××
Akşam için hazırlanmış, Boran'dan haber bekliyordum. Bugün Beren için dışarı çıkacak, gece boyunca onunla vakit geçirecektik. Aslında Beren küçük bir kız değildi fakat söz konusu Beren'in morali olduğu için Boran dikkatliydi. Sonuçta hastaydı ve bunu düşünmesini istemiyordu haklı olarak.
Telefonum titreyince düşüncelerimden sıyrılıp ekranı açtım.
Bana Aşıkmış: hazır mısın?
Kafayı Yemiş: hazırım
Bana Aşıkmış: geliyoruz iki dakikaya
Mesaja cevap vermeden çantamı alıp, annemlere ve kızlara veda edip çıktım. Boran geldiğinde arabaya bindim ve yanağını öptüm. Arkaya dönüp Beren'e gülümsediğimde, o da bana gülümsedi.
"Nasılsın Beren?"
"İyiyim, sen nasılsın?"
"İyiyim, sağ ol." Boran'a döndüm.Bugün ne kadar yakışıklı olmuştu böyle. "Sen nasılsın yakışıklı?" deyip güldüğümde o da güldü. Bana kısa bir bakış atıp, "İyidir güzellik," diye cevapladı sorumu.
Çok uzun sürmeyen yolculuk sonunda, Boran bir restoranın önünde durdu. Beren şaşırarak arabadan indiğinde, Boran bana dönerek dudağıma küçük bir öpücük kondurdu ve geri çekildi. Gülümseyerek çantamı aldım ve arabadan indim. Boran da indiğinde, bana elini uzattı ve parmaklarımızı kenetlememizi sağladı.
Beren önde biz arkada içeriye girdiğimizde, güzel bir yere oturarak siparişlerimizi verdik. Beren abisinin yanına oturmuş, başını onun omzuna koyarak gözlerini kapatmıştı. Boran'a gözlerimle onu işaret ettiğimde, göz ucuyla Beren'e bakıp, "Uyumaya mı geldiniz buraya hanımefendi?" diye sordu. Beren gözlerini açıp başını kaldırdı, "Hayır, özlemişim seni," diye cevap verdiğinde, gülümsedim.
Boran kollarını sardığında, "Öyle durun, "dedim, sesim heyecanlı çıkmıştı. Telefonumu çıkarıp fotoğraflarını çektiğimde gülümsediler, birkaç tane çekip fotoğrafları açıp onlara gösterdiğimde Beren, "Yaa," diyerek telefonu elimden aldı, Boran da fotoğraflara bakıyordu. O kadar güzel çıkmışlardı ki...
××
Yemeklerimizi yemiş, hesabı ödeyip çıkmıştık oradan. Kalabalık sokakta yürümeye başladığımızda, Boran'la el ele tutuşmuştuk. Beren de Boran'ın yanındaydı. Cadde canlıydı, herkes sokaklara dökülmüştü. Yol kenarlarında sokak müzisyenleri vardı, hepsi farklı bir melodiyle insanları kendine çekiyordu.
Boran durup, "Siz şu banka oturun, geliyorum," dedikten sonra elini elimden çekti. Berenle sorgulamadan banka oturduğumuzda, solumuzda kalan çocuk gitarı ve sesiyle içimize işliyordu.
İki dakika sonra döndüğünde, elinde üç tane pamuk şeker vardı.Beren heyecanla "Oha!" dedi, gözleri büyümüştü. Bana ve Beren'e pamuk şekeri uzattı, ben aldığımda o Beren'le bakışıyordu gülümseyerek. İkisi aynı anda, "Pamuk şeker yarışması!" diye bağırdığında bir an şaşırdım. Pamuk şeker yarışması neydi?
Boran bana dönerek, "Annem küçükken alırdı hep, önce bitiren kazanır. Basit yani. Yarışalım mı?" diye sordu, sesi çok keyifliydi. "Siz yapın ya. Midem kaldırmaz benim."
Israr etmediler, paketlerini açtıkları anda, "Durun!" diye bağırdım heyecanla. "Videoya çekeceğim."
İkisi gülerken, ben banktan kalkarak Boran'a yer verdim. Telefonumu çıkarıp videoyu çekmeye başladığımda, "Tamamdır, başlayın." diyerek yarışmayı başlamalarını sağladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAFAYI YEMİŞSİN •texting•
Teen FictionSevdiceem: sama bi şwy söyliyim ni Kafayı Yemiş: Söyle Sevdiceem: sni sebiyom Kafayı Yemiş: Ne? Kafayı Yemiş: Kafan güzel o yüzden öyle diyorsun Kafayı Yemiş: Boran? (Görüldü: 02.18) (Kısaltmalar ve yanlış yazılan kelimeler bilinçli olarak yazılmış...