Skylar Grey- Words
××
"Boran, hadi hayatım geç kalacaksın ya!"
Merdivenin önünde durup, yukarıya bakarak bağırdım ve mutfağa geri döndüm. İş saati gelmişti ama Boran Bey hala uyuyordu. Sosisleri kesmeyi bırakıp, elimi temizledikten sonra yukarı çıktım ve odaya girdim. Yatakta, yastığıma sarılmış bir şekilde uyuyan kocamı görünce gülümsemeden edememiştim. Yanına giderek yatağın kenarına oturdum ve elimi saçlarının arasına daldırarak oynamaya başladım.
Evleneli yedi ay olmuştu. Biz balayından döndükten kısa bir süre sonra Berk ve Hande nişanlanmış, sonra ise arayı açmadan evlenmişlerdi. Hande'nin karnı kocaman olmuştu. Çiçeği burnunda olduğu gibi karnı da burnundaydı ve her an doğurabilirdi. Erkek çocukları olacaktı. O telaş o kadar tatlı gösteriyordu ki onları...
Ellerimin arasından kayan saçlar, dikkatimi Boran'a vermemi sağladı. Kısık gözleriyle bana bakıyordu. "Sen gün geçtikçe güzelleşiyor musun ben anlamıyorum." dediğinde gülümseyerek dudağını öptüm.
"Günaydın."
"Günaydın."
"Hadi kalk, geç kalacaksın. Yarın doya doya uyursun. Ben de izinliyim."
Sırıtıp, beni belimden tutarak kendine çektiğinde gülümsedim. Sinsi bir şekilde, "Uyur muyuz?" dediğinde gülümseyerek başımı salladım.
"İstediğin kadar. Hatta istemediğin kadar. Aa, hayır. Uyuyamayız, yarın işimiz var."
Yavaşça doğrulurken, beni tekrar öptü ve çekilerek yataktan kalktı. Giyinme odasına geçerken, ben de aşağı indim ve işime devam ettim.
Boran aşağı indiğinde, birlikte güzelce kahvaltımızı yapmıştık. Masadan kalkıp, onun yanına gittim ve yanağını öperek kollarımı sardım. "Daha fazla geç kalmadan çık, ben de hazırlanıp çıkacağım. Akşam belki Handelere gideriz, haberin olsun." Başını sallayarak beni onayladığında ona tekrar bir öpücük vererek yukarı çıktım ve giyindim. Yorucu bir gün bizi bekliyordu.
××
Nihayet işten çıkabilmiştim. Otoparka girip arabama bindim ve kemerimi takarak Boran'ı aradım. Telefonu açıp, "İyi akşamlar!" dediğinde işten çıkmış olabileceğini düşündüm.
"Çıktın mı hayatım?" diye sorduğumda, mırıldanarak onayladı. "Şimdi çıktım, neredesin?"
"Otoparktayım, seni bir arayayım dedim. Gidip hediyeleri alalım mı?"
"Alalım, yarın vakit kaybetmeyiz."
"Tamam, ben geçiyorum o zaman."
Öpücük attı. "Dikkatli ol," dediğinde gülümsedim. "Sen de dikkatli ol."
Arabada müzik dinleye dinleye, oyuncakçının önüne gelip durduğumda, çantamı alarak arabadan indim. İçeri girip gezinmeye başladığımda, belimde hissettiğim el ile arkama döndüm.
Yanağını öpüp, "Nasılsın?" diye sorduğumda, o da yaklaşarak dudağımın kenarını öptü. "İyiyim sen?"
"İyiyim ben de. Kaç kız kaç erkek vardı, ben unuttum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAFAYI YEMİŞSİN •texting•
Teen FictionSevdiceem: sama bi şwy söyliyim ni Kafayı Yemiş: Söyle Sevdiceem: sni sebiyom Kafayı Yemiş: Ne? Kafayı Yemiş: Kafan güzel o yüzden öyle diyorsun Kafayı Yemiş: Boran? (Görüldü: 02.18) (Kısaltmalar ve yanlış yazılan kelimeler bilinçli olarak yazılmış...