46: [Dört]

7.8K 430 93
                                    

××

4 yıl önce geldiğim bu okula baktım. İlk adımımı atarken heyecandan deliye dönecekmiş gibi hissedişimi, okula alışışımı, Boran'ı ilk gördüğüm anı, düştüğüm, kalktığım, koştuğum anları hatırladım. Hem sevdiğim hem sevmediğim bu okula, son bir kez başımda kepimle baktım.

Bugün mezun oluyorduk ve mutluluğumu tarif edemiyordum, bugün mezun oluyorduk ve üzüntümü anlamlandıramıyordum.

Birazdan çıkacak, artık kendi ayaklarımın üzerinde duracağımı gösteren üniversite diplomamı alacak ve kepimi havaya fırlatacaktım.

Avucumda titreyen telefonumun ekranına baktım.

Sevdiceğim:
Amfideyim, gelsene

Sevgilim:
Birazdan başlayacağız, sen gelsene
Ne yapıyorsun orada?

Sevdiceğim:
Gelince görürsün x

Kenarda heyecanla konuşan kızları önemsemeden sınıftan çıkarak amfiye indim. Kapısını açtığımda karşımda beni bekleyen ultra yakışıklı, beyaz gömlekli, kepli Boran'a baktım. Yakışıklı olduğunu söylemiş miydim?

"Niye buradayız?"

Elimi tutarak beni kendine çekti ve kapıyı kapattı. Kollarının arasına girdiğimde gözlerimi kapatarak yanağımı göğsüne yasladım.

"Çok güzel olmuşsun."

"Teşekkür ederim," Geri çekilip yüzüne baktım. "Sen de fena yakışıklı olmuşsun." Güldü. Dudağıma küçük bir öpücük bırakıp çekildiğinde benden bir adım uzaklaştı.

Amfide hoş, hareketli bir şarkı çalmaya başladığında yüzümde bir gülümseme oluştu. Bu şarkı... Dünyadaki en iyi aşk şarkılarından biri olabilirdi.

"Now darling so don't let go
Can I call you mine?"

"Tamamen kendi ayaklarımızın üzerinde duracağımız yeni hayatımıza bugün adım atarken, ben de bugün dört yıl önce, hayatımı değiştiren kadınla biraz konuşmak istedim." Gülümsemem yüzümde dondu. Dört yıl mı demişti o?

"For a whole lot of time
My heart finally trust my mind
And I know somehow it's right..."

"Dört... Dört mü?"

Gülümsedi. "Dört."

"Seni ilk burada gördüm." Elimi tutarak beni sıralara yürüttü. Üçüncü sıranın önüne geldiğimizde parmağıyla sırayı gösterdi. "Burada oturuyordun." Sağına biraz dönüp arkayı işaret ettiğinde gülümsedim ve onun yerine cümlesini tamamladım. "Sen de orada oturuyordun."

"...So darling just swear you'll stand right by my side..."

Belime kolunu sarıp yerimize döndük. İki elimi de tutunca ona baktım. "Bana bunu söylememiştin..."

"Bugünü bekliyordum. Tıpkı bana ilk mesajı attığın zamanki gibi. Seni tanımadığıma inandığın gibi. İlk günden itibaren olduğunu bugün öğren istedim."

"You're perfect in every way
I'm gonna shout it out
I'm gonna tell you now"

Benim sırtım kapıya, onunki ise sıralara dönüktü. Nerede oturduğumuza kadar biliyor olması beni duygulandırmıştı ama ağlamayacaktım. Ağlayamazdım.

Ellerimi bırakıp elini cebine attı ve diz çöktü. Dudaklarımı dişlediğimde kutuyu açtı ve yüzüğü görmemi sağladı.

"...be my forever..."

"Bugün, yeni hayatına benimle birlikte adım at istiyorum. Zamanı bugün değildi ama dayanamadım. Bugün, burada dört yıla veda ederken, benimle birlikte sonsuzluğa başlamanı istiyorum." Sustu. Sustum.

"You're my bright blue sky
You're the sun in my eyes
Oh baby, you're my life..."

"Yanımda kalacağına, gece parlayan yıldızım olacağına, söz verir misin? Benimle evlenir misin, Eylül?"

"Will you love me forever?"

Ufak bir kahkaha attım. Gözlerine bakıp gülümsedim ve başımı salladım.

"Evet..."

"I'll love you forever..."

Boran, yüzüğü kutusundan çıkararak parmağıma taktı. Ayağa kalktığında sıkıca ona sarıldım. Bir anda patlayan konfetiler, alkışlar ve bağırışlarla korktuğumda Boran arkamı dönmeme izin verdi.
Arkadaş grubumuzdan oluşan kalabalığa bakarken gülümsedim. "Sizin haberiniz var mıydı?" deyip kızlara baktığımda hepsi ağzına görünmez bir fermuar çekti. Boran'a döndüğümde gülüp, aynı hareketi yaparak göz kırptı.

Kızlar bana doğru geldiğinde Boran'dan ayrılarak onların kollarının arasına girdim. "Yaa, minnoşum. Nasıl da mutlu oldu öyle..."

Sıkı bir sarılma yaşayıp ayrıldığımızda, diğerlerinin de Boran'ı tebrik ettiğini gördüm. Bir anda etraftaki gürültüyü bozan Kaan'a döndü herkesin bakışları.

"Yalnız millet her şey iyi hoş da... Mezuniyetimize geç kalıyoruz! Başladı lan koşun!"

××

"3...2...1! Yeni hayatınıza merhaba, keplere elveda!"

Hepimiz coşkuyla keplerimizi havaya fırlatıp, kızlarla sıkıca sarıldık. Kızlarla olan sarılmamı yarıda kesip, Boran'a döndüğümde gülümseyerek ona sarılacaktım ki, elini yanağıma koyup dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Kısa bir andan sonra çekilip kollarımı sıkıca boynuna sardım.
Boran yüzünü geri çekip gözlerime baktığında gülümsedim.

"Beni sonsuza dek sevecek misin?"

"Seni sonsuza dek seveceğim..."

"...be my forever
be my forever..."

××

24.5.19

Döndük! Mükemmel döndük bence... Biraz kısa ama daha fazla uzatırsam bölümün minnoşluğunun gideceğini düşündüm.

Ne düşünüyorsunuz bölüm ve bizimkiler hakkında?

Düşüncelerinizi paylaşmayı, bugün minik yıldızımızı Eylül ve Boran için daha da parlatmayı unutmayın.

Seviliyorsunuz☆

KAFAYI YEMİŞSİN •texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin