KAFAYI YEMİŞSİN •texting•

37: [Abi]

××

Berk: Boran'ı bulduk

Ama pek de iyi değil

Eylül: Ne?

Neredesiniz?

Berk: Sakin ol Eylül, haberin olsun diye mesaj attım işte

Boran'ın yanındayız biz, endişelenme

Eylül: Berk

BORAN NEREDE

Hemen adresi at

××

Üstüme bir şeyler geçirmiş, taksi çağırarak Berk'in attığı adrese doğru gidiyordum. Güneşin doğmasına bir saat falan kalmıştı, gecenin tamamını odamda volta atarak geçirmiştim. Taksiye bindiğimden beri tırnaklarımı kemiriyordum ve tırnağım falan kalmamıştı sanırım.

Taksiden inmiş, evin kapısını yumruklayarak çalmış ve içeri koşmuştum. Kapıyı açan kadının söylediği odanın önüne geldiğimde, odaya dalmış ve içeridekilerin gözünün bana dönmesini sağlamıştım. Yatağın üzerinde sırtını yatak başlığına yaslamış bir halde oturan Boran'ı görünce ona doğru koşmuş, yatağa oturarak kollarımı boynuna sarmıştım. Bir kolunu bana sardığında gözlerimi kapattım ve kokusunun ciğerlerime dolmasına izin verdim.

Uzun bir sarılmanın ardından geri çekildiğimde, neden odaya girdiğimde bu halini görmediğime şaşırıyordum. "Boran! Ne bu halin? Ne oldu sana?"

Elini elime kaydırdığında sıkıca tutmuş, elinin üstünü öpmüştüm. Çocuklar odadan çıktığında ona yaklaştım iyice.

"Boran..."

"Şş, sakın ağlama. Hiçbir şeyim yok, gayet iyiyim hayatım."

"Evet ya, baya iyisin. Ne oldu, anlat."

Bileğinin biri sargılıydı, yüzünde morluklar ve kesik izlerine benzeyen yaralar vardı. Bu çocuk dayak falan mı yemişti?

"Birkaç saatliğine alıkoyuldum diyelim." dedi, sesinde alay vardı. "Dayak yedim işte, neyini anlatayım?"

Elimi yumruk yaparak karnına vurduğumda yüzünü buruşturarak inledi, gözlerim açıldığında "Noldu?"diye sordum endişeyle. Tişörtünü kaldırıp karnına baktığımda orada da hafif birkaç morluk gördüm. Gözlerim dolduğunda daha fazla dayanamayarak tişörtünü indirdim.

" Kim yaptı bunu Boran? Neden yaptı?"

"Boş ver güzelim. Geçti gitti işte."

"Boran." Öfkeli çıkan sesim, Boran'ın yanağımı öpmesiyle sönmüştü. Kapı tıklandığında alnımı onun omzuna yasladım.

"Hakkında bir şeyler bulunmuş, şimdi mi bakalım?" Berk'in sesini duyduğumda kafamı kaldırdım. "Kimin hakkında? Bana da söyleyin."

"Eylül, dur."

"Yenge icabına bakacağız işte, sen merak etme."

"Nesiniz siz? Mafya babası falan mı? Amacınız ne?"

"Hayır, sadece kardeşime zarar verenlerin ağzına sıçmak."

"Hakkında bir şeyler araştırmaya gerek yok, hepimiz biliyoruz zaten."

Kaşlarımı çatarak Boran'ın yüzüne baktığımda bana bakıp gülümsedi şirince. Sesimi yükselterek, "Bana da söyleyecek misiniz artık kim olduğunu? Eşek başı mıyım ben?"

"Ya güzelim, sakin olur musun? Senin ilgilenmen gereken bir durum yok."

Duyduğum cümle sonrası, elimi elinden çektim. "Benim ilgilenmem gereken bir durum yok, öyle mi?" Yataktan kalktım. "Şu haline bir bak ya! Ne haldesin, saatlerdir seni bekliyorum ben. Saatlerdir sana dua ediyorum! Yüzün gözün yara bere içinde, ağzına sıçmışlar bana dediğine bak! İlgilenmem gereken bi şey yokmuş."

Odadan çıkıp merdivenlerden aşağı indim, kapıyı açıp dışarı çıktığım sırada sesini duydum. Bileğimi tutup, önüme geçtiğinde ona bakmamaya çalıştım.

"Özür dilerim sevgilim. Var mı öyle atar gider yapıp çıkmak?"

"Var Boran, var. Ne dediğinin farkında mısın sen?"

"Eylül'üm, bir dinler misin beni? Ben bunu deyince sinirleniyorsun, senin anlatmadığın şeyler yok mu mesela?"

Bakışlarımı ona çevirip yutkundum. Mesajlardan bahsediyordu. Berk emen yetiştirmiş miydi?

"Bir tek bugün yazdı zaten. Berk biliyor numarayı. Ne yapacağımı bilemedim..."

Kollarını bana sardığında, dayanamayarak sarıldım.

"Boran... Kim bana mesaj attı? Seni tanıyan birisi. Hata yaptı dedi, ne hatası?"

Dudaklarını saçıma bastırıp uzun süre bekledi. Derin bir nefes aldığında kollarımı, canını acıtmamaya çalışarak sardım sıkıca.

"Leyla'nın abisi."

××

29.4.19

Selamlar dayanamadım. Nasılsınız? 
Bölümü beğendiniz mi?

Unutanlar için Leyla, Boran'ın eski sevgilisi. Yani bahsedilen "hata" ve "intikam" buydu.

Yıldızımızı parlatmayı, yorumlarınızı paylaşmayı unutmayın lütfen. Seviliyor ve öpülüyorsunuz.