50: [Af]

6.5K 371 116
                                    

××

Sevgilim:
Bırak artık inadı

Boriş:
inat değil bu
kırgınlık

Sevgilim:
Beren ne kadar üzülüyor farkında değil misin?
Zaten iyi değil
İlaçlarını kullanmamış Boran
Beren'in bana değil
sana ihtiyacı var
abisinden ziyade
onun şu an şefkate ve aileye ihtiyacı var

Boriş:
benim istediğim bundan ders alması
çocuk oyuncağı değil bu
bizi aptal yerine koyması benim canımı sıkıyor Eylül

Sevgilim:
Beren çok üzgün
seni sorup duruyor
oturup ağlayacağım şimdi Boran ya

Boriş:
yanında mısın hâlâ?
hastanede?

Sevgilim:
evet
yalnız mı bırakayım kızı?
senin aksine

Boriş:
:/

Sevgilim:
Aptallık etme, sen Boran Ziyagilsin...

Boriş:
o telefonu usulca yere bırak...

Sevgilim:
peki

Kapı tıklatıldığında bakışlarını Beren'e çevirdi Eylül, ondan bir cevap bekledi fakat Beren gözlerini kapatarak ona cevap vermişti. Kapı açıldığında, gelen kişiyi Eylül görmemişti çünkü kapının ön tarafına gelen duvar gelen kişinin görünmesini engelliyordu, ki bu da Boran için bir avantajdı. Eylül, Boran'ı görünce gülümsedi. Biliyordu, o Beren'den uzak kalamazdı. Kalmamıştı da.

"Şerefsiz seni," diye fısıldadığında, Boran parmağını dudağına götürüp onu susturdu. Zaten Eylül'ün fısıldamasının nedeni buydu ama Beren gözlerini aralayarak gelenin Boran olduğunu anlamış fakat numarasına devam etmişti.

Eylül, kardeşleri yalnız bırakma kararıyla odadan çıkarken, Boran biraz önce sevgilisinin kalktığı koltuğa oturarak Beren'in elini tuttu.

"Uyumadığını biliyorum, kirpiklerin hareket ediyor."

Beren gözlerini açmadı, Boran konuşmaktan vazgeçmedi.

"Trip mi yiyorum ben? Aç hadi gözlerini."

Beren farkında olmadan Boran'ın parmağını sıktı, Boran bunu fark etmişti. Birkaç gün süren bu küslüğün sadece kırgınlık olduğu bu hareketle anlaşılıyordu. Beren gözlerini açmadan, "Kalbimi kırdın," dediğinde Boran eğilerek avucunun içini öptü kardeşinin.

"Sen de benim kalbimi kırdın bunu benden gizleyerek. Kötü bir evladım ama annemlere hâlâ söylemedim çünkü sen söyleyeceksin."

Beren gözlerini açarak doğruldu, eli halâ Boran'ın avucunun içindeydi. "Özür dilerim abi... Nasıl söyleyeceğimi bilemedim..."

"Söylemeliydin."

"Söyleyemedim, dökülmedi dilimden."

"Bana o gün hastanede olduğunun haberi gelmeseydi ne olacaktı Beren? Kimseye söylememişsin, başına kötü bir şey gelse ne olacaktı? Ne bok yiyecektim ben?"

"Deme öyle... Senin de üzülmeni istemedim."

"Başkasından öğrenince daha çok üzüldüm ama."

"Affedebilecek misin beni?"

Boran koltuktan kalkarak kardeşinin yanına oturdu ve ona sıkıca sarıldı. Aklına gelen en ufak bir düşünce bile onu deli ediyordu, haykırarak ağlama isteği doğuyordu içine. Ona bir şey olursa ne yapardı?

"Affedilecek bir şey yok ama çok kırıldım. Seni yalnız bırakmak istemedim ama yaptığın şey çok ağırdı, kabul et. Hatanı anlamanı istedim. Benden sakladığın için kötü hissettim." Geri çekildi. "Abinim ben senin, Beren. Annem yoksa ben varım, babam yoksa ben varım. Kimsen yoksa ben varım yanında ama sen olmazsan ben de olamam. Bunu aklından çıkarma. Benim için ne kadar değerli olduğunu, seni ne kadar sevdiğimi sakın unutma. Kızıyorsam zarar görmeni istemediğimden, gidiyorsam hatanı anlamanı istediğimden. Yanlış da yapsan, bu benim için de çok yanlış olsa, her zaman ben seninleyim. Her zaman yanında olacağım..."

Beren, dolan gözlerini abisinden saklamaya çalışarak ona sarıldı ama sarılmanın duygusal etkisi, onu saklamak yerine açığa çıkararak, Beren'in hıçkırmasını sağladı. Boran kardeşine sıkıca sarılarak saçlarını okşadı. "Seni çok seviyorum, iyi ki benim abimsin."

"Ben de seni çok seviyorum. İyi ki senin gibi bir kardeşe sahibim. Olmasan, olamam. Bunu aklından çıkarma."

"İlaçlarımı kullanacağım..."

Saçlarını öptü Beren'in. Uzun uzun sarıldılar. Beren'in ağlaması bitip sakinleşince, Boran geri çekildi. "Kullanacaksın tabii ki. Her döneminde yanında olacağım. İyi ya  da kötü. Bunları da çıkarmayacaksın aklından. Bana söyleyeyemezsen Eylül var, biliyorsun. İyi ya da kötü anlat her şeyi bize. Senin için varız, seninle varım. Unutma bunu."

Beren başını abisinin göğsüne yasladı, Boran kardeşini kolunun altına alarak saçlarını okşamaya başladı.

"Sana iyi bir haber vereyim mi ben şimdiden?"

Beren durdu, sırıtarak Boran'a baktı ve "Hala mı oluyorum?" diye sordu. Boran koca bir kahkaha attı ve ardından olumsuz anlamda başını salladı. "Henüz değil."

"Ee ne o zaman?"

"Haftaya Eylül'ü istemeye gidiyoruz."

"Hass..."

"Şşş."

"Valla mı?"

"Valla."

"E o zaman ne diyorduk... Ihm. Abim damat oluyor!"

××

10.6.19

Uzun zamandır yoktuk yine döndük! HEM DE 50K OLMUŞ BİR ŞEKİLDE!
SİZİ SEVİYORUM♡
Sürekli oturdum bölüm başına, yazdım yazdım sildim, düşündüm nereden girsem nereye atlasam diye sonunda böyle oldu.

Ne düşünüyorsunuz bölüm hakkında, beğendiniz mi?

Ben duygulanıp gözyaşlarımı falan sildim arada...
O zaman isteme töreninde görüşelim mi desem... Bilemedim...

KAFAYI YEMİŞSİN •texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin