××
Boran'ın bana o mesajı atmasının üzerinden sanki saniyeler geçmiş, anında akşam olmuş, uyumuş ve uyanmıştık. Zamanın bu kadar hızlı geçmesi imkansızdı. Onlara gitmek için hazırlanmış, yatağımın üstünde tırnaklarımı yiyerek bekliyordum.
Annem ve babam bugün apar topar gitmişti ve bu yemekten sadece annemin haberi vardı. Aşırı heyecanlıydım, önlerinde düşüp bayılmazsam iyiydi.
Kıyafetimi abartmamış, şık bir pantolon ve tişörtle tamamlamıştım. Tırnaklarımda toprak rengi ojelerim vardı, saçımı arkadan özenli bir dağınık topuz yapıp yandan perçemlerimi bırakmıştım. Makyajım da yok denecek kadar azdı. Sezin her ne kadar kombinimi basit bulmuş olsa da Aslı, 'En azından abartı değil.' diyerek içime su serpmişti.
Boran geldiğini bildiren bir mesaj attığında kızlarla vedalaşıp indim ve Boran'ın arabasına bindim. Heyecandan ellerim titriyordu resmen!
Bana uzanıp, "Çok güzel olmuşsun," diyerek yanağımı öptüğünde gülümsedim. "Teşekkür ederim. Ama çok gerginim."
"Merak etme, annemle hemen kaynaşırsın. Beren zaten sende, e ben de seninleyim. Bir babam kaldı. Aslında sana gelinim deyişine bakılırsa, seni baya bir sevmiş gibi görünüyor, bizim aksimize."
Yuh. Boran şu an bana laf mı sokmuştu yoksa ben mi yanlış anlamıştım? Babaları beni onlardan daha çok sevemezdi, böyle bir şey mümkün değildi.
Boran arabayı çalıştırdığında sol elimle sağ elini tuttum. "Saçma sapan konuşma. Vallahi inerim bak arabadan."
"Takılıyorum hayatım. Çok güzel bir gece olacak, inan bana."
"İnanıyorum."
××
Evin önüne gelmiş, kapıyı çalarak içeri girmiştik. Annesi ve babasının beni kapıda karşılamasını tabii ki de beklemiyordum ama zaten gergindim. Ben utandığım için sonradan gelen misafirlere hoş geldiniz diyemiyordum. Şimdi ne halt yiyecektim?
Derin bir nefes alarak, Boran önde ben arkada salona girdik. Ailesi beni görünce ayağa kalktı, babasına yönelerek bana uzattığı elini tutup sıktım. "Hoş geldin kızım," dediğinde gülümseyerek, "Hoş buldum," dedim.
Elini öpmeli miydim bilmiyordum ama zaten buna fırsat vermemişti, elimi nazikçe sıkıp bırakmıştı. Annesinin elini tutacağım sırada, bana sarılınca anlık bir şok yaşadım. "Hoş geldin güzel kızım," demişti bana. Bana demişti, bana mı demişti?
Aynı diyalogları yaşayacağımızı sanırken, "Nasılsın?" diyerek bozdu düşüncelerimi. "İyiyim, siz nasılsınız?"
"İyiyim. Hadi geçelim masaya."
Beren'e sarıldığımda, "Hoş geldin gelin kız," diye kulağıma fısıldadı, sesi eğlenceliydi bu yüzden gülesim gelmişti ama ciddi bir ortamda yapamazdım. Yani en azından, bu ortamda.
Masaya geçtiğimizde, babası başa, Beren ve ben yan yana onun yanına, Boran ise annesiyle karşıma oturmuştu. Boran'ın yanımda değil de karşımda olması şu an aşırı iyi olmuştu.
Yemekler servis edildiğinde, ilk beş on dakika boyunca herkes yemeğini yedi. Yardımcılar gelip masadakileri aldığında, Sedef Hanım, abla veya teyze -ne diyeceğimi henüz bilmiyordum- bana döndü.
"Anlatın bakalım, ne zamandır birliktesiniz?"
"Bunu zaten biliyorsun anne." Beren'in kurduğu cümleyle ona döndüğümde, Boran hafif bir şekilde öksürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAFAYI YEMİŞSİN •texting•
Teen FictionSevdiceem: sama bi şwy söyliyim ni Kafayı Yemiş: Söyle Sevdiceem: sni sebiyom Kafayı Yemiş: Ne? Kafayı Yemiş: Kafan güzel o yüzden öyle diyorsun Kafayı Yemiş: Boran? (Görüldü: 02.18) (Kısaltmalar ve yanlış yazılan kelimeler bilinçli olarak yazılmış...