk: Ne

Kim mesaj attı?

Niye daha önce söylemedin bunu

Kim o?

Numarasını yollasana, bir de mesajları

Eylül: Bir şartım var

Berk: Ne olursa olsun, buraya gelemezsin. Buna izin veremem

Eylül: Tamam o zaman

Her şeyden haberim olacak

En ufak bir detay dahi, her şeyden haberim olacak

Berk: Hadi at şunları artık, tamam haberin olacak.

Mesajların ve numaranın ekran görüntüsünü alıp attığımda, onu bulmalarını diledim. Tek bir şey. Boran'a zarar gelmemiş olmasını diledim. Bu rüyadan uyanmayı diledim.

××

28.4.19

Sizce Boran nerede?