KAFAYI YEMİŞSİN •texting•

58: [Gün]

××

Borişim:
günaydınlar efenim

Sevgilim:
günaydıın

Borişim:
hazır mısın

Sevgilim:
heyecanlıyım...

Borişim:
geliyorum

Sevgilim:
allah kahretmwain
hazır düeiliö ki

××

Boran beni almaya gelmişti. Bugün nikah günü almaya gidecektik ve ben aşırı heyecanlıydım... Sanki bugün evleniyordum. Daha önümüzde birkaç ay vardı ben heyecandan geberiyordum çünkü birkaç ay içinde her şeyi tamamlamamız gerekiyordu. Ev tutacaktık, mobilya bakacaktık, gelinliği damatlığı, düğün salonu falanı filanıydı derken bir sürü vakit alan işimiz vardı.

"Hayatım. İlk önce evden mi başlasak? Evi tuttuktan sonra mobilyalar daha kolay olur diyorum ben, ha?"

"Ev en kolayı bebeğim. Gelinliği, düğün salonu var daha bunun, kınası var. Sen boş ver evi. Zaten evlendikten sonra bir iki hafta yine evde kalmayacağız. O yüzden zamanımız bol."

"Ya ev en zoru, sen kendini emlakçı sandın herhalde? Ya da Dudu Teyze falan? Hübolop yaparak ev mi getireceksin önümüze?"

Güldü. "Geldik sevgilim, alalım şu nikah gününü."

××

Gerekli evrakları halletmenin rahatlığıyla nikah gününü almıştık. Resmen, evlenecektik! Resmen!

"Ay ben ağlayacağım galiba..."

Boran durdu ve bana baktı. "Noldu?"

"Duyguluyum, heyecanlıyım... "

"Benimle evleneceğin için heyecanlısın değil mi? Biliyorum."

"Hıhm."

Kollarını bana sardı. Saçımı öptükten sonra kollarımı sıkılaştırdım. "Boran..." diye mırıldandım.

"Söyle hayatım."

"Bizim bir liste yapmamız lazım. Ne gerekiyorsa her şeyi..."

"Yaparız."

Kokusunu içime çekip geri çekildim. "Ay neyin alışverişinden başlayacağız?"

"Bence kına."

"Ay evet. Ama onu annemler bilir. Biz yapamayız."

"Bekarlığa veda işte ya."

"Pardon?"

"Bekarlığa veda partisi bizim dilde."

"Ha siz baya eğlence kafasındasınız yani?"

"Evet?"

"Hayır Boran ya! İçeceksin sarhoş olacaksın sonra seninle uğraşacağız."

"Biz de kınayı düğünden önce yaparız sevgilim. Hem yorgun olmayız. Benimle de uğraşmak zorunda kalmazsınız..."

"Mantıklı... Ama çok içmeyeceksin, tamam mı?"

"Hıhm."

"Off kınayı ne yapacağız?"

"Bence biz annemleri arayalım ve onları bir araya toplayalım, olur mu güzelim? Heyecan yapma."

"Olur."

××

Annemlerle beraber listeyi yapmış, alışverişe bile çıkmıştık. Onlara kalırsa listeye falan gerek yoktu, görmüş insanlardı, biliyorlardı.

Tam üç ay sonra evlenecektik ve üç ayda düğün hazırlığını bitirmemiz lazımdı. Bana kalırsa sade bir nikah da olurdu, oynamayı hiç sevmiyordum. Boran da sevmiyordu.

"Ya ben şey diyeceğim. Bence biz sahilde sade bir nikah yapalım. Zaten Boran da ben de oynamayı sevmiyoruz ve ben bilmiyorum da zaten. Rezil olmayalım, onlara harcayacağımız parayı başka şeylere harcarız."

"Kızıım siz yeter ki mutlu olun, istediğiniz gibi olsun düğününüz. Siz bilirsiniz."

"Ya bence, sade bir nikah yapalım. Sahilde olmasa bile herhangi bir yerde, ortam bulunur yani, sıkıntı değil. Nikah sonunda birkaç şarkı açılır, yine biraz oynarız. Gece de ayrılırız işte."

"Ortam bulunur değil işte, o ortamı bulmamız lazım."

"O zaman organizasyon şirketlerinden birine gidelim, bir arkadaşım var orada çalışan. En iyisini bulur benim kızımla oğluma."

Boran'ın annesine bakıp gülümsedim. Boran arabayı bildiği yere sürmeye başladığında heyecanlanmıştım. Acaba nikah gününü çok mu erkene almıştık?

××

Organizasyon şirketine gelmiş, oturup konuşmuştuk. Kadın öyle güzel bir yerler göstermişti ki, ağzım açık kalmıştı resmen. Düğün yeri için de harika fikirler vermişti. Hiç vakit kaybetmek istemediğimiz için yeri tutmuştuk. Hazır gelmişken aradan düğün de çıksın diyerek o güzel yerlerden birini de nikahımızın kıyılacağı yer olarak ayarlamıştık. Nikahtan bir hafta önce kınam olacaktı.

Yer problemini hallettikten sonra gelinlikçiye gelmiştik. Ama burada daha büyük bir problem vardı ki, aklımdaki gelinlik ve bindallıya halâ karar verememiştim. Ve önümde üç ayım vardı. Sadece üç ay.

××

29.6.19

Selamlar, nasılsınız? Bizimkiker çok iyi. Bu bölümde pek bir bomba, enerji yok biliyorum ama diğer bölümü sırf alışverişe ayırmayı planlıyorum.

Güzel şeyler olacak☆

Seviliyorsunuz♡