××
Bana Aşıkmış: günaydın sevgilim,
her ne kadar kullanmayı ve duymayı sevmiyor olsan da bunu söyleyeceğim
yaşımız büyük ama ruhumuz küçük olduğundan, ÜSTELİK YANIMDA OLMANA RAĞMEN, seni uyandırmadan, yüzüne söylemeden buradan yazıyorum çünkü bizim olayımız bu değil mi?
asla büyümeden, buralarda konuşmak
daha fazla uzatmayacağım, telefonun sessizde ama benim hareketlerimden uyanmanı istemiyorum
bugün yine seninle uyandım, her zaman olması gerektiği gibi
ve eminim ki her sabah böyle uyanacağız
tabii eğer bunu istiyorsan
bence istiyorsun çünkü benim gibi bir harika insanla evlenmeyi kim istemez ki? ben bile isterim
neyse, evlensene kız benimle
?
tamam tamam, heyecanlanma
olayımız bu diye sana buradan evlenme teklifi edecek değilim
sana buradan saçmalamamın sebebi ne bende bilmiyorum inan
sadece seni çok sevdiğimi söylemek istedim
tamam belki biraz da boş konuşmak
bu cümleyi dillendirmeyi pek sevmiyorum ama
seni seviyorum deli kızım
iyi ki benimlesin, hep benimle ol
xx
"Salak mısın lan sen? Ne diye kapıyı açıyorsun oğlum?"
"Lan ben ne bileyim kimin geldiğini? Uyanıp açsaydınız suç benim mi?"
"Ya neyse boş ver de, ne bok yiyeceğiz şimdi biz? İkisi bir olup ağzımıza sıçacak. Hatta Eylül'ü de ekle sen ona, oldu sana üç!"
"Biraz daha bağır istersen Sezin?"
Uykumun açılmasına sebep olan seslerin sahibine sövmek için yatakta doğrulduğumda ikisinin de gözleri bana döndü. Boran ne ara yanımdan kalkmıştı lan? Saat kaçtı? Ben niye bunların ağzına sıçayım ki?
"Ne bağrışıyorsunuz be, bi uyutmadınız!"
"Kızım sus ya, neler oldu neler..."
Kaşlarımı çatıp saçlarımı karıştırarak yerimden kalktım. Boran kolumu tutup, "Dur," dediğinde kolumu çekip uzaklaştım.
"Durun, iki dakika sonra konuşalım. Bir yüzümü yıkayayım kendime geleyim. Nasıl uykumu alamamışsam gözlerimi açamıyorum ya! Çapak da olabilir yani emin değilim şu an ama..."
"Eylül bir dinlesen bizi."
İkisine garip bakışlar attım.
"Niye ikinizi iş üstünde basmışım da bana açıklama yapmaya çalışıyormuşsunuz gibi hissettim lan bir an? Yanlış anlamayın, ikinizden de o konuda şüphe duymuyorum asla... Ya of! Bir dakika hemen geleceğim."
Kapıyı açıp çıktığımda ikisi de arkamdan gelmişti. "Yalan söyledim, yalnızca yüzümü yıkamayacağım, eğer izin verirseniz biraz da işeyeceğim? İzin var mı?"
"Yok izin falan, Eylül hanım."
Banyonun kapısını açtığımda duyduğum sesle yerime çakılmış gibi hissettim. Yo yo, yanlış duydum değil mi? Yanlış.
İçeri girip suyu açarak avucuma dolmasını sağladım, gözlerimi kapatmadan avucuma doldurduğum suyu yüzüme çarptığımda uykum biraz açılmıştı. Havluyla yüzümü temizleyip banyodan çıktığımda, Sezin ve Boran'ın hatta Aslı ve Hande'nin bir kapıda dizildiğini gördüm. Şimdi uykum açılmıştı işte."Ee açıklayın bakalım açıklayacağınız şeyi şimdi." diyerek oturma odasına girdiğimde, durdum. Hassiktir. O sesi yanlış duymamış mıydım ben?
"Valla bakıyoruz da açıklamalar sende Eylülcüğüm." diyen anneme baktım. Evet anneme. Ve... babama.
Biraz önce düşündüğüm baskın bana mı yapılmıştı? Bir dakika... Boran evdeydi? Ve annemle babam mı gelmişti? Ve Boran oturma odasının kapısında duruyordu!
Annem ve babam tarafından basılmıştık resmen. Yani ben babama çoktan "Baba beni evlendir!" demeye razıydım ama... Aklıma Boran'ın uyumadan önce çıkardığı tişörtü gelince pek emin olamadım. Umarım kapıyı Boran, o halde açmamıştır. Yani... umarım.
××
31.3.19
Martın son bölümü, minnoş ve güzel bölümü. Sizce Eylül'ün anne ve babası ne tepki verecek? Açıklamaları ne olacak?
Düşüncelerinizi paylaşmayı, yorum yapmayı, minik yıldızımızı parlatmayı unutmayın lütfen!
Seviliyorsunuz ve öpüldünüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAFAYI YEMİŞSİN •texting•
Teen FictionSevdiceem: sama bi şwy söyliyim ni Kafayı Yemiş: Söyle Sevdiceem: sni sebiyom Kafayı Yemiş: Ne? Kafayı Yemiş: Kafan güzel o yüzden öyle diyorsun Kafayı Yemiş: Boran? (Görüldü: 02.18) (Kısaltmalar ve yanlış yazılan kelimeler bilinçli olarak yazılmış...