Ö Z E L, [Dünya]

4.8K 265 62
                                    

××

Günler, haftalar, aylar, yıllar çabuk geçerdi. Çabuk geçiyordu. Doğmuş, büyümüş, okula başlamıştım. Çok şey yaşamıştım, çok ağlamıştım, iyi dostluklar biriktirmiştim, iyi aşklar yaşamıştım.

Aslında iki tane yaşamıştım da, neyse...

Kaybetmiş, kazanmış, pişman olmuş, öfkelenmiş, ayrılmış, üzülmüş, sevinmiş, mutluluktan havalara uçmuştum.

Yanlış şeyler yapmıştım ama hiçbirinden pişman değildim.

Dün yaptığım yanlışlar, bugünkü beni oluşturmuştu. Öğrenmiştim. İnsanları, hayatımı, kendimi sevmiştim. İnsanların da kendilerini sevmesini istemiş, bazılarında bunu başarmıştım.

Güçlüydüm, bunu ben başarmıştım.

Her şey bendeydi, benimle olmalıydı.

“Boran... Boran kalksana.”

“Daha yeni uyuduk güzelim, sabah olmuş olamaz. Çişin geldiyse kendin git ne olur ya... Senin kocaman göbeğin yüzünden ben niye seninle işemeye geleyim? Tamam iyi, kötü, hastalıkta, sağlıkta dedik ama bir insan bu kadar fazla işe-”

“Boran, sancım var! Çişim yok ya.”

“Yalandır yalan. Şaka yapıyordur...”

“Boran...”

Sızlanmalarıma ve susmayışıma karşılık sonunda gözlerini açan kocama baktım. Elim karnımda, sırtımı yatak başlığına yaslamış şekilde ona bakıyordum ve beyefendi sonunda gözlerini açabilmişti.

“Bir tanem. Kapat gözlerini, birazcık masaj yapayım, rahatlarsın. Olur mu? Kaç kere gittik gecenin bir yarısında doğuracaksın diye, doğurmadın işte. Gel, masaj yapayım sana.”

“Karnımı ovuyorum zaten rahatlamak için, olmuyor. Birazcık turlasak mı?”

“Bu saatte?”

“Ya bahçeye çıkalım diyorum, salak çocuk. Hadi kaldır beni.”

Boran derin bir nefes alarak doğruldu, yataktan kalktı ve elini bana uzatıp, bana destek olarak ayağa kalkmama yardımcı oldu.

Yavaş adımlarla bahçeye inip, gezmeye başladığımızda, bir an nefesim kesilmiş gibi hissettim ve elimi belime koydum. Karnıma giren sancı, artık yürümemi de engelliyordu.

Halimi görüp, telaşlanan Boran, endişeyle “Noldu?” diye sorunca başımı iki yana salladım. “Sancı. Bir an nefesim kesildi, önemli değil.”

“Oturalım mı? İyi misin?”

“İyiyiim, merak etme, biraz yürüyelim de, çıkarız. Hatta sen çık, özür dilerim. Aptallık edip uyandırdım seni de. Hadi git uyu.”

“Saçmalama, şaka yaptım ben. Hem uykum kaçtı zaten. Beraber çıkarız.”

Bacak aramda hissettiğim sızıyla, dişlerimi sıkarak elimi karnıma koydum. Olayın farkına vardığımda, gelen sancıyla birlikte ufak bir çığlık attım.

“Boran!”

“Ne? Ne oldu? Eylül’üm iyi misin?”

“Geliyor! Bu sefer geliyor, gerçekten geliyor!”

“Kim geliyor, ne geliyor?”

“Kızımız geliyor, Boran!”

××

KAFAYI YEMİŞSİN •texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin