51: ["Söz"]

7.9K 420 176
                                    

××

"Hiçbir şey hazır değil siz ne kaynatıyorsunuz orada! Çıkın bakayım oradan!"

Annemin heyecanlı bağırışına karşılık gözlerimi devirerek makyaj fırçamla kızları gösterdim. "Ben gelinim, onların çalışması lazım. Beni lafa tutuyorlar Esma Sultancığım, alır mısın başımdan bunları?"

Kızların hepsi şok olmuş bir şekilde bana baktığında gülümseyerek öpücük attım. Annem odadan çıktığında, "Hazır değil diyerek yalan söylüyor, her şey tam tıkırında. İki saat var, siz de hazırlanın artık, boş verin annemi," diyerek onları odasına gönderdim.

Bu akşam istemeyle beraber söz kesilecekti ve biz halamların evin bahçesini güzelce hazırlamıştık. Ailelerden birkaç, arkadaşlardan birkaç kişi olacak şekilde davet etmiştik herkesi çünkü fazla abartı olmasını istemiyorduk.

Makyajımı şarkılar söyleyerek tamamladıktan sonra, üstümü kızların yardımıyla giydim ve saçlarıma şekil vermeye başladım. Ev yavaş yavaş dolmaya başlıyordu ve ben aşırı heyecanlıydım. Tarifi yoktu. Bugüne dair bir sürü anı olsun istiyordum bu yüzden hazırlanırken bile bir sürü fotoğraf çekmiştik. Kuaföre gitmemiştim çünkü gereksiz buluyordum, onlara yüzlerce lira ödeyeceğimi saçımı evde kendim yapabilirdim; yetenekliydim sonuçta.

Kızlarla ve annemle teker teker fotoğraf çektirdim. Fotoğraf merasiminden sonra tekrar saçımı düzeltmek için aynanın karşısına geçmiştim ki, sümük sesleri duymamla arkamı döndüm. "Ay siz kafayı yemişsiniz gerçekten," diyerek annemlere baktığımda,bu sefer arkalarını dönme sırası onlardaydı. Annem Sezin'e, Sezin Hande'ye sarılmış ağlarken, Aslı ise yanıma gelip,ellerini omuzlarıma koyarak, "Bunlarla arkadaş olduğum için utanıyorum ama ben de bir duygulanmadım değil. Tamam, bizim için bir fark olmayacak ama insan bir garip hissediyormuş lan." dedikten sonra sıkıca sarıldı. Sezin ve Hande'nin yanında annem de yanımıza gelince hepsiyle sıkıca sarıldım. "Hemen göndermeye niyetlisiniz biliyorum ama daha yüzükler bile takılmadı. Ayrıca uzak durun bakayım benden! Hava sıcak zaten, terleyeceğim, makyajım falan akacak sonra..."

"Hele hele, haspama bak."

"Sus kız sen, içeride bir sürü misafir var onlara gitsenize hoşgeldin demeye."

"Biz mi tanıyoruz oğlum onları, sen gideceksin..."

"Gelinim ben, müstakbel kocam geldiğinde çıkacağım dışarı."

"He he."

Annem odayı terk ettiğinde, Aslı da arkasından yardıma gitmişti. Ben ise sürekli Boran'a mesaj atıyor, bir şeyler yiyor ve içiyordum. Heyecanlanınca bir insan niye yemek yerdi ki?

××

Dakikalar geçmiş, ev iyice kalabalıklaşmıştı. Babamla duygusal anlar geçirdiğim yetmemiş gibi, eve gelen akrabalarla hatta arkadaşlarımla da, buna erkekler de dahildi, duygusal anlar geçirmiştik. Hepsi beni ağlatmaya yemin etmişti sanırım ama ben güçlü bir şekilde yola devam ediyordum. Telefonum titrediğinde heyecandan elim ayağıma dolandı bir anda.

Boriş:
Çıktık, geliyoruz

Sevgilim:
Ven vazgeçyim
gelmeün

Boriş:
ayıp...
seni göreceğim diye kalbim yerinden çıkacak
fotoğraf bile atmadın bana
elbiseni bile göstermedin lan

Sevgilim:
lan?

Boriş:
efendim

KAFAYI YEMİŞSİN •texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin