KAFAYI YEMİŞSİN •texting•

66: ["Mutluluklar."]

Yorumlarınızı özellikle bu bölümde bol bol bekliyorum, buna özel💜

İyi okumalar.

××

"Bi' düğün, bi' tören, yine başladı aynı şölen!"

"Kınalar yakılır, boyanır gözü yaşlı gelin... "

"Bitince bu mutlu düğün, gelin ile damat kalır bi' köşede!"

Başımda bas bas bağırarak şarkı söyleyen canım arkadaşlarım, beni uyandırmayı çok güzel başarmıştı. Gözlerimi açarak doğrulduğumda hepsi bana baktı ve sustu.

"Canım arkadaşlarım... İzin verirseniz ben de size İsmail YK'dan Allah Belanı Versin şarkısını ithaf etmek istiyorum. İznim var mı?"

Üçü birden gülüp üzerime atladığında, büyük ihtimalle Hande'nin hamile olduğunu unutmuşlardı, bağırdım, "Evlenmeden ölmek istemiyorum!" diyerek.

"Oy oy sen bugün evleniyor musun? Gelin mi oluyorsun sen? Benim minik kuşum büyümüş de yuvadan uçuyormuş, oy oy oy..."

Kollarının arasından çıkıp ayağa kalktım ve yatağımda yatan üçlüye baktım. "Bu gelini evlenemeden öldürmek mi amacınız tam olarak?" diye sitem ettiğimde hepsi gülerek ayağa kalktı.

"Hayır, amacımız seni uyandırmaktı ve başardık."

Halam kapıda belirip, "Kızlar, saat on oldu farkındaysanız. Geç kalıyor kız geç! Hadi." dediğinde gözlerim şokla açıldı. Ah, halamı birkaç yıl görmesem iyi olurdu aslında...

Olayın farkına varıp, "Saat on oldu ve beni yeni mi uyandırıyorsunuz?" diye bağırdığımda, hiçbir şey olmamış odamdan çıktılar. Şaka mı yapıyordu bunlar? Kendimi üniversite sınavına geç kalmış gibi hissediyordum şu an...

Bornozumu ve telefonumu alarak banyoya koştum ve suyu açtıktan sonra Boran'ı aradım. Telefon uzun süre çaldıktan sonra açıldı ve onun sesini duydum. "Hm?"

Daha yeni uyanmamışım gibi, neşeli bir şekilde, "Günaydın!" diye bağırdım telefona doğru. Telefonu kulağından uzaklaştırdığını tahmin edebiliyordum.

"Hayatım, uyanmadın mı daha? Hadi kalk, daha kahvaltı edeceğiz, kuaföre gideceğiz, hadi ya!"

"Ya bebeğim... Bana senin gibi beş saat makyaj yapılmayacak, sal beni uyuyayım nolur."

"Borancığım. Nikahımız öğleden sonra ya hani? Akşam değil? Beş saat kalmış ya ben kuaföre yetişemeyeceğim Boran, kalk ya hadi! Kahvaltıya gidecektik hani?"

"Tamam, Allah aşkına tamam. Kalkıyorum."

"Banyoya giriyorum, çıkınca tekrar arayacağım. Hadi bakalım. Öptüm çook." Cevap vermesine izin vermeden kapattım ve hemen banyoya girdim.

Odama geçip gömleğimle şortumu üzerime geçirdim ve saçlarımı hafif kurulayarak taradım. Telefonumu cebime atıp çantamı omzuma taktım. Dolabımın önünde asılı olan gelinliğimi alıp odamdan çıktım ve salona geçtim. Gelinliği koltuğun üzerine bırakıp annemle babamı öptüm ve koltuğa oturdum. Kızlar da salona geldiğinde tekrar Boran'ı aradım. Annem bize bakıp, "Kahvaltı etmeyecek misiniz?" diye sorduğunda, "Yok annecim, dışarıda yapıp oradan direkt kuaföre geçeceğiz. Geç kalacağız neredeyse." dedim ve o an Boran telefonunu açtı.

"Hazır mısın?" diye sorduğumda, onaylayıcı bir ses çıkardı ve araba sesi geldi kulağıma. "Şimdi arabaya bindim, size geliyorum."