49: [Gizli]

6.6K 366 27
                                    

××

Boriş:
sence de çok iyi anlaşmadılar mı?

Sevdiğim:
teyzen ve annemin dedikodusunu dinliyorum şu an
fena iyi anlaştılar

Mesajı gönderdiğim an dürtülmeyle birlikte başımı  kaldırarak anneme baktım. "Kahveleri hazırlamaya başlasana yavrum," dediğinde telefonum titredi. Başımı sallayıp kalktım ve mutfağa gittim. Kahveyi koyup telefonuma gelen mesaja baktım.

Boriş:
benimki tuzlu olsun
:)

Sevdiğim:
tuzlayacağım ben seni şimdi

Boriş:
o da olur

Boran'ı boş verip kaynayan kahveleri fincanlara döktüm ve yanına ikramlık olarak çikolata koydum. Ee, tuzlu yapmamıştım ama çikolatayla da sübliminal mesajımızı verirdik. Kahveler de efsane köpüklü olmuştu. Vardı bende kenarda köşede kalan yetenekler...

Aslı arkamda su bardaklarının olduğu tepsiyle, bende önünde kahvelerle beraber içeri geçtim ve ikram ettim. Boran kendi kahvesini alırken fısıltıyla, "Tuzlu olan bu mu?" diyerek birini işaret etmişti, bende yanlışlıkla ayağına basmış gibi yapıp özür dilemiştim. Bu çocuk babamdan dayak yemek mi istiyordu diyecektim ama babamın gönlünü şimdiden kazanmıştı...

Kahveler içildi, dedikodular yapıldı, ciddi konuşmalara girildi. İş, okul, aile hayatı derken Boran'ın babası söz aldığında, odada bir sessizlik oluştu, herkesin gözü ondaydı, onunki ise babamda.

"Konuştuk, tanıştık. Ben gayet iyi anlaştığımızı düşünüyorum, görünene göre öyle de... Eğer izniniz varsa, uygun olduğunuz bir zaman isteme merasimini gerçekleştirelim diyorum ben..."

Ne demişti o? İsteme merasimi mi? Odadaki herkesin, Beren ve Boran'ın, hatta annesiyle teyzesinin bile gözlerinin kocaman açıldığını görünce bu muhabbetten onların haberinin olmadığını anlamıştım. Annem ve babam kısa bir bakışma yaşadığında, annemin babama hafifçe başını salladığını görmüştüm, ardından babamın bakışlarını bana çevirişini. Mahçup bir şekilde gülümseyerek başımı salladığımda babam oturuşunu düzeltti.

"Size uygunsa, bize de uygundur."

Ne zamandır nefes almıyordum bilmiyordum ama biraz daha böyle dursam, nefessizlikten gebereceğimin farkına varmıştım. Derin derin nefesler aldığımda Boran'la göz göze geldik. Dudaklarımı ıslatıp bakışlarımı parmağımdaki yüzüğe düşürdüm.

Bu konuşma herhalde gecenin son konuşması olacaktı ki, babamdan müsaade isteyerek kalkmışlardı. Beren fincanı önündeki sehpaya bırakıp kalktı, başı dönmüş olacaktı ki koltuğun kenarına tutunmuştu. Kimseye fark ettirmemeye çalışarak ayağa kalktım. Beren gözlerini kapatmış derin derin nefes almaya çalışıyordu, sanırım alamıyordu. Babası ve annesi annemlerle vedalaşmak için kapıya doğru gitmişti, Boran onları endişelendirmemek için sakince onun yanına gitti, ardından ben de.

"Beren... İyi misin güzelim?"

Boran'ın koluna tutundu, sessiz bir şekilde, "Abi, daralıyorum..." dediğinde Boran'la göz göze geldik.  Beren düşecekmiş gibi olduğunda kolumu beline sardım. Teyzesi Beren'e seslendiğinde ona sarılıyormuş gibi yaptım. "Annemler gitsin..."

KAFAYI YEMİŞSİN •texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin